Yeşilçam'ın iki büyük yıldızı: Cahide Sonku ve Sezer Sezin
Mesut Kara, Türk sinemamızın iki büyük yıldızı Cahide Sonku ve Sezer Sezin'in hikayelerini Gerçek Gündem için hazırladı.
Cahide Sonku: Bataklıkta Bir Gül
Bir dönemin efsane kadınıydı Cahide Sonku. Türk tiyatrosunun ve Yeşilçam’ın sarışın efsanesi. Cahide Sonku bataklıkta gül olmayı seçmişti seçmesine ama bizler beter bataklıklardık. O Beyoğlu’nun arka sokaklarında, salaş meyhanelerinde ulaşması mümkün birçok lüksü reddederek alkolde dostluk arıyordu. Kader ve cinnet arkadaşlarıyla yaşadığı dramı, o günün Yeşilçam starlarından kaçını ilgilendirmişti?
Yaşadığımız dünyada çığlıklarınız boşlukta yankılanır, kimseye duyuramazsınız. İyi gününüzde yanınızda olanları, zor ânlarınızda yanınızda bulamazsınız.
Cahide için de böyle olmuştu. Yaşadığı zengin hayattan, oyunculukta tırmandığı zirveden, yoksulluğa ve meyhane köşelerine düştüğünde çevresinde ‘eski dostları’ndan kimse kalmamıştı. Oysa bir zamanlar zengin bir hayat sürüyor, lüks içinde yaşıyor, evinde ünlüler, başbakanlar ağırlanıyor, kurduğu Sonku Film’in yazıhanesinin önünde oyuncular kuyruğa giriyordu.
Yıldız mecmuasının 18 Ağustos 1951 tarihli sayısında ‘Senenin En Beğenilen Yerli Film ve Yıldızları’ yarışmasının sonuçları açıklanıyor. Vatan ve Namık Kemal en beğenilen film, Cahide Sonku en beğenilen kadın yıldız ödülünü kazanıyor. Aynı sayıda kendisiyle yapılmış bir de söyleşi var.
Cahide’nin ilk filmi 1933’de Muhsin Ertuğrul’un yönettiği Söz Bir Allah Bir’dir. 1916 yılında Yemen’de doğan Cahide, ilkokulu bitirdikten sonra halkevlerinde tiyatro çalışmalarına başlar ve 1932’de Şehir Tiyatrosu’na girer. Önceleri operetlerde küçük rollerde oynasa da kısa sürede önemli oyunlardaki başarısıyla tiyatronun en önemli yıldızı olur.
1934 yılında oynadığı Bataklı Damın Kızı Aysel filmiyle sinemada da yıldız olmuştur. Filmde boynuna bağladığı eşarp moda olur ve onun adıyla satılır. Artık o zirvededir, herkes onun güzelliğini ve ulaşılmazlığını konuşur.
Vurun Kahpeye, Damga, Şoför Nebahat ve... Sezer Sezin
Türk Sineması'nın ilk ve gerçek yıldızı Sezer Sezin'dir. Sezer Sezin, Türk sinemasının ilk yıldız oyuncularından, öncü sinemacılarındandır. Muhsin Ertuğrul dönemi sineması “Tiyatrocular Dönemi”dir. Tiyatrocuların egemenliğinde olan sinemada oyuncular tiyatrocu, oyunlar tiyatrovaridir. Cahide Sonku bu dönemin yıldızlarındandır. Sinemacılar kuşağının ilk yıldızı, sinema dilindeki oyunuyla Sezer Sezin’dir. Birçok sinemacıda onun emeği vardır. Örneğin Ö. Lütfi Akad, Atıf Yılmaz, Memduh Ün, Semih Evin, Hüseyin Peyda gibi sinemacılarımızın ilk filmlerinde Sezer Sezin’in payı büyüktür, onun önerileri ve “baskılarıyla” başlamışlardır. Erman Film’in kurulması ve filmciliğe başlaması da Sezer hanımın “diretmesiyle” olmuştur.
Yönetmen Lütfi Ö. Akad Sezer Sezin için, “Çok kuvvetli bir kişiliği var. Kişiliğinin kuvvetliliği bedbaht olmasına sebep olmuştur.” diyor. “Sezer’in yetenekli bir oyuncu olduğu hakkında bir fikrimiz var. Bu filmlerde Sezer Hanım bir başarı sağladı mı?” sorusunu Ö. Lütfi Akad şöyle yanıtlar: “Sağladı, Sezer’in şöyle bir özelliği vardır: Az oyuncuda rastlanan bir özelliktir bu. En kötüsünden en iyisine kadar hangi rolü alırsa, yüklenirse, onun üzerinde elinden geldiğinin fazlasını yapan, her şeyi son derece ciddiye alan bir oyuncu idi.
O bakımdan Sezer’e söylenecek, Sezer için söylenecek hiçbir şey yoktur. Yani o filmleri bugün seyretseniz ve Sezer’e baksanız; yönetmenden, görüntü yönetmeninden, diğer oyunculardan, her şeyden farklı bir kişiliği olduğunu fark edersiniz.”
Sezer Sezin 1929 yılında Eyüp Sultan'da doğar. Çok küçük yaşta tiyatroya ve sinemaya ilgi duyar. Evden kaçıp filmlerde küçük rollerde oynar. İlk ciddi çalışması Atilla Revüsü'ndeki çalışmasıdır. Daha sonra sinema hayatı başlar.