Sinema TV Sendikası isyan etti: Dizi setleri durdurulsun
Koronavirüs yüzünden duran dizi setlerinin yeniden başlaması sektörde endişe yarattı. Sinema-TV Sendikası setlerin durdurulması yönünde çağrı yapıyor.
Sinema televizyon sektörü koronavirüs salgınından en çok etkilenen sektörlerden. Tüm çalışma hayatının durma noktasına geldiği, AVM’lerin kepenk kapattığı ve sokağa çıkma yasaklarının gündemde olduğu günlerde bile çalışmaya devam eden son bir kaç set de sektördeki aktif sendikaların baskılarıyla durmuştu. Ne var ki bugün gelen haberler “Arka Sokaklar” ve “Kuruluş: Osman” gibi dizlerin yeniden sete dönme kararı aldığı ve çalışmaya başladığı yönünde.
Ataç bazı setlerin yeniden çalışmaya başladığı haberlerinin kendilerine de geldiğini doğruladı ve şunları söyledi:
“Maalesef biz de bu haberleri alıyoruz. Aslında reklam olsun, dizi ya da sinema filmi olsun 100 civarında setin çalışmasını durdurmayı başarmıştık. Setlerin %98’i durmuştu. Bir tek “Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz” kalmıştı.
Ama dün ve bugün iki dizinin yeniden sete döndüğü haberi geldi. Bu setlerin sahaya inmesi çok tehlikeli. Bazı fotoğraflar paylaşılıyor, setlerde maskeli çalışanların göründüğü vs. Ama bu olacak iş değil. Ben bunlara şov fotoğrafları diyorum. Bizim işimizde bu önlemler yetersiz kalır. Saç-makyaj ekibinin örneğin temas etmeden çalışabilmesi mümkün mü? Ya da kostüm ekibinin? Ayrıca hiçbir dizi tek mekanda çekilmiyor, bu da riski artırıyor. Dezenfektanla falan olacak iş değil bu.”
‘EKONOMİK PAKETLERDE YOKUZ’
Ataç sendika olarak, diğer etkin sendika ve meslek örgütleriyle beraber baskı kurmaya çalıştıklarını ama bunun bir noktadan sonra yetmediğini söylüyor: “Ne yazık ki çalışma Bakanlığı’nın bu konuda resmi bir genelgesi yok. Yani hükümet durdurulması yönünde kara almadığı sürece bizim de elimiz kolumuz bağlı. Ayrıca açıklanan ekonomik paketlerde de bizim sektörümüzü, bizim çalışanlarımızı ilgilendiren bir kapsam yok. Bizler serbest meslek makbuzuyla çalıştığımız için kapsam dışı kaldık. yani çalışanlarımızın hiçbir geliri yok şu anda ve bu da aslında sendika olarak bizi çok zorluyor.”
Bununla ilgili olarak yapımcılar, görüntü yönetmenleri ve diğer meslek birlikleriyle ortak hareket ettiklerini vurgulayan Ataç iki konuda hemen her merciye başvurduklarını hatırlatıyor ve ekliyor: “Gerek Cumhurbaşkanlığına, gerek çalışma, sağlık ve Kültür bakalıklarına her türlü başvuruyu yaptık.
Birinci talebimiz sağlık açısından büyük risk taşıyan setlerin yeniden durdurulması yönünde. İkinci talebimiz ise kısa çalışma ödeneğinini kapsamının bizim çalışanlarımızı da kapsayacak şekilde genişletilmesiydi. İşsizlik sigortamız yok, bunun sağlanmasını istedik, sektörümüz için bir fon sağlanmasını ve temel ihtiyaçlarımızın karşılanmasını talep ettik ama bu taleplerimize hiçbir yanıt alamadık.”