Sadettin Tantan: Hizbullah'ı anlattığım MGK'da Bahçeli de vardı, nasıl hazmedebiliyor?
Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, görevde bulunduğu süreçte Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantılarında Hizbullah'la ilgili çalışmaları anlattığını, kendisini dinleyen isimler arasında dönemin Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin de bulunduğunu söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Hizbullah ile ilişkisi nedeniyle eleştirilen Hüda Par'ın terörle ilgisi olmadığını belirtmesi ve örgüte yönelik operasyonların yapıldığı dönemde İçişleri Bakanlığı görevinde bulunan Sadettin Tantan'a açıklama yapması çağrısı, halen çok konuşulanlar arasında.
Tantan ise buna yanıtında "İsimleri tek tek saymaya gerek yoktur. 57. Hükümet döneminde Hizbullah evlerinin nasıl ortaya çıkarıldığına, Gaffar Okkan'ın nasıl öldürüldüğüne, Başbakan Yardımcısı olarak şahit olmuş biri. Bunları nasıl söyleyebiliyor anlamak mümkün değil" ifadesini kullanmıştı.
Sözcü yazarı Aytunç Erkin, Tantan'a "Siz bu operasyonları yaparken MHP lideri Bahçeli'nin haber yok muydu?" sorusunu yöneltti; karşılığında şu yanıtı aldı:
"Bakın! Hizbullah vahşetini gazetecilere izlettirdim. 17 Ocak 2000'deki Beykoz operasyonundan 10 gün sonraydı sanıyorum. 27 Ocak'ta, Başbakanlık Konutu'nda, Başbakan Yardımcıları Devlet Bahçeli, Hüsamettin Özkan ve ANAP lideri Mesut Yılmaz örgütün telle boğma, boğaz kesme ve bıçakla işkence sahnelerini içeren üç sorgu kasetini izlediler. Basına bile şu başlıkla yansıdı: '10 dakika dayanabildiler.'
O kadar vahşi bir örgütten bahsediyoruz. Sayın Bahçeli de biliyor. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantılarında Hizbullah'la ilgili çalışmaları anlatıyordum. Başbakan Yardımcısı görevinde olan bir isim."
HÜDA PAR'I NASIL HAZMETTİ?
Tantan, Bahçeli'nin kendisine dönük çağrısıyla ilgili olarak da şunları söyledi:
"Ben hep konuştum ama devlet terbiyesinden dolayı detaya inmedim. Hizbullah terör örgütünün kuruluşuna bakın. O zaman bir siyasi parti yok; terör örgütü. PKK da terör örgütü ve siyasi partisi yok. İkisinin de stratejisi aynı: Türk kimliğini ortadan kaldırmak, özerklik ve Cumhuriyet'le kavga etmek. İlim Kitabevi'nde Hüseyin Velioğlu silahlı mücadeleyi savunuyor. O dönem daha ılımlı olan Menzil Kitabevi'nden Fidan Güngör ve arkadaşlarını tasfiye ettiler. Bugün Velioğlu'ndan sonra gelen liderleri de Almanya'ya kaçtı. İsa Altsoy'dan bahsediyorum.
Şu anda da 2011 yılında serbest kalan ve yurtdışına kaçan örgütün lider kadrolarından Edip Gümüş ile Cemal Tutar sosyal medyada Hüda Par'ı ayakta tutmak için çalışmalar yapıyor. Bunlar bilinmeyen konular değil. Hüda Par Başkanı Hizbullah sanıklarının avukatı değil mi? Kaçanlar belli, kaçırılanlar belli. Sayın Bahçeli'ye sormak gerekir; Cumhuriyet ilkelerine karşı Hüda Par'ın ayrımcı parti politikalarını nasıl hazmedebiliyor?"