'Erkek çocuğu gibiydim...'
Burcu Biricik, Hürriyet'ten Tülay Demir'in sorularını yanıtladı.
Ünlü oyuncu Burcu Biricik, Hürriyet Gazetesi'nden Tülay Demir'in sorularını yanıtladı. Biricik, yeni projelerinden özel hayatına kadar birçok soruya yanıt verdi.
Ulaştığım yer çocukluk hayallerimi bile geçti
◊ Gelelim diğer projelere... Çok yakında yeni filminiz vizyona giriyor...
- Evet, “Her Şey Seninle Güzel” 16 Kasım’da vizyonda olacak. Heyecanla bekliyoruz tepkileri.
◊ Nasıl bir film oldu?
- Romantik komedi. “En İyi Arkadaşım Evleniyor”dan uyarlandı. Benim çok sevdiğim, beş defa falan izlediğim bir filmdir o...
◊ Ardından bir film daha geliyor, dur durak yok...
- Evet, o da ocak ayında buluşacak seyirciyle... Onun için de ayrı heyecanlanıyorum. Bu ara hep bir heyecan hali (gülüyor).
◊ Peki o nasıl bir film?
- O benim ilk dönem filmim. 1940’ta, İkinci Dünya Savaşı döneminde geçiyor. Bir casus hikayesi ve ben de bir Alman kadını oynuyorum. Senaryo olarak beni çok etkileyen, aynı zamanda karakter olarak da heyecanlandıran bir iş. Çünkü şimdiye kadar canlandırdıklarımdan çok farklı bir karakter. 1940’lar, zor bir annelik, zor bir kadınlık, aşk; yani film çok fazla unsuru bir araya getiriyor. Şu ana kadar birkaç sahnesine bakabildim, görselleri muhteşem, dünyası muhteşem.
◊ Kısa aralıklarla birbirinden çok farklı üç işle seyirci karşısına çıkacaksınız. “Burcu Biricik oyunculuğunu konuşturacak” diyebilir miyiz?
- Ya evet, bu fikir beni de çok heyecanlandırdı. Penti’de başka bir Burcu, “Her Şey Seninle Güzel”de başka, “Çiçero”da bambaşka... Ve dediğiniz gibi önümüzdeki üç-dört ay içinde olacak hepsi. Bu bir oyuncu için bulunmayacak fırsat, şanslıyım.
◊ “Küçükken hayal ettiğim noktaya ulaştım” diyebiliyor musunuz?
- Çok hayal kuran bir çocuk değildim, hâlâ da büyük hayallerim yoktur. Yine de hayallerimin bile ötesindeyim diyebilirim.
◊ Nasıl bir çocuktunuz?
- Erkek çocuğu gibi... Bakmayın şimdi topuklu ayakkabılar, külotlu çoraplar giyip böyle bir kadına dönüştüğüme, çocukluğumda abimin şortuyla sokaklarda dolanırdım ben. Abimin peşine takılır, mahallede oynanan tüm erkek oyunlarına katılırdım. Futbolundan tutun da kemerle dövmeye kadar! Abartmıyorum, gerçekten erkek gibiydim.
◊ Kaç yıl sürdü o hâl, o tavır?
- Çok yıl! Liseye bile saçlarımı kısacık kestirip, erkek pantolonu giyip giderdim. O da yetmez dedemin tuhaf kravatlarını takardım!