BİLSART ikinci yaşını kutladı

Video sanatına alan açan BİLSART, geçtiğimiz ay ikinci yaşını kutladı.

BİLSART ikinci yaşını kutladı

Video sanatına alan açan BİLSART, geçtiğimiz ay ikinci yaşını kutladı.

BİLSART’ın iki yılı ve gelecek planları üzerine konuştuk.

Keyifli okumalar...

BUART: BİLSART’ı kurma fikri nasıl ortaya çıktı ve BİLSART neden Video Sanatı’na odaklanıyor?

BİLSART: Bilsart’ın konumlandığı Bilsar Binası, daha öncede pek çok sanat etkinliklerine ev sahipliği yaptı. 9. Uluslararası İstanbul Bienali ana mekân sergisi, Jale ödülüne layık görülen Dot Tiyatrosunun 'Vur/Yağmala/Yeniden' projesi, New York'tan Slag Gallery ile ortak hazırlanan 11. İstanbul Bienali paralel etkinliği 'Neyse O' bunlardan bir kaçı..

Ayrıca Bil’s markası olarak 2001 yılında düzenlediğimiz ve seçici kurulunda Fatih Özgüven, Nur Akalın gibi isimlerin yer aldığı “Bil’s Kısa Film Yarışması” zamanının öncüsü olması açısından önemliydi.

Zaman içinde, video sanatını daha fazla takip ettikçe uluslararası sanat fuarlarında, sanat etkinliklerinde ve sergilerde video işlerine olan eğilimi ve gelişen boyutlarını gördük. Bu eğilimin yanı sıra Türkiye’de çok başarılı video işleri olmasına rağmen, bu alandaki sergileme sıkıntısı, işlerin yeteri kadar görülememesi gibi boşlukları farketmemizle, şirket binamızın çok sık kullanmadığımız garajının karanlık endüstriyel yapısını bozmadan kâr amacı gütmeyen bir sanat mekânına dönüştürme fikrinin temelleri atıldı. Ocak 2018’den itibaren de sergi ve konuşma etkinliklerimize başladık.

Bilsart’ın başlıca misyonu; tamamen video sanatına odaklanarak, genç ve deneyimli sanatçılara video işlerini sergilemek için yeni bir alan sağlaması destek olması ve sanatseverleri çeşitli konuşma etkinlikleriyle bir araya getirmesi ve tabii ki sürdürülebilir bir sanat mekânı olması.

BUART: Bu alana odaklanırken korkularınız oldu mu?

BİLSART: Bilsart’ta solo sergilerle ayda iki sanatçının tek bir işi gösteriliyor. Ortalama 15 günde bir değişen dinamik bir sergi programımız var. Bu program dâhilinde, açılış günlerimizi serginin sanatçısı ve ona eşlik eden bir diğer konuşmacı ile sohbet ortamında gerçekleştiriyoruz. Bazı aylar ise küratör, sanat galerileri ve çeşitli sanat etkinlikleriyle iş birliği içinde çalışıyoruz. İlk başlarda, bu dinamik tempo içinde sergi programlarını oluştururken zorlanacak mıyız, program boş kalır mı gibi korkularımız olmuştu fakat başladıktan sonra video alanına odaklanan bir sanat mekânının gerçekten bir ihtiyaç olduğunu gördük. Bizim sanatçı listemiz ve ekipçe oluşturduğumuz sergi programlarımız dışında, bizimle tanışan, işlerini ulaştıran ve Bilsart’a katkı sağlayacak önerilerde bulunan çok fazla kişi oldu, hala daha oluyor. Sergi takvimi bu şekilde organik de gelişebiliyor. Bilsart’ın kısa sürede bu kadar benimsenmesi ve özellikle genç sanatçıların çekinmeden bizimle iletişime geçmesi bizi çok mutlu ediyor.

BUART: Bu alanda üretim yapan sanatçı sayısı artıyor mu? Artıyorsa neden?

BİLSART: Artıyor elbette; dünyada pek çok önemli sanat etkinliklerinde izlediğimiz üzere, video işlerinin sergilenmesi inanılmaz boyutlar atlamış durumda.. Biz de Bilsart’ta tek bir video işine odaklanıyoruz fakat mekânın kapasitesini kullandığımız, mekânı dönüştürdüğümüz işlerde oluyor. Zaman zaman video işine eşlik eden başka pratiklerde eserlere de yer veriyoruz. Türkiye’de de daha önce video çalışmayan sanatçıların ilk video üretimlerini gördüğümüz oluyor, sanatçının yeni bir alanda daha üretimi üzerine çalışmasının değerli olduğunu düşünüyoruz.

BUART: İzleyicilerin, bu alana ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

BİLSART: Video sanatı izleyicisi eskiye göre daha ilgili. Bilsart’a ziyaretçiler geldiğinde içerde tek bir video işi görüyorlar ve dolayısıyla bu durum ilgilerini çekiyor. İşi sonuna kadar ve etkili bir biçimde izleyebiliyorlar. Kısa sürede Bilsart’ın kemik bir izleyici kitlesinin oluştuğunu düşünüyoruz. Bunun en önemli sebeplerinden biri de elbette başından beri sosyal medya ve basın gibi başlıca kanalları aktif ve etkili kullanmamız oldu. Açılış günü konuşmaları ve diğer konuşma etkinliklerimizde her zaman sergilere ve video sanatı odaklı oluyor. Konuşmalar iki haftada bir var, buna rağmen katılımın olması bizi çok mutlu ediyor. Konuşmaları kaçıranlar ya da en baştan izlemek isteyenler için Bilsart İstanbul youtube kanalımızda da arşivliyoruz.

BUART: Geçen 2 yıl içinde, BİLSART bizim gözümüzden önemli yol katetti ve önemli bir boşluğu doldurdu. Sizin açınızdan 2 yıl nasıl geçti?

BİLSART: Türkiye’de video sanatının sergilenmesi anlamında önemli bir boşluğu doldurduğumuzu düşünüyoruz, geçtiğimiz 2 yıl içinde izleyicilerin gösterdiği ilgi ve sanatçı paylaşımlarının yoğunluğuda öyle olduğunu bize gösterdi. Bu alanda daha verimli olabilmek adına geliştirmek istediğimiz yeni fikirlerimiz var, bunlarla ilgili çalışıyoruz.

BUART: Kaç sergiye ev sahipliği yaptınız?

BİLSART: Bilsart, şimdiye kadar 52 sanatçının video işine, 50 sanat konuşmasına, 12 küratör ve sanat organizasyonu iş birliğine ev sahipliği yaptı.

BUART: BİLSART sadece sergiye ev sahipliği yapmıyor, Sergilerin yanında sanatçı konuşmaları, koleksiyoner seçkileri, paralel sergilerde yapılıyor. Neden bu yolu seçtiniz?

BİLSART: Konuşma etkinliklerimizi çok önemsiyoruz. Bilsart’ta sergiler tek bir sanatçıya odaklanarak, tek bir işi üzerinden düzenleniyor. Açılış günü gerçekleştirdiğimiz konuşmalar sayesinde, sanatçıların sanat pratiğine, geçmiş işlerine, sergide gösterilen işin tüm sürecine ve işin değindiği konulara dair bir sohbet imkanı oluyor. Biz de bunu çok değerli buluyoruz; sanatçıya ve işe dair çok şey öğreniyoruz ve gelen dinleyiciler bizzat sanatçıya merak ettiklerini soruyorlar ve karşılıklı keyifli bir sohbet gelişiyor. Konuşma etkinliklerimizin daha çok kişiye ulaşması için youtube kanalımızda yayınlıyoruz.

Aklımızda olan bir diğer etkinlik de, sergilerden bağımsız olarak video sanatı üzerine farklı konu başlıklarıyla konuşmalar gerçekleştirmekti. Geçtiğimiz Eylül ayı Nazlı Pektaş moderatörlüğünde Eylül 2019 - Mayıs 2020 aylarını kapsayacak “Video Sanatını Konuşuyoruz” ana başlıklı bir konuşma programı hazırladık. Dizi, video sanatının anlatım yöntemlerini, güncel sanattaki yerini, video üretimi gerçekleştirenleri ve onu biriktirenleri konuşacak olan sanatçı, yazar ve koleksiyonerleri her ay izleyiciyle buluşturuyor. Şimdiye kadar, Ferhat Özgür, Murat Alat, Cengiz Tekin, Yasemin Özcan, Ali Kazma konuk oldular. 17 Şubat Perşembe günü “VİDEOİST’İN BİRİKİMİ: Bir disiplin olarak video biriktirmek, birlikte deneyimlemek” başlığıyla Hülya Özdemir ve Ferhat Satıcı Nazlı Pektaş’ın konukları olacaklar. Ardından, 11 Mart Çarşamba günü “Video Biriktirenler” başlığıyla Füsun Eczacıbaşı, Agah Uğur ve Selman Bilal konuşacaklar

BUART: Sergileriniz yada etkinlikleriniz arasında sizi “en çok etkileyen” var mı? Keşke bir daha gerçekleştirsek dediğiniz var mı?

BİLSART: Bilsart’ta gerçekleştirdiğimiz her sergi ve konuşma bizim için değerli. Burada başlıca amacımız video işlerine mekân sağlamak, sanatçılara destek olmak. En çok bizi etkileyen demeyelim fakat, Bilsart’ın genel temposu dışında eş zamanlı ya da iş birliği içinde gerçekleştirdiğimiz projeler çok keyifli oluyor. Örneğin 4. Mardin Bienali ile İstanbul’da eş zamanlı olarak John Gerrard ve Senem Gökçe Oğultekin’in işerini göstermiştik. Büyük Çayır 2018 sergi mekânlarının bir parçası olarak, Heinz Peter Schwerfel’in filmlerini yine burada göstermiştik. Kolektif Çukurcuma ile Funa Ye ve İstanbul Queer Art’ın işlerine ev sahipliği yapmıştık. Bunun gibi kolektif süreçler birbirini destekleyen değerli programlar oluyor.

BUART: Sırada neler var?

BİLSART: Bilsart 5 Şubat - 15 Şubat tarihleri arasında Mimiko’nun (Gözde Mimiko Türkkan) “Sedüksiyon” isimli sergisine ev sahipliği yapıyor. Ardından 19 Şubat - 29 Şubat tarihleri arasından Sergen Şehitoğlu’nun “GSV_Singapore” isimli sergisi olacak. “Video Sanatını Konuşuyoruz” konuşma dizimizin bir sonraki konuşması ise, Nazlı Pektaş moderatörlüğünde 11 Mart Çarşamba günü “Video Biriktirenler” başlığıyla Füsun Eczacıbaşı, Agah Uğur ve Selman Bilal’ın katılımıyla gerçekleşecek.