Çevbir'den YKY'ye açık mektup
Çevbir, yayınevi yetkilileri tarafından yanıtlanmayan mektuplarını kamuoyuna açarak mevcut çevirmen haklarının korunmasını talep etti.
Çevirmenler ile Yapı Kredi Yayınları arasındaki tartışmada yeni bir gelişme yaşandı. Çevbir, yayınevi yetkilileri tarafından yanıtlanmayan mektuplarını kamuoyuna açarak mevcut çevirmen haklarının korunmasını talep etti.
Çevirmenler ile yayınevleri arasındaki telif oranlarıyla ilgili tartışma devam ediyor. Çevbir (Çevirmenler Meslek Birliği) 23 Ocak 2019’da Yapı Kredi Yayınları’nın yöneticilerine gönderdikleri açık mektubun yanıtsız bırakıldığını vurgulayarak, “Yayıncılık salt ticari bir faaliyet değildir, olmamalıdır. Bir ülkenin kültür dünyasında önde gelen, kültürel ve entelektüel gelişimde sorumluluk payı yüksek bir faaliyettir. Nitekim Yapı Kredi Yayınları da her şeyden önce iştiraki olduğunuz kurumun “sosyal sorumluluk projesi” adı altında bu faaliyeti yürütmektedir ve bu faaliyetinizin son dönemlerdeki seyrinin böyle bir sorumluluk anlayışıyla bağdaşmadığını belirtmek isteriz” ifadelerinde bulundu.
‘EKONOMİK BİR DAYATMADA BULUNMAKTASINIZ’
Yapı Kredi Yayınları’nın çevirmenlere ekonomik dayatmada bulunduğunu belirten açıklamada, “Kimisi üyemiz olan bir kısım çevirmenle imzaladığınız sözleşmelerde, müteakip baskılarda telif oranını yok denecek kadar düşüren sözleşme değişikliği önermekte, kabul etmeme eğiliminde olan çevirmenlere de çevirilerini yeni baskılarda kullanmayabileceğinizi belirterek, maalesef ekonomik bir dayatmada bulunmaktasınız” dendi.
‘YAYINCILIK SALT TİCARİ BİR FAALİYET DEĞİLDİR’
Çevirmenlik mesleğinin asgari ekonomik güvencelerden uzak, korunaksız bir alanda icra edildiği vurgulanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bildiğiniz üzere çevirmenlik ülkemizde halen meslek olarak asgari ekonomik güvencelerden uzak, korunaksız bir alanda icra edilmektedir. Çeviri ücretleri, çevirmenin kendisinin ve ailesinin yaşamını idame etmesi için gerekli ekonomik standartların altındadır. Buna karşılık çeviri faaliyeti işinin ehli çevirmenlerce büyük bir özveriyle ve yetkin bir biçimde sürdürülmektedir.
Yayıncılık salt ticari bir faaliyet değildir, olmamalıdır. Bir ülkenin kültür dünyasında önde gelen, kültürel ve entelektüel gelişimde sorumluluk payı yüksek bir faaliyettir. Nitekim Yapı Kredi Yayınları da her şeyden önce iştiraki olduğunuz kurumun “sosyal sorumluluk projesi” adı altında bu faaliyeti yürütmektedir ve bu faaliyetinizin son dönemlerdeki seyrinin böyle bir sorumluluk anlayışıyla bağdaşmadığını belirtmek isteriz.
Çeviri ücretini müteakip baskılarda neredeyse yok sınırına çekme girişiminiz, öncelikle edebiyat ve kültür dünyamızda çok önemli bir yer tutan çevirmenlik mesleğinin hak ettiği değerden uzaklaşmasına ve çevirmenlerin zaten güçsüz olan ekonomik koşullarının daha da bozulmasına neden olmaktadır. Ve bu durum, nitelikli çeviri faaliyetinin sürdürülmesini imkânsız kılabilecek ciddiyettedir.
Öte yandan hukukumuzda sözleşmelerin devamlılığı esastır ve kaçınılmaz bir neden olmadıkça sözleşme koşullarının taraflardan biri aleyhine değiştirilmesine cevaz verilmemektedir. Sözleşmenin ekonomik olarak
güçlü tarafının, bu gücü ekonomik olarak güçsüz taraf aleyhine kullanma girişimi, sözleşme öncesi yapılan görüşmelerde uygulanan dürüstlük kuralına sözleşme süresince de bağlı kalınması düsturuyla, başka bir deyişle ahde vefa ilkesiyle bağdaşmamaktadır.
‘ÇEVİRMENLERİN KAZANILMIŞ HAKLARINA DOKUNMAMANIZI TALEP EDİYORUZ’
Mevcut sözleşme koşullarının korunmasını talep eden açıklama şu şekilde sonlandı:
“Sözleşme etiğine aykırı, sosyal sorumluluk faaliyeti yürütme iddianızla bağdaşmayan ve kurumunuzun kültür hayatımızda işgal ettiği alan dolayısıyla sizden beklenen özeni yansıtmayan bu uygulamadan vazgeçmenizi ve mevcut sözleşme koşullarının korunması için, ekonomik olarak güçlü taraf olmanız göz önüne alınarak, çevirmenlerin kazanılmış haklarına dokunmamanızı talep ediyoruz.”