Tetikçisi iki aydır serbest: Hrant Dink, katledilişinin 17. yılında vurulduğu yerde anıldı

Name: Tetikçisi iki aydır serbest: Hrant Dink, katledilişinin 17. yılında vurulduğu yerde anıldı
Uploaded: 2024-01-19T12:44:00+03:00
Channel: Gerçek Gündem
Description: Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 17’inci yılında her sene olduğu gibi gazetenin İstanbul Şişli'deki eski binası olan Pangaltı Sebat Apartmanı önünde yapılan anma töreniyle anıldı.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 17’inci yılında her sene olduğu gibi gazetenin İstanbul Şişli'deki eski binası olan Pangaltı Sebat Apartmanı önünde yapılan anma töreniyle anıldı.

> <

Türkiye tarihi boyunca azınlık bırakılmış topluluklara yönelik şiddet, hedef gösterme eylemlerine çok kez şahit olundu. Bahse konu 'ırkçı miras' halen daha kimi kesimlerce devam ettirilirken, kutuplaşma yerine kardeşliği savunan, bunun için mücadele eden isimler de vardı. Onlardan biri, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'ti.

Son nefesini verdiği güne dek Ermenilerin sorunlarını açık bir şekilde anlatma cesaretini gösteren Dink, 17 yıl önce Şişli’deki Sebat Apartmanı önünde katledildi. O dönem 17 yaşında olan tetikçi Ogün Samast ise 15 Kasım 2023'te serbest bırakıldı.

HRANT DİNK, VURULDUĞU YERDE ANILDI

Hrant Dink'in ölümünün üzerinden 17 yıl geçerken; ailesi, meslektaşları, Cumartesi Anneleri, siyasi partiler ve insan hakları savunucuları tarafından katledildiği yerde anıldı. başladı. Anma töreninde “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz”, “Buradayız Ahparig”, “Öldür diyenler yargılansın” ve “Hrant için adalet için” sloganları atıldı.

Tetikçisi iki aydır serbest: Hrant Dink, katledilişinin 17. yılında vurulduğu yerde anıldı - Resim : 1

"VUR DİYENLER HALA GÖREVLERİNİN BAŞINDA"

Anmayı düzenleyen 'Hrant'ın Arkadaşları', çağrı metninde şunları kaydetti:

"Hrant Dink cinayetinin tetikçisi 17 yıl önce Hrant Dink'i vurduğunda 17 yaşındaydı. Bugün serbestçe aramızda dolaşıyor. O gün vur diyenler hala görevlerinin başında. Yargılama adıyla utanç verici bir müsamere sergilendi. Hrant Dink cinayeti bu memleketin tarihinde koca bir leke olarak duruyor. İtiraz ediyoruz, isyan ediyoruz, adalet talep ediyoruz. Yan yana, daha çoğalarak daha yüksek sesle isyanımızı dile getirmek ve cinayetin 17. yılında Hrant Dink'i anmak için 19 Ocak Cuma günü saat 15.00'te, 23.5 Hafıza Mekanı (eski Agos bürosu) önünde, onu vurdukları yerdeyiz."

"KATİLLERİ KORUYAN BU CİNAYETE ORTAKTIR"

Bugün saat 15.00’te yapılan anma töreninde Hrant’ın Arkadaşları Platformu’ndan ilk söz alan isim Bülent Aydın oldu. Aydın, "Türkiye’de parçalanmış adalet temasıyla yapılan ışıklandırma çalışması, gece boyunca Sebat Apartmanı’na yansıtılacak. Yolunuz buradan geçerse, kafanızı kaldırmayı ve buraya bakmayı unutmayın. Vuruluşunun 17’nci yılında 17 yıl yatıp çıktı Hrant’ın katili. Biz Hrant’ın Arkadaşları olarak bu davayı sizlerle beraber takip ettik. Cinayetin ardındaki kötülüğün 'Vur emri verenlerin' yargılanması için elimizden geleni yaptık fakat bu talebimiz mahkeme salonlarında duyulmadı. Katilleri koruyan, bu cinayete ortaktır. Hrant’a iftira ettiler ve hedef halinde getirdiler. Bunları yapanların bazıları terfi etti. Bu koca lekeden utanmadılar" diye konuştu.

"SANA ATILAN KURŞUNUN BU ÜLKENİN BARIŞINA ATILAN KURŞUN OLDUĞUNU BİLİYORUZ"

Bu yılki anma konuşmasını yapan Oya Baydar ise, "Her şey öldürülebilir ama barış öldürülemez. Selam sana bu değerleri canları pahasına savunanlara, cezaevlerinde olanlara. Adını sayamayacağım ama simgelemiş isimlerden selam olsun Selahattin Demirtaş’a, Gültan Kışanak’a, Osman Kavala’ya" dedi.

Baydar sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her yıl 'faşizme inat kardeşimsin Hrant' demek için buradayız. Masum gençlerden kindar insanlar yaratanlarla mücadele edemedik. Sana atılan kurşunun bu ülkenin barışına atılan kurşun olduğunu biliyoruz."

20 OCAK SABAHINA KADAR DİNK’İN SİLÜETİ YANSITILACAK

Anma etkinliklerinin bir parçası olarak da binanın cephesine iki gece boyunca yani 20 Ocak sabahına kadar Hrant Dink'in silüeti yansıtılacak. Yanıstmayı sanatçı Hale Tenger tasarladı.

ÖZET: CİNAYETİN ARDINDAN YAŞANANLAR

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 19 Ocak 2007'de, Agos gazetesinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybetti. Tetikçi o dönem 17 yaşında olan Ogün Samast'tı. 20 Ocak'ta Samsun otogarında yakalandı; "Pişman değilim" dedi.

Sonraları karakolda eline bayrak tutuşturulmuş görüntüleri ortaya çıktı, yanında polis amirleri, memurları vardı ve "Aslanım benim, güzel poz ver, hem de gülerek ver", "Kardeşim benim, aferin oğlum" diyorlardı.

Samast 18 yaşından küçük olduğu için çocuk mahkemesinde yargılandı.

Cinayetle ilgili ilk yargılama 2007'deydi. 2 Temmuz 2007’de 18 sanıklı davanın Özel Yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmasında savcı "Örgüt var" dedi ve dönemin konjonktürüne uygun olarak Ergenekon'u işaret etti.

'ERGENEKON' GİTTİ, 'FETÖ' GELDİ

Dink ailesinin avukatlarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurması ve buradan 'etkin bir soruşturma yürütülmediği' kararının çıkmasıyla süreç baştan başladı. 2016'dan itibaren kamu görevlilerinin de dahil edildiği iddianameler hazırlandı, dosyalar birleştirildi, tetikçi ve azmettiricilerin klasörleri ise ayrıldı.

Mart 2021'de çıkan kararda ise örgüt olarak bu kez 'Ergenekon' değil, 'FETÖ' tespiti yer aldı. Zaten Ergenekon'un da bir FETÖ kumpası olduğu ortaya çıkmıştı.

Fethullah Gülen, Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 78 sanığın yargılandığı dava, Yargıtayın 15 sanık hakkında verdiği bozma kararının ardından yeniden görülmesine başlandı. Hala devam ediyor.

Tetikçisi iki aydır serbest: Hrant Dink, katledilişinin 17. yılında vurulduğu yerde anıldı - Resim : 3

SAMAST'IN TAHLİYESİ: 'YILLARDIR KATİLLERLE AYNI HAVAYI SOLUYORUZ'

Kasım 2023'te ise tetikçi Ogün Samast'ın tahliyesi gerçekleşti. Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, gelişmenin ardından isyan etti:

"Bir kez daha adaletsizliği yüzümüze çarpıp, yasın en ağır günlerine geri yolladılar bizi. Biz zaten yıllardır katillerle aynı havayı soluyoruz. Dink'in ölüm emrini verenlerin aramızda dolaştığını biliyoruz zaten. Sabahattin Ali'nin, İlhan Erdost'un, Zeki Tekiner'in, Uğur Mumcu'nun, Musa Anter'in katilleriyle aynı havayı soluduğumuzu bilmiyor muyuz?"