7 sanatçıdan 7 karma sergi
Galeri Muaf’ın Özel Yuvakimyon Rum Kız Lisesi’nde gerçekleştirdiği ilk küratöryel karma seçkisi “Tanışma Sergisi”, 7 genç sanatçının da katılımıyla 28 Nisan–15 Mayıs 2018 tarihleri arasında izleyiciyle buluşuyor.
Hıdır ULAĞ / Özellikle genç sanatçıları bünyesinde barındıran Galeri Muaf; sanat tarihi öğelerini kendilerine özgü bir tarzla buluşturan sanatçılarıyla, Fatih İlçesi Balat Semti’nde ki Taksim, Kasımpaşa, Galata ve Haliç’i tepede gören müthiş manzarası ile Özel Yuvakimyon Rum Kız Lisesi’nde gerçekleşen “Galeri Muaf Tanışma Sergisi” isimli ilk sergisinde “tanışma” kavramına alternatif bir bakış getiriyor.
Küratörlüğünü Deniz Dalkılıç ve Oğulcan Yıldırım’ın yaptığı sergide her sanatçıya ait özel bir alan yer alıyor. Bu alanlar sanatçıların ilk kişisel sergilerinde de aynı biçimde sergilenecek. Bu sayede, sergiler birbirlerini refere ederek hem sanatçıları sanatseverlerle buluşturacak hem de daha önce kişisel sergi deneyimi yaşamamış genç sanatçılara “Beyaz Bir Küp” dışında bir alan sunulmuş olacak.
Sergide yer alan sanatçıların genel sanat anlayışları ise şöyle;
Hasan Baran Kurtoğlu; izleyiciyi zamansız bir mekana taşıyarak, sonsuz bir dokuyu keşfetmeye ve algılarını sorgulamaya iten eserlerinde tuval ve kağıda ilave olarak füzen, vernik, tutkal gibi kişide doku algısı yaratan özel ve yenilikçi malzemelere yer vermektedir. Dahası sanatçı,yüzey eserlerinde iç içe geçmiş insan portrelerini ruhani bir anlatımla dışa aktarmaktadır.
Ceren İren; hikayeci ve grotesk anlatımını bir araya getirdiği işlerinde günlük olaylardan yola çıkarak hayvanların doğası ile insan akılı arasında bir bağlantı kurmaya çalışıyor. Renkçi ve lekeci bir anlayışla hayvan çağrışımlarının insana özgü uzamlar ile birleştiği resimler, primitif duyguları masalsı bir anlatımla yorumluyor.
Gizem Çeşmeci; resmettiği terkedilmişmekanlarla çizginin, lekenin ve negatif-pozitif alanların oluşturduğu yapay ışık etkisi ile organikbir bütünden kopuşu/koparılmayı, kimi zaman insanla, kimi zaman da doğal nesnelerle ifade etmektedir.
Hale Feriha Hendekcigil; cam malzeme üzerinde çalışan Hendekcigil, camın şeffaf yapısından yararlandığı eserlerinde, ışığın yüzey üzerinde parçalanmasına izin vererek izlenimci bir dil yaratmıştır. Sanatçı bu durumu cam malzemeyi yer yer pürüzlü bırakarak elde etmiştir. Bu dokulu yüzey sayesinde ışığın farklı açılardan yansımasını sağlamıştır.
Baran Kurtoğlu, İsimsiz, Tuval Üzeri Karışık Teknik (yağlı boya, füzen, tutkal, vernik), 100cm x120cm.
Selen Gül Şentürk; eserlerinde ölüm imgesini kullanan Şentürk, sanatı geleneksel akılcı tutumdan kurtarmayı amaçlar. Bu bağlamda sanatçı, klasik ölüm sahnelerinden bahsetmek yerine kartpostal, fotoğraf gibi hazır- temsil materyaller kullanarak, çalışmalardaki ölüm temasının ardındaki gizeme odaklanmıştır.
Yağmur Turan; gündelik hayatın ayrıntılarını belgeleyen kısa ömürlü geçici belgelere verilen ad olan “efemera” kelimesinden yolaçıkanTuran, belirsizlik ve zaman kavramlarını ele alınmıştır. Eserlerinde özellikle 2012-2017 yılları arasında biriktirilen aylık, haftalık yayınlanandergilerden oluşankatmanlar yaratılmış, akrilik ve yağlıboya, oto şase boyası gibi malzemeler kullanarak müdahalelerde bulunmuştur.
Zeynep Abacı; eserlerinde mekan algısını müzikle ve sesle ilişkilendiren Abacı, mekanın anımsanıp yeniden kurulması ve mekan içinde bireyin bellekle alışveriş halini geniş ve parlak lekeler aracılığıyla yansıtır. Kurguladığı görsel formlarla plastik anlamda iki boyutlu bir ses heykeli imgesi oluşturan sanatçı izleyende yeni bir mekan deneyimi sunmayı hedefler.