İddia: BASAD’ın kullandığı tarihi yapı, AKP'li derneklere verilecek

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tahliye edilmek istenilen Bakırköy Sanat Konağı’nda bulunan Bakırköylü Sanatçılar Derneği “Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Yanlışlıklar Komedisi” başlıklı bir bildiri yayımladı. Bildiriyi BASAD Başkanı A. İlhan Gülek okudu. Gülek, sanatseverlere “Yeni bir oyun yazdık size!” diye seslendi.

Cumhuriyet gazetesinden Öznur Oğraş Çolak'ın haberine göre Gülek, şunları kaydetti:

“Bakırköylü Sanatçılar Derneği’nin bir bina sorunu yok. Asıl sorun Bakırköy’ün hafızası olan Bakırköy Sanat Konağı’nı boşaltmak istemeleri. Üstelik kime ait olduğu belli olmayan bir binadan bahsediyorum. Öğrendik ki bu bina için Vakıflar ile Hazine anlaşamıyormuş. Davalık olmuşlar meğerse. Bizi bu binadan çıkarmak isteyen Vakıflar bu binanın sahibi mi ki bizi burdan çıkarmak istiyor? Bu dava bitmiş mi ki bizi çıkaracağını sanıyor? Bir hukuksuzluk ve sanata sanatçıya düşmanlık zinciri devam ediyor. Anayasadaki maddeyi uygulamama devam ediyor. Yanımda Bakırköy’ün en eskisi ressamı Muhsin Kut var. O da bu mücadelenin içinde."

HATIRALARI YIKMAYIN'

Kut, “Ben Bakırköylüyüm, burada yetiştim, sanatın tadını burada aldım. Konağımıza dokunmayın, geçmişimizi, hatıralarımızı yıkmayın” dedi.

“Binayı kütüphane yapacağız” diyen Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yanlış bilgi verdiğini söyleyen Bakırköylüler gerçek başka diyerek bir iddiada bulundu.

Söz konusu iddiada, bu binanın AKP’lilerin Bakırköy’de hiç derneği olmadığı ve bu binayı kendi dernekleri için kullanmak istedikleri.

Basın toplantısına ve direnişe HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, CHP İstanbul milletvekili Dr. Sibel Özdemir, CHP il başkan yardımcıları Nurettin Aydın ve Saniye Yurdakul, İYİ Parti İl Başkan yardımcısı Oğul Aktuna, Bakırköy Belediye Başkan Yardımcıları Cavit Ganiç, Taşkın Toprak, Hasan Çalış, Tarkan Ellergezen, siyasi partilerin ilçe yöneticileri, muhtarlar ve Bakırköy halkı katıldı.

'YANLIŞLIKLAR KOMEDİSİ'

Gülek’in okuduğu bildiride şu ifadeler yer aldı:

“Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Yanlışlıklar Komedisi (Tek Perde), Yazan: Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yöneten: Vakıflar Genel Müdürlüğü, oyuncular: X X X. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü oyun yazarlığına ve sanatçılığa soyundu.

Yazılan yanlış senaryo, sahneye yanlışlıklar içerisinde kondu ve kültürün sanatın, Türk tiyatrosunun, sinemasının en önemli isimlerinin yetiştiği Bakırköy Kültür ve Sanat Konağı’nda sergilenmeye başlandı.

Oyun, nedensiz bir şekilde konakta 20 yıldır hizmet veren Bakırköylü Sanatçılar Derneği’nin konaktan çıkmasını isteyen tebligatla başlıyor.

İkinci sahnede sisler içinde Münir Özkul, Tarık Akan, Cem Karaca, Üstün Asutay, Ayşen Gruda, Kenan Pars, Belgin Doruk, Altan Erbulak ve Tuncer Cüceoğlu görünüyor ve hep bir ağızdan, ‘Yahu bizi bari burada rahat bırakın, mezarımızda kemiklerimizi sızlatmayın, yetiştiğimiz binaya dokunmayın’ diye bağırıyor.

Üçüncü sahne Bakırköylülerin konak önünde toplanması ve Kültür-Sanat Konağıma dokunma protestoları, okulsuz kalan 500 çocuğun ağlamaları, sanatçıların yüksek sesli protestoları ile geçiyor.

Dördüncü perdede Kültür-Turizm Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü yetkilileri bir odada dışarıdan gelen protesto seslerini dinliyor; kanallardaki Bakırköylü Sanatçılar Konağı’nın boşaltılmasının büyük bir yanlış olduğunu söyleyen haberleri büyük bir sessizlik içinde izliyor ve ağızlarından çıt çıkmıyor. Hepsi üç maymunu oynuyor.

Beşinci sahne telaş içinde başlıyor. Vakıflar’la, Hazine’nin bina konusunda mahkemelik olduğu ortaya çıkıyor. Bir telaş, bir telaş.

Altıncı perdede BASAD’ın bu hukuki, kültürel, sanatsal, tarihsel yanlışa son verin diyen açıklamalarını seyrediyoruz. Bakırköylüler hep bir ağızdan ‘Bitsin bu yanlışlıklar komedisi! Kültür-Sanat Konağıma’ dokunma, BASAD’a dokunma’ diye bağırıyor ve tek doğru sahne ile oyun sona eriyor. Seyircinin çılgınca alkışladığı bu perdenin akisleri dalga dalga tüm yurda yayılıyor.”

BASAD Başkanı A. İlhan Gülek’in okuduğu ve “Bu binayı savunmak görevimizdir” diye bitirdiği açıklamadan sonra nöbet ve protestolar Bakırköylülerin “Konağıma Dokunma” sloganlarıyla sona erdi.