Denizin dibinden tarih çıktı
Datça'da Muhammet Yüksel (57), gözlük ve şnorkelle yüzerken deniz dibinde aslan yavrusunu emziren mermer kadın heykeli buldu.
Muğla'nın Datça ilçesinde yaşayan Muhammet Yüksel (57), gözlük ve şnorkelle yüzerken deniz dibinde aslan yavrusunu emziren mermer kadın heykeli buldu. Heykel, Marmaris Müze Müdürlüğü'ne gönderilmek üzere jandarma karakoluna teslim edildi.
Datça Yarımadası'nın Akdeniz'e kıyısında bulunan tarihi Burgaz ören yeri yakınlarında, gözlük ve şnorkelle yüzen emekli sigortacı Muhammet Yüksel, deniz dibinde bir heykel olduğunu fark etti.
Sudan çıkarak durumu jandarmaya bildiren Yüksel, ekiplerin olay yerine gelmesi üzerine güvenlik güçlerinin gözetiminde, yaklaşık 1 metre boyunda ve 57 kilo ağırlığındaki aslan yavrusunu emziren mermer kadın heykelini deniz dibinden çıkararak yetkililere teslim etti.
İlk incelemelere göre, saçları örgülü olarak betimlenen kadın heykelinin sağ kolunun kırık olduğu, buna rağmen helkelin sağ elin bacak üstüne yapılan kısmının yerinde durduğu görüldü. Heykelin sol eliyle bağrına bastığı yavru bir aslanı emzirirken betimlendiği görüldü. Çeşitli yerlerinde kırıklar yer alan heykelin, sol tarafından bazı motifler yer alıyor. Heykelin antik Roma dönemine ait olduğu tahmin ediliyor.
Jandarma ekiplerince muhafaza altına alınan heykelin, incelenmek üzere Marmaris Müze Müdürlüğü'ne gönderileceği ve burada inceleneceği belirtildi.
BULANIN NEFESİNİ KESTİ
İki yıl önce Ankara'dan Datça'ya gelerek kente yerleştiğini söyleyen Yüksel, "Bu yıl havaların ısınmasıyla ilk kez denize girdim. Deniz dibindeki canlıları izlemeyi seviyorum. Gözlükle dolaşırken, deniz dibinde heykelin kafa kısmını fark ettim. Alın kısmı gözüküyordu. Biraz kenarlarını temizleyince, heykel olduğunu anladım. Jandarmaya haber verdim. Jandarma duyarlı davranıp hemen geldi. Jandarmanın gözetiminde denizden heykeli çıkarıp, kendilerine teslim ettim. Heykeli incelemek üzere Marmaris Müze Müdürlüğü'nün teslim alacağını öğrendim dedi.
Heykeli ilk gördüğümde çok heyecanlandığını ifade eden Yüksel, "Gazetelerde, televizyonlarda görüyoruz. Tarihi eserlerimizin para karşılığı yurt dışına kaçırıldığına duyuyoruz. Ülkemi seven bir insan olarak hayatım boyunca bu tür olaylara hep karşı çıktım. Tarihi mirasımıza sahip çıkılması gerekiyor. Binlerce yıllık bir eserin benim tarafımdan bulunması, ben de son derece heyecan yarattı. İlk gördüğümde adeta nefesim tutuldu. Kenarlarını bile coşkuyla temizledim. Henüz deniz içindeyken, aslanın kadını emdiğini gördüm. Bacağında oyma ve yazılar gördüm. 2 bin belki de 3 bin yıl öncesine ait olduğunu tahmin ediyorum. Araştırdığımda, böyle heykelin benzerine hiç rastlamadım. Aslan yavrusunu emziren bir kadın heykeli bugüne kadın hiç karşıma çıkmadı. Hatta bunu yapan heykeltıraşın, Knidos'un çok değerli Çıplak Afrodit heykelini yapan Praksiteles'in olabileceği söylendi. Ülkemize bu heykeli kazandırdığım için çok mutlu ve sevinçliyim" diye konuştu.