Neyi eleştirdiklerini unuttular... AKP'li belediye 250 bin liraya grafiti yaptırıyor
AKP’lilerin eleştiri yağmuruna tuttuğu İBB’nin dikey bahçe yerine grafiti uygulamasının bir benzerini AKP’li Başakşehir Belediyesi de yapacak.
AKP’lilerin eleştiri yağmuruna tuttuğu İBB’nin dikey bahçe yerine grafiti uygulamasının bir benzerini AKP’li Başakşehir Belediyesi de yapacak.
Devlete olan vergi borcunu arazi satarak kapatmaya çalışan Başakşehir Belediyesi, 250 bin liraya ilçeye grafiti yaptırmak için ihale düzenledi. AKP’liler, İBB’nin grafiti uygulamasını “çirkin” bulmuş ve İstanbul’u Brezilya’nın gecekondu mahallelerine çevirdiğini savunmuştu.
Yaklaşık 130 milyon TL harcayarak saray gibi yeni başkanlık binası yaptırırken devlete olan vergi borcunu kapatmak için yaklaşık 38 bin metrekarelik arazisini Maliye Hazinesi'ne satma kararı alan AKP'li Başakşehir Belediyesi dikkat çeken bir ihale düzenledi.
Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre; belediye, 24 Eylül 2020 tarihinde “Grafiti projelendirmesi, uygulanması fikri ve güzel sanatlar hizmet alımı” için ihaleye çıktı. 3 firmanın katıldığı ihaleyi, 250 bin liralık teklifin sahibi Elvan Reklam Mimarlık İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketi kazandı. Daha önce çok sayıda AKP'li belediyeden ihale alan şirket ile 9 Ekim'de sözleşme imzalandı. Sözleşmeye göre işin süresi 30 gün olarak belirlendi. İhale bilgileri içinde grafiti uygulaması işi ile ilgili ayrıntı yer almadı.
“GECEKONDU MAHALLESİNE ÇEVİRDİLER”
Başakşehir'in duvarlarına yapılacak grafitiler kısa bir süre önce AKP'liler tarafından yoğun bir şekilde eleştirilmişti. İBB'nin maliyetleri yüksek ve ekolojik yararları tartışmalı dikey bahçeleri dönüştürmek amacıyla başlattığı “Konuşan Duvarlar Projesi” kapsamında ilk olarak Kadıköy Fikirtepe'deki 200 metre uzunluğundaki duvara sanatçılar grafiti çalışması yapmıştı. Jotun sponsorluğunda yapılan çalışmanın İBB'ye bir maliyeti olmamıştı. AKP'liler bu uygulamaya “yeşil alanlar yok ediliyor” diye tepki gösterirken yerine yapılan grafiti uygulamasını da eleştiri yağmuruna tutmuşlardı. Grafitileri “çirkin” bulup İstanbul'u Brezilya'nın gecekondu mahallerine çevirdiğini savunmuşlardı.
“GRAFİTİ OTORİTEYE KARŞI GELME ARACI”
Akşam Gazetesi yazarı Turgay Güler çok dikkat çeken bir yazı kaleme alarak “Mesele dikey bahçeler değil sen hâlâ anlamadın mı” başlıklı köşe yazısında şu iddialarda bulunmuştu:
“…Dikey bahçelerin kaldırılıp yerine şehrin duvarlarını berbat eden grafiti çalışmalarına, birileri görülmemiş bir saflıkta itiraz getiriyor. Oysa mesele dikey bahçe değil onlar hâlâ anlamamışlar. Sahibinin izni olmadan her türlü mülke yazılan işaret ve sembole deniyor grafiti. Otoriteye karşı gelme aracı. Koskoca İstanbul, belediye başkanı eliyle gettolaştırılıyor. Hem de bir proje dahilinde. Gezi olaylarını hatırlayın! Duvarlara yazılan ‘Zulüm 1453’te başladı’ zırvası bir grafiti çalışmasıydı. Gezi'de grafitiden başka ne vardı? Demem o ki, bu grafiti işi de İmamoğlu’nun harcı değil. O da Canan Kaftancıoğlu’nun, dolayısıyla Osman Kavala’nın projesi. Bir alt kültür oluşturma çabası. Tehlikeli bir çaba.”