Yıllardır Kazı Çalışması Yapılıyordu: Öyle Bir Yerde Bulundu ki...
Antalya Kemer'de bulunan Idyros Antik Kenti'ndeki kazı çalışmaları devam ederken, bölgede önemli bir keşif yapıldı. İlçeye adını veren Roma dönemine ait köprünün kemer taşları antik kent içindeki derede bulundu.
Kaynak: DHA
Kazı çalışmalarının sürdüğü Idyros Antik Kenti, gün yüzüne çıkan tarihiyle dikkat çekiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bu yıl sonu itibarıyla yapılarını ortaya çıkarmayı planladığı tarihi kent, hem karada hem su altında devam eden kazılarla bölgede tek olma özelliğiyle öne çıkıyor.
Kemer Koyu, Ay Işığı Parkı ile balıkçı barınağı arasında yer alan kent, ilk defa 1976 yılında gerçekleştirilen kazılar sonucunda ortaya çıktı. İçerisinde kilise, mezarlar ve yerleşik hayata dair izlerin yer aldığı kentteki kazılarda taban mozaikleri de gün yüzüne çıktı. Mozaiklerde sarmaşık modeli dikkat çekti.
Kentteki buluntular arasında, 4'üncü yüzyıla tarihlendirilen kapalı Yunan haçı planlı mozaikli kilise, amfora mezarların bulunduğu nekropol alanı ve Roma köprü ayağı yer alıyor. İlçenin adını, bu köprüdeki kemerlerden aldığı belirtiliyor.
Kazılar hem karada hem su altında devam ediyor. Dalgıçlar Karayer Deresi'nde dalış yaparak, 3 metre derinlikte köprüye ait kemer taşlarını gün yüzüne çıkarıyor. Nekropol alanında yer alan amfora mezarlar da tüm dünyada nadir görülen mezar tiplerini oluşturuyor.
Antalya Müze Müdürü Mustafa Demirel, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Geleceğe Miras Projesi kapsamında ülke genelinde olduğu gibi Antalya'da da çok yoğun çalışmaların yürütüldüğünü söyledi.
Kemer'in Antalya turizminde önemli bir ilçe olduğundan söz eden Demirel, "Idyros Antik Kenti'nin M.Ö. 7'nci yüzyıldan M.S. 4-5'inci yüzyıla kadar uzanan geçmişi var. Kemer, ismini veren bir Roma köprüsü var. Bu köprü, Karayer Deresi içinde yer alıyor ağırlığı oraya verdik. Köprüyü açığa çıkarmaya çalışıyoruz. Su altındaki çalışmalarda köprünün orta taşıyıcı ayağını bulduk. Bu, bizi çok sevindirdi" dedi.
Köprünün restorasyon çalışmalarına da başlanacağını belirten Demirel, "Köprünün hem insan geçişi hem de ulaşım için kullanıldığını tahmin ediyoruz. Su altı kazısı ve kara kazıları olarak ikisinin bir arada yürütüldüğü bir alan bölgede yok. Tek örnek burası" diye konuştu. Demirel, kilise yapısının ortaya çıkarılmasının ardından yapıya bağışta bulunan kişilerin isimlerinin yazılı olduğu taban mozaiğinin de ortaya çıkarıldığını söyledi.