Gaye Su Akyol: Bu coğrafyaya biçilen payla yüzleştikçe kahroluyorum
Şarkıcı Gaye Su Akyol, "Kainatta ilgilenecek, sevinip üzerine hayaller kurulacak milyonlarca güzel şey varken, bu coğrafyaya biçilen payla yüzleştikçe kahroluyorum" açıklamasını yaptı.
Şarkıcı Gaye Su Akyol, ‘ELLE Style Awards 2019’da aldığı “Yılın Müzik Yıldızı” ödülünü “ataerkil ve müthiş sıkıcı bir dünyada her şeye rağmen var olma mücadelesi veren, ön yargıları kırıp kendi olma cesaretini gösteren, ‘elalem ne der’ diye umursamadan risk alan, yaratan, üreten, devinen, dans eden, kahkaka atan, varlığı birer başkaldırı olan ve kendini kadın olarak tanımlayan herkese” ithaf etti.
Teşekkür konuşmasında kadın cinayetlerine ve kadınların maruz kaldığı ayrımcılığa da dikkat çeken Akyol, “Kainatta ilgilenecek, sevinip üzerine hayaller kurulacak milyonlarca güzel şey varken, bu coğrafyaya biçilen payla yüzleştikçe kahroluyorum” ifadelerini kullandı.
Tersane İstanbul’daki ödül törenindeki konuşmasına “Hanımlar, beyler, translar, lubunyalar, queer’ler, serseriler, seferiler, güvensiz suda yüzenler, ateşle dans edenler ve izafi dünyanın tekinsiz yolcuları…” diye başlayan Akyol, şöyle devam etti:
“Bugün burada birlikte olmak ve bu ödülü almak harika! Heyecanlıyım, umutluyum ancak öfkem, üzüntüm ve hayal kırıklığım heyecanımdan ve umudumdan çok daha büyük.
Kainatta ilgilenecek, sevinip üzerine hayaller kurulacak milyonlarca güzel şey varken, bu coğrafyaya biçilen payla yüzleştikçe kahroluyorum. Ülkemde insanlar sistematik olarak öldürülüyor. Ne tesadüftür ki bu cinayetlerde öldürülen taraf neredeyse hep kadın… Hayatta kalmayı başaranlar aşağılanıyor, ikinci sınıf muamelesi görüyor, berbat ataerkil ve baskıcı düzenle susturuluyor, hayallerine veda ediyor, toplumsal cinsiyet rolleri üzerinden oto sansürle baş başa bırakılıyorlar. Bu adamlar örgütlü mafya gibi birbirlerini kayırıyor, kendi kendilerine kurdukları düzende berbat hayatlar yaşayıp bizleri de bu kabusa maruz bırakıyorlar. Bu gerçeklerden iğrensek de bana olmaz desek de saydıklarımdan bazılarına farklı dozlarda hemen hepimiz üstü örtülü ya da açık açık maruz kaldık, kalıyoruz. Biz sosyal sorumluluk sloganlarıyla değil, adaletle, önlemlerle, eğitimle çözüm istiyoruz.
“DEVRİMİ İNŞA ETMEYE DEVAM”
Ben bu ödülü, ataerkil ve müthiş sıkıcı bir dünyada her şeye rağmen var olma mücadelesi veren, ön yargıları kırıp kendi olma cesaretini gösteren, ‘elalem ne der’ diye umursamadan risk alan, yaratan, üreten, devinen, dans eden, kahkaha atan, varlığı birer başkaldırı olan ve kendini kadın olarak tanımlayan herkese ithaf ediyorum.
Sanatın sonsuzluğu ve özgür kanatlarıyla, yergiyle yerinmeden, övgüyle övünmeden hayal kurmaya, üretmeye, müzik yapmaya, dünyayı değiştirmeye, kendi kendimizin devrimini inşa etmeye devam! Nietzsche ‘Hakikatten ölmemek için sanat var’ demiş, Jean Luc Godard; ‘Hakikat ile yaşamak için de vardır’ demiş. Ben de yaşadığımız absürt dünyaya istinaden diyorum ki; İstikrarlı hayal hakikattir!”