Tuğçe Kazaz yine boş durmuyor: 'Türkiye 2030'a kadar tam manasıyla hilafet sistemine geçmiş olacak'

Eski manken Tuğçe Kazaz'ın "Türkiye 2030 yılına kadar tam manasıyla hilafet sistemine geçmiş olacak. Çünkü bölgedeki şartlar Türkiye'yi buna mecbur bırakacak" şeklindeki sözleri gündem oldu.

Tuğçe Kazaz yine boş durmuyor: 'Türkiye 2030'a kadar tam manasıyla hilafet sistemine geçmiş olacak'

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde 1924'te kaldırılan hilafet makamı, İsrail - Filistin hattındaki çatışmalar üzerinden İslamcı kesimler tarafından son günlerde yeniden gündeme getiriliyor.

Bazı Yargıtay kararlarında da 'terör örgütü' olarak tanımlanan Hizb ut-Tahrir'in yayın organı Köklü Değişim tarafından 17 Aralık'ta düzenlenen mitingde "Tek ümmet, tek devlet, tek çözüm hilafet" gibi sloganlar atılmış, "Filistin hilafetle kurtulur" gibi pankartlar açılmıştı. Bu gösteriye dair herhangi bir gözaltı bilgisinin yansımaması ise ayrıca dikkati çekiciydi.

Tam 100 yıl önce kaldırılan bir makamın geri getirilmesine yönelik çağrılar, kamuoyunda gerginliğe yol açtı. Dün bir kişi, "Şehitlere rahmet, Filistin'e destek, İsrail'e lanet" yürüyüşü sırasında Tevhid bayrağı açan İsmail Aydemir adlı şahsa yumrukla saldırdıktan sonra tutuklandı.

TUĞÇE KAZAZ: TÜRKİYE HİLAFET SİSTEMİNE GEÇMEYE MECBUR BIRAKILACAK

Konu, bir dönem sürekli din değiştirmesiyle gündeme gelen eski manken Tuğçe Kazaz'ın da gündemindeydi.

Son olarak İslam dininde karar kıldığı anlaşılan Kazaz, Türkiye'nin hilafet sistemine geçmeye mecbur bırakılacağı görüşünü dile getirdi; İngiltere, ABD ve Rusya gibi ülkelerin de bunu desteklediğini savundu:

"İstanbul'da şehitlerimiz ve Filistin için Galata Köprüsü'ne yapılan yürüyüşte hilafet bayrağı açan amcanın burnunu kıran gence söyleyin, Türkiye 2030'a kadar tam manasıyla hilafet sistemine geçmiş olacak. Çünkü bölgedeki şartlar Türkiye'yi buna mecbur bırakacak."

Kazaz, bu mesajından sonra kendisine yöneltilen eleştirilere de tepki göstermekten geri durmadı.

"Kendini aydın, entelektüel ve ilerici sanan, ilkel, cahilliğe bağımlı bir kitleyle karşı karşıyayız. Ne desen cumhuriyete saldırı, Atatürk'e hakaret olarak yaftalayıp koyun sürüsü gibi saldırıya geçiyorlar ve sanki adeta belli merkezlerden kontrol ediliyorlar" diyen Kazaz, bu kişilerin 'geleceği ve bölgeyi okumaktan aciz' olduğunu ve 'İslam düşmanlığını Arap sosuna batırıp adeta kin kustuklarını' iddia etti.

Eski manken bu sözlerinin ardından bahse konu düşüncesini gerekçelendirmeye çalıştı. Kazaz'ın oldukça karmaşık ifadelendirmelere başvurduğu paylaşımının devamı şöyle:

"(...) O nedenle dertleri gerçekle değil gerçeği karartmakla ilgili. Ayrıca dün açılan da Hilafet bayrağı değil Kelime-i Tevhid bayrağıymış. Onu reddettin mi İslam'ı da reddedersin. Ama yine de anlayabilmeleri için çok basit birkaç cümleyle halifelikle ilgili analizimi açıklayacağım: Bölgenin haritası değişiyor ve mecburen hilafet sistemine bölge sürüklenecek. Bunu İngilizler, Amerikalılar ve hatta Rusya büyük bir iştahla destekliyor, destekleyecek. İşte bu süreçte kontrol edilebilir bir halife için harekete geçilecek. Hatta İlk hedefleri FETÖ ile bunu yapmaktı, ama Türkiye engel olunca planları ertelendi.

İşte Atatürk'ün hilafeti tamamen kaldırmayıp meclisin ukdesinde bırakması bu makamın başka bir gücün eline geçmesini önlemek içindir. Kısacası bu durumda Türkiye ipleri eline almaz, harekete geçmezse bu gücü kaybedecek. Peki başkası halife ilan edilirse Müslümanlar bunu kabul edecek mi? Buna soruyla cevap vereyim. Kendisini tenzih ediyorum ama nasıl kabul edilebilirliğini anlatabilmek için ismini örnek vereceğim; bugün Ebu Ubeyde halife ilan edilirse bırakın bölgeyi, Türkiye’deki Müslümanların yüzde kaçı buna yok diyecek?

'DERDİNİZ BÖLGE DEĞİL, İSLAM DÜŞMANLIĞI OLDUĞU İÇİN ANLAMAYACAKSINIZ'

Yani sen olmazsan ya da buna engel olmazsan, toprağını ve bölgeni de değiştiremeyeceğine göre, devlet olarak karşı çıksan da Müslüman olan milletinin büyük bir bölümü günü geldiğinde buna biat edecek. Bu durumda hem dinen hem manen hem ülke olarak hem de bölge olarak parça parça kendi içinde parçalanırsın.

Peki buna bir süreliğine de olsa önlem almak mümkün mü? Evet. Şayet Gazze ve İsrail arasındaki bu savaşın kazananı Filistin tarafı olursa –ki zaten öyle– işte bu, bölgeyle ilgili ABD ve İngilizlerin planlarını bir süreliğine alt üst edecek. O nedenle Filistin’in haklarına kavuşması hem kendileri hem de bölge için hayati öneme sahip. Tabii derdiniz ülke değil, bölge değil İslam düşmanlığı olduğu için yine de anlamayacaksınız."

Kazaz'ın paylaşımına gelen yorumlardan bazıları ise şunlar:

- "3 din biliyor, önemli analizler."

- "Yazının başı ortası iyi de, sonu çelişiyor. Filistin kazanır, batının istediği olmazsa neden batının hilafet isteği gerçekleşsin ki?"

- "Seni gerçekten ciddiye alan var mı?"

- "Hitap ettiği kesim 40 IQ olunca bu da kendini bir halt sanıyor."

- "Rabbim kendini akıllı zanneden cahillerin şerrinden cümlemizi korusun."

- " 'Kendini aydın, entelektüel ve ilerici sanan, ilkel' sonrasını okumadım. Bahsettiğin kitleyi bilmem de sen biraz geri kalmışsın. 'Amca' dediğin kişi 48, sen 41 yaşındasın. Yaşını dahi kabullenemeyen birinin duygusal ağırlıklı tespitlerini nasıl ciddiye alabilirim ki?"

- "Takipçi sayından da anlaşılıyor ki savunduğun taraf bile seni ciddiye almıyor. Ne yazdın bu kadar uzun uzun acaba. Kızamıyorum da sana, çok gülüyorum cidden."