Sinan Akçıl'dan olay tek eşlilik itirafı
Armağan Çağlayan'ın YouTube programı 'Gör Beni'ye konuk olan müzisyen söz yazarı Sinan Akçıl, kariyeri ve özel hayatına dair merak edilen soruları yanıtladı.
Hayatına dair çarpıcı açıklamalarda bulunan Sinan Akçıl, Burcu Kıratlı ile evliliği ile ilgili de konuştu. İşte Armağan Çağlayan'ın Sinan Akçıl ile ilgili söyleşisinden satır başları:
- Çok mu fazla spor yapıyorsunuz?
- Çok aza indirdim sporu, “kilo aldın” dendi. Fitten çok, iri yarı bir kamyon şoförüne bebeksi bir surat yapmışlar gibi oldum. Aslında yağlı değilim. Milli takım kondisyoneri tuttum. Hoca 3 haftada 6 kilo verdirdi. Bu konuda biraz takıntılıyım, en iyisi olsun diye uğraşıyorum.
- Ama galiba bir sürü konuda takıntılısınız bir tek bu konuda değil. Başka neler var takıntılardan?
- Neye takıntılı olduğuma da takıntılıyım. En çok işle ilgili takıntılıyım. Daha iyisi olsun diye...
- Tek çocuk musunuz?
- Net 2 brüt 6 kardeşiz! Ablamla biz iki kardeşiz, aynı anne babadan. Yıllar sonra merhaba diyerek biri geldi. “Ben Selen Akçıl, ablanızım” dedi. Meğer babamın annemden önceki eşinden bir kız çocuğu varmış. Bizden saklamışlar ama annem de Selen’e bakmış zaten bir süre. Ablamla öğrendik ki bir de abimiz varmış, Alman bir anneden. Babam annemden sonra evlendi ve ikiz bebekleri oldu. Yani anlayacağınız babamı Müge Anlı arasa büyük bir ihtimalle babam bir yerde çocuk yapıyor olur. Yıllarca bana boşu boşuna çapkın yazdılar. Genetikmiş demek ki!
- Sizin hakkınızda yapılan “Kasıntı, kendini beğenmiş” gibi yorumlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Tanıdıkları zaman öyle bir durum olmadığını anlıyorlar ama kendimle fazla barışığım. Hümanistim. 14-15 yaşından beri büyük bir ilgi içinde büyürseniz seversiniz kendinizi. Ukala bir çocuk olduğumu düşünmüyorum ama eskiden çok kasıntıydım. Kendi kendime düzeldim.
Siyasetle aranız nasıl?
- Siyaseti her gün takip ederim. Uyanınca önce ülke gündemine, sonra müzik gündemine bakarım. Bir ara siyasete atılacak kadar meraklıydım. Fanatik olarak bir particiliğim yok ama görüşmüşlüğüm de var.
- Şarkıcı mısınız müzisyen mi?
- Aslında sektöre atıldığım ilk zamanlar gizemli kalmak istemiştim. Mesela Hande (Yener) “Atma” şarkısında düet yapalım dedi. Ben geri planda kalmak istesem de öyle olmadı. Şarkı çok sevildi. Sahneye çıkmaya başlayınca da o yoğun sevgiyi gördüm. Kulaklarımı eleştirilere tıkayarak devam ettim. Ama kendimi müzisyen olarak tanımlıyorum.
- “Keşke” dediğiniz ne var?
- Ferhat Göçer’e “Kızım” şarkısını keşke vermeseydim. Acayip bir yerde şarkının hikayesini anlattı, rezil etti bizi. İnsan karşı taraftan vefasızlık ve gereksiz açıklamalar görünce keşke diyor. Bir düğüne gittik şarkının hikayesini anlattı. İlkinde güldük, evliyiz o zaman. Sonra “Biri Bana Gelsin”i de buna yazmıştı deyince sahne bir anda Flash TV’ye döndü. Aramızda makara yaparız da yanımda sevdiğim kişi var. Göçer, her şarkımı söylediğinde Mehmetçik Vakfı’na para ödüyor. İlk üç konser takip ettim sonra ipin ucu kaçtı itiraf edeyim. Buradan sesleniyorum tekrar, vicdanın varsa öde o parayı...
BABA OLMAK İSTİYORUM
- Çocuk istiyor musun?
- Çocuk çok istiyorum. Baba olmak istiyorum.
- Kız mı erkek mi olsun istersiniz?
- İnşallah kız olur da oğlum diye şarkı yapmak zorunda kalmam.
- Şarkıcılığınız hakkında kötü yorum yapıldığında kızıyor musunuz?
- Kızmıyorum. Mustafa Sandal ve Serdar Ortaç da, hepsi bu yollardan geçmiş insanlar. Şarkı söylemekten pişman olmadım. Pişman olduğum tek şey daha önce başlamamış olmak olabilir. Bilseydim 20 yaşında ilk bestelerimle başlardım.
- Eski sevgililerinize şarkı verebilir misiniz?
- Verebilirim. Zaten içlerinden istiyorlardır da söyleyemezler, küsler bana.
BURCU İLE AYRILIĞIMIZ SAÇMAYDI
- Burcu Kıratlı ile ilişkinizi anlatır mısınız? Evlenip ayrıldınız, şimdi yine berabersiniz...
- Burcu ile evlendik, boşandık, şimdi yeniden beraberiz. Saçmaydı bizim ayrılığımız. Ayrılınca baktık üzülüyoruz, yeniden deneyelim dedik.
- Neden ayrıldınız peki?
- Evliliğin getirdiği o baskıyı sevemedik. Birbirimizle çok zıtlaştık. Kıskançlıklar girdi araya.
- Hayatta sizi en çok ne üzdü?
- Anneannemi kaybettiğim an en çok üzüldüğüm andır. Beni konservatuvara taşıyan, benden hiçbir şey istemeyen tek kadını kaybettiğimde çok üzüldüm. Onu son gördüğüm tarihi göğsüme kazıdım.
- Hep ünlü kadınlarla mı birlikte oldunuz?
- Aralarda tanınmayanlar da oldu.
- Küs mü ayrıldınız eski aşklarınızdan?
- Eski sevgililerimin hiçbiri benimle konuşmuyor. Onlar bana küsüyor. Ben küs olmayarak ayrılmaya çalışıyorum ama konuşmuyorlar. Öyle olunca da keşke müzik camiası daha da geniş bir camia olsa diyorum. Ben geçmişteki yolların üzerine Burcu ile asfalt döktüm. Artık onları görsem ne olur görmesem ne olur. Birini kaybetmekten korkmak, birini sevmek çok güzelmiş.