Pınar Aylin: Hayatı erkek gibi yaşarım ama...
12 yıl ara verdiği müzik piyasasına geri dönen Pınar Aylin verdiği röportajda hayatına dair samimi açıklamalarda bulundu.
İki yıl önce ‘Peri masalı’ adlı bir roman yazan Pınar Aylin, 12 yıl ara verdiği müzik arenasına geçen hafta çıkardığı, söz ve müziği Serdar Ortaç’a ait olan ‘Aradığın aşk Bende’ şarkısıyla geri döndü.
Posta Gazetesi'nden Bekir Saçar'ın, ünlü popçu Pınar Aylin ile gerçekleştirdiği röportaj şöyle oldu:
Son albümünüz 2012’de çıkmıştı. Yedi yıl sonra, geçen hafta ‘Aradığın Aşk Bende’ single’ı ile dönüş yaptınız. Neden bu kadar ara verdiniz?
Toplam sekiz albümden sonra İstanbul'da yaşamak bana yıpratıcı gelmeye başladı. Yaşadığım bazı olumsuzluklardan çok etkilendiğimi gördüm ve ruhum buna razı gelmedi. Eşim ve kızımla da aynı histe birleşince, hep birlikte radikal bir karar alarak Çeşme'ye yerleştik. Hayatıma format attım.
Çeşme’de mutlu musunuz?
İstanbul’a dönüş yok mu? Burada, Bebek’te de küçük bir evim var ama benim yerim artık Çeşme. Bu doğal hayata alıştıktan sonra İstanbul bana gezmek için daha güzel bir şehir haline geldi. Sadece şu dönem iş için daha sık gelmem gerekecek. Ama her seferinde Çeşme’ye, aileme, zeytin ağaçlarıma ve dostlarıma dönmek için can atacağım. Zeytin ağaçlarının arasında huzurlu bir yaşamım var.
Bu kadar aradan sonra neden bir albüm değil de bir şarkı ile döndünüz?
Geçen yedi senelik süreçte her zaman hediye kabul ettiğim sesime ve üzerinde zamanı unuttuğum sahneme küsmüştüm. Nihayet geçen yaz tekrar bir kıpırdanma oldu içimde ve sahne yapmaya başladım. Sonrasında sevgili Hakan Eren'le başladığımız çalışmalarla iddialı bir dönüş yaptım.
SERDAR ORTAÇ VE BEN RAKS İMPARATORLUĞU’NUN İKİ SANATÇISIYIZ
Bu şarkının söz ve müziği Serdar Ortaç’a ait. Neden Serdar Ortaç?
Hayatta hiçbir şeyin tesadüf olmadığına inanan ben, geçen yaz Alaçatı'da bir davette sevgili Serdar'la karşılaştım. Serdar ve ben Raks İmparatorluğu’ nun iki sanatçısıyız. Bana kızarak, "Yeter ki yeniden başla, istediğin şarkı benden sana hediye!" dedi.
Son albümünüz 'Hit 70'lerdi. Üretiminiz azaldığı için mi 70’lere dönmüştünüz?
Hayır aslında, o şarkıları okumak hep hayalimdi. Eski şarkıları hep çok sevdim. O melodilerin gücü şimdiki sound ağırlıklı şarkılarda bulunamıyor maalesef. Zaten o yüzden hepimiz eskinin peşindeyiz. ‘
PERİ MASALI’NI YAZMAK İÇİN TRENLE GÜNEY AFRİKA’YA GİTTİM
Müziğe ara verdiğiniz dönemde 'Peri Masalı' adlı bir roman yazdınız.
‘Peri Masalı’, içinde esas kitap dediğim ‘21’i de barındıran bir roman. Yani kitabın içinde kitap var aslında ve o esas kitap benden çıkan hiçlik bilinci ya da hakikat bilgisi anlamına geliyor. Afrika'da geçen bir aşk hikayesini anlattım. Ve kitabı yazmak için iki yıl önce trenle Güney Afrika'ya gittim.
“35'ten öncesi ve 35'ten sonrası var. Gerçek hayat 35'ten sonra başlıyor” demişsiniz...
Çünkü iki hayat, iki Pınar varmış gibi hissediyorum. Önceki Pınar şimdikinin bu hale gelmesi için çok uğraştı. Hiçbirinden pişmanlık duymadığım hatalar yaptım. Hayallerimin peşinden gitmekten hiç vazgeçmedim.
AMAZON RUHLU BİR KADINIM
Nasıl hissettiğiniz bir dönemindesiniz?
Doğaya dönmenin getirdiği dinginlikle sahneye dönmenin getirdiği heyecanı birlikte yaşıyorum.
Türkiye’de kadın olmak zor mu?
Ben hep Amazon ruhlu bir kadın olduğum için zorlanmadım. 22 yaşından itibaren kendi ayakları üzerinde duran bir genç kadın olarak kendimle hep gurur duydum.
Sizi mutlu ve mutsuz eden şeyler neler?
Beni mutlu etmek çok kolaydır. Benim için mutsuzluk hayal kırıklığıdır. Ne zaman beklentiler devreye girse o zaman mutsuzluk başlar.
Hırslı mısınız yoksa hayatı akışına mı bırakırsınız?
Biraz hırslı olsaymışım iyiymiş aslında. Sahip olduğum hediyelerimin kıymetini biliyor ve mutluluk odaklı yaşıyorum.
İLİŞKİLER “S” HARFİ ÜZERİNE KURULUDUR: SEVGİ, SAYGI, SADAKAT VE SEKS
Eşinizle birbirinizde sevmediğiniz huylarınız var mı?
Çok radikal fikir ayrılıklarımız var. Herkes birbirinin kırmızı çizgisine saygı duyduğu sürece ortak müşterekte buluşuluyor. İlişkide saygı en az sevgi kadar önemlidir. İlişkiler ‘s’ler üzerine kuruludur: sevgi, saygı, sadakat ve seks.
Kızınız Maya’nın babasından boşandıktan yedi yıl sonra, şu anki eşiniz Süleyman ile evlendiniz. Evlilik nasıl gidiyor?
Süleyman benim deli dahim. Hayata karşı tutkusuna, doğruda kalıştaki inadına ve yüreğinin de bedeni kadar büyük oluşuna hayranım. Evlilik ya da beraberlik, içinde aşk barındırıyorsa benim için gerçektir. Süleyman benim “İyi ki” dediğim her şeyin başında geliyor.
Maya ile Süleyman’ın arası nasıl? Anlaşabiliyorlar mı?
Maya çok güçlü bir baba figürüyle büyüyor. Tanıştıklarında altı yaşındaydı. Ne mutlu ki çok iyi anlaştılar. Sevgi ile saygıyı aynı derecede önemseyerek ilişkilerini sağlam bir baba-kız şekline oturttular.
Maya şu anda ne yapıyor?
Annesi gibi müziğe ilgisi var mı? Maya, yaratıcı tarafı çok kuvvetli bir çocuk. Şu anda İzmir Amerikan Koleji, lise 3. sınıf öğrencisi. İleride sanat okumak istiyor. Oyunculuk, yönetmenlik ve resimle ilgileniyor. Üçü bir arada aynı potada nasıl olacak, hep birlikte göreceğiz.
YALNIZLIKTAN ZEVK ALIRIM
Cesur musunuz yoksa korkak mı?
Hayata karşı çok cesurum ama korku filmlerinden çok korkarım. İyi araba kullanırım, yalnız olmaktan zevk alırım, genelde hayatı erkek gibi yaşarım ama diğer taraftan içimde bir minnoş var.
“Keşke” dediğiniz neler var?
Keşke iletişim fakültesinde okurken müziğin büyüsüne kapılıp bırakmasaymışım.
Sizi hayatınızda en çok ne heyecanlandırır?
Keşfetmek ve sevilmek.