MSGSÜ kararına tepkiler sürüyor: 'Ellerinizi çekin'

YAĞMUR ÖZTÜRK - BİRGÜN/ Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) İstanbul Devlet Konservatuvarı binasının kapatılmasına ilişkin tepkiler sürüyor. Üniversitenin mezunları ve birçok ünlü isim karara tepki gösterirken change.org’da da imza kampanyası başlatıldı. TBMM ise kararın hukuki olduğunu savundu.

Mezunlardan tepki

Kararın duyulmasının ardından sosyal medyada üniversitenin mezunları ve birçok ünlü isimden tepki geldi. Karara tepki gösteren isimler ve söyledikleri şöyle:

Mahsun Kırmızıgül: Sanat ve sanatçıdan ellerinizi çekin.

Fırat Tanış: İstanbul Devlet Konservatuvarı Binamıza Dokunma.

Erdil Yaşaroğlu: Mezunu olduğum, kapatmaya çalıştığınız okulun sanatçıları yazacak, çizecek, sahneleyecek bu ülkenin tarihini. Rolünüzü kendiniz seçiyorsunuz, ayrı.

Yekta Kopan: “Gerekirse sabaha kadar mum tutarız size, kova kova su taşırız” denilecek gençlere “Elektriği-suyu keseriz” diyecek hale nasıl geldik. Yazık…

Şevket Çoruh: Cumhurbaşkanlığının çalışma ofisinin yanında konservatuvar mı olur tamamen güvenlik zafiyeti mazallah ellerinde flütler obualar arşeler notalarla pisi pisilerle değişik koreografilerle darbe yapmaya kalkarlar aman aman dikkat.

Sosyal medyadaki tepkilerin dışında Duvar’a konuşan ünlüler de şunları söyledi:

Türkü Turan: Umarım bir an önce bu hatadan dönerler.

Güven Kıraç: Sivri dilden mustarip olduğumuz bu günlerde kaygılı ve tedirgin olduğumuz bilinmeli. Kalbimiz Mimar Sinan’da… Mimar Sinan ismi çok büyük; yaptığı sanat eserleri, çalışmaları çok kıymetli. Buna uygun davranılmalı.

Akasya Asıltürkmen: Şoktayım! Böyle köklü bir kurumun herhangi bir yer gösterilmeksizin tahliye edilmesi kabul edilemez. Bunda kasıt ararsak abartmış olmayız. Seçim arefesinde sanatçıları galeyana getirmeye çalışıyorlar. Amaçlarına ulaşamayacaklar. Bizler aklıselim insanlarız.

Cüneyt Uzunlar: Sanat kurumları ve sanat eğitim kurumları hakkında değerlendirme yapabilmemiz için açık kalmaları gerekiyor ama anlaşılıyor ki söz konusu olan değerlendirme falan değil; ülkenin hayat damarlarını parçalamak! Güzel sanatlar liselerinden DTCF’ye MSGSÜ’ye, AKM’den diğer tarihi devlet tiyatrosu sahnelerine, tiyatrocuların gözaltına alınmasından, oyunların, filmlerin engellemesine dek geniş çaplı organize bir saldırı altındayız.

İmza kampanyası başlatıldı

Kararın medyada geniş yer bulmasının ardından mezunlar hemen harekete geçip sosyal medyada bir imza kampanyası başlattı. ‘İstanbul Devlet Konservatuvarı Binamıza Dokunma’ başlığıyla yayımlanan imza kampanyasında şu ifadeler kullanıldı: “Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı’nın eğitim faaliyetlerinde bulunduğu tarihi binadan T.B.M.M Başkanlık Divanı kararına binaen tahliyesi istenmektedir. Geçmişle gelecek arasında bağ oluşturduğuna inandığımız binamızın, öğrenciler olarak elimizden alınmasını istemiyoruz. Hukuka aykırı bir şekilde alınan bu karar ile ve üstelik herhangi bir yer gösterilmeden, nereye ve nasıl olacağı belirsiz bir şekilde okulumuzun tahliyesi kabul edilebilecek bir şey değildir. Alınan bu karara karşı rektörlük idari süreç başlatmış ancak yargı sürecinin devam etmesine ve herhangi bir tahliye davası kararı mevcut olmamasına rağmen T.C. Beşiktaş Kaymakamlığı 12/06/2018 tarihli yazı ile Konservatuvar’ımızın 26/06/2018 Salı günü saat 13:30’da tahliyesinin yapılacağını tebliğ etmiştir.”

Meclis, kararı savundu

TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada ise karar savunuldu. “Mimar Sinan Üniversitesi tarafından gerçeğe tamamen aykırı ifadelerle kamuoyunun yanlış yönlendirilme gayreti üzerine açıklama yapılması gereği duyulmuştur” denilen açıklamada üniversitenin iddiasının aksine tahliye kararının hukuki olduğu iddia edildi.

***

Bu bir sanat cinayetidir

Konuyla ilgili BirGün’e konuşan tiyatro sanatçısı Genco Erkal bu kararın sanat cinayeti olduğunu savundu. Erkal şunları söyledi: Beni çok derinden yaraladı. Bu olmayacak bir şey. Burası gerçekten değeri biçilmez bir sanat yuvasıdır. Bugüne kadar yetiştirdiği öğrenciler ülkemizin yüz akı olmuşlardır. Bunlara hiçbir yer ve gerekçe göstermeden ‘Siz burayı boşaltın gidin’ demek... Üstelik daha sınavları da bitmemiş, öğrenim yılı da bitmemiş. Bu yapılacak bir şey değil. Bu bir cinayet, sanat adına yapılan bir cinayet. Ben zaten iktidarı hep şaibeli gördüm. Bugüne kadar bütün davranışları aynı yolda olduklarını gösteriyor. Bu bir sanat düşmanlığıdır. Başka hiçbir uygar ülkede düşünülemeyecek bir şeydir. Bir konservatuvarın yok edilmesi, sokağa atılması. Buna bütün gücümüzle karşı çıkmalıyız. Salı günü hepimiz orada olacağız. Protesto edeceğiz, gücümüzü göstereceğiz.”