İlk kararnameyle sanata darbe: Devlet Tiyatroları kapatıldı
Yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ardından çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile Devlet Tiyatroları ile Devlet Opera ve Balesi’nin özel yasaları lağvedildi.
Cumhuriyet'ten Selda Güneysu'nun haberine göre, Çıkarılan kararname ile DT’nin kuruluş yasası olan 5441 sayılı yasanın adı “Devlet Tiyatroları Personeli Hakkında Yasa” ile DOB’un kuruluş yasası olan 1309 sayılı yasanın adı “Devlet Opera ve Balesi Personeli Hakkında Yasa” olarak değiştirildi.
Kurumun kendisine ait Disiplin Kurulu, repertuvarı ve oyunları belirlemede etkin kurul olan Edebi Kurul ile Yönetim Kurulu, kurumun bakanlıktan ayrı bütçesini sağlayan ilgili maddeleri de lağvedildi. Değişiklikler çerçevesinde artık DT’nin de DOB’un da genel müdürü ve bağlı il müdürlükleri de devre dışı kaldı. DT ve DOB’un pek çok ilde bulunan müdürlüklere bağlı Büyük Tiyatro, Küçük Sahne gibi sahneler ve her iki kurumun taşınmaz mal varlıkları da Cumhurbaşkanlığı’nın himayesine geçti. DT ve DOB’da görevli sanatçılar, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’na bağlı olmakla birlikte, kurumun özerkliğini sağlayan ilgili yasalar gereğince, her sanat yılı sonunda kurum içinde bir sözleşme imzalıyordu. Her iki genel müdürlük de lağvedilince sanatçıların sözleşmeleri de askıya alındı. Kararname ile ayrıca her iki genel müdürlük Kültür ve Turizm Bakanlığı teşkilat yapısından da kaldırıldı. Bununla birlikte, “Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları” başlığı altında “Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu” oluşturuldu. Yeni kararnameyle birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Türkiye’nin en zengin, en büyük kütüphanesi olan ve ayrı bir başkanlık olarak düzenlenen Milli Kütüphane Başkanlığı da “bakanlığın teşkilat şemasında” yer almadı. Kütüphane, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü içinde yapılandırıldı.
DT ile DOB, 2012-2015 yıllarında da iktidarın hedefi haline gelmişti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan “Türkiye Sanat Kurulu Yasa Tasarısı” adlı tasarı ile her iki kurumun da lağvedilmesi istenmiş, ancak sanatçılar ve kamuoyundan gelen baskılar nedeniyle yasa tasarısı geri çekilmişti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gündeme gelir gelmez, bir kararname ile her iki kurumun da ‘özerkliğini’ elinden aldı.
Tiyatronun duayeni
1949 yılında çıkarılan 5441 sayılı yasa, ilk olarak “Devlet Tiyatrosu ve Operası’nın Kuruluş Yasası” olarak tanımlanmıştı. Önce Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren her iki sanat kurumu, daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı kuruluş haline getirildi. 5441’e paralel olarak çıkarılan 1309 sayılı “Devlet Opera ve Balesi Kuruluşu Hakkında Yasa” ile de her iki kurum, iki ayrı genel müdürlük olarak belirlendi.
DT ile DOB’un kökleri Türk tiyatrosunun ‘duayeni’ olarak kabul edilen Muhsin Ertuğrul’a dayanıyor. Ertuğrul, İstanbul Açık Hava Tiyatrosu’nun açılmasını sağladıktan sonra, 1949 yılında, o zaman aynı çatı altında bulunan Devlet Tiyatroları ve Operası Genel Müdürlüğü’ne atandı. Aynı tarihte ilk olarak, bugün “tarihi yapı” kabul edilen Büyük Tiyatro’yu yaptırdı. Ankara’daki Büyük Tiyatro, önceki gün akşama değin Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü olarak da kullanılıyordu.