İBB'den Zafer Bayramı'nın 100'üncü yılına özel senfonik gece

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100. yılında, Dünya Şairi Nazım Hikmet Ran’ın ‘Kuvayi Milliye Destanı’ eserini sahneye taşıyor

Anadolu’nun işgalinden 30 Ağustos sabahına kadar olan süreçte mücadelenin zaferi sahneye taşınıyor. 30 Ağustos 1922 tarihi, milli mücadelenin, inancın somut örneği olarak günümüzdeki gerçekliğini yaşatmaya devam ediyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), bu tarihi zaferin 100. yılında Yenikapı’da gerçekleştireceği etkinlikte senfonik anlatı, konser ve görsel şölenlerle bellekleri tazeleyecek.

Bu anlamlı gecede Usta Şair Nazım Hikmet Ran’ın ölümsüz eseri Kuvayi Milliye Destanı’ndan bölümler, genç kuşağın 4 önemli oyuncusu tarafından seslendirilecek. Kuvayi Milliye’den Kurtuluşa’ adlı senfonik anlatıya sesleriyle Edip Tepeli Nergis Öztürk, Mert Turak, Selen Öztürk hayat katacak. Cumhuriyet’in önemli bestecilerinden geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz Muammer Sun’un ve yeni kuşağın önemli temsilcilerinden Murat Cem Orhan besteleri eşliğinde 70 kişilik CRR Senfoni Orkestrasıyla büyük taarruz anlatılacak. İstanbullular, 80 kişilik koroyla Anadolu halkının bağımsızlık uğruna verdiği amansız mücadeleyi bu senfonik anlatıyla aşama aşama dinleyecek. Zafere giden yolu dinlerken görsel şölen ile milli mücadelenin ruhu akıllara tekrar kazınacak. İstanbullular, karanlık geçen gecelerin, aydınlık sabaha ulaştığı Büyük Taarruz’un zaferini aynı birlik duygusuyla hep birlikte anacak.

YARIM ASIRLIK REPERTUARLA MOĞOLLAR

Türk rock müziğinin öncülerinden Moğollar grubunun 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100.Yılına özel repertuarıyla ise kulakların pası silinecek. Eskimeyen şarkılarıyla, zamansız bir yolculuğa çıkılacak.

İstanbulluları Büyük Taarruz'u anmaya davet eden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu duygusal gecede inancın, birliğin ve mücadelenin ruhunu İstanbullularla birlikte yaşayacak.

Ve o meşhur dizelerinde Usta Şairin dediği gibi;

“…Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu. Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanıyordu”