Hasta eşini terk ettiği iddia edilen Ayhan Sicimoğlu sessizliğini bozdu
Ünlü müzisyen ve sunucu Ayhan Sicimoğlu, bu sabah tekrardan Sabah Gazetesi yazarı Bülent Cankurt'un bazı iddialarıyla gündeme geldi. Eşinin parasıyla tekne aldığı iddiaları üzerine sessizliğini bozan Sicimoğlu, "Hukuki yollarla gereken süreç başlatılacak" dedi.
Müzisyen, TV programcısı Ayhan Sicimoğlu’nun 40 yıllık eşi Zeynep Akar’ı beyin ameliyatı geçirdikten sonra, “İki yıldır ben bakıyorum, bundan sonra ailen baksın" diyerek terk ettiğini iddia eden Sabah yazarı Bülent Cankurt, bugün yeni bir iddia ortaya attı.
Cankurt, yeni haberinde Sicimoğlu'nun eşini iki yıl önce de terk ettiğini, giderken de ortak hesaplarından para çekerek kendisine bir yelkenli aldığını öne sürdü. Söz konusu iddiaların ardından Ayhan Sicimoğlu bir basın açıklaması yaptı.
Ayhan Sicimoğlu'nun açıklaması şöyle:
“Sevgili dostlar,
beni tanıdığınız kadar tanıyorsunuz, her zaman doğruyu söyledim, doğrunun yanında oldum ve olmaya da devam edeceğim. Zeynep Hanım 2019 yazında bir gece aniden konuşamaz oldu. Derhal özel bir hastaneye götürdüm. Çekilen beyin MR’ı sonucu sol tarafında büyük bir kist saptandı ve acil ameliyat tavsiyesi alındı.
. Boston USA’da önemli bir mevkiide olan yakın dostumuz Prof Dr. Mehmet Toner’i aradım. “Ayhan’cığım al Zeynep’i getir buraya, gereken yapılacaktır” dedi. Derhal ertesi gün Zeynep Hanım’ı, yanımıza kız kardeşini de alarak Amerika’ya götürdüm. Muayeneler sonucu acil ameliyata aldılar ve sonrasında yoğun bakıma kaldırdılar.
Amerika’da hastanede kalmalı refakatçiye izin verilmediği halde ısrarlarım üzerine yoğun bakımda dahi bana özel izin çıkartmak zorunda kaldılar. Zeynep Hanım’la beraber haftalarca Amerika’da 8 metrekarecik küçük bir hastane odasında baş başaydık.
"ZEYNEP'İN YANINDA YAKINI OLARAK TEK BEN VARDIM"
Bu ameliyat ve onun iyileşme süreci akabinde bu sefer de yine haftalarca süren kemoterapi ve ışın tedavisi yolculuğuna başladık. Bu süre zarfında ve sonrasında Zeynep’in yanında yakını olarak bir tek ben vardım. Türkiye’ye döndükten sonra da Koç Üniversitesi hastanesinde aylarca süren bir kemoterapi süreci başladı.
Son 2 gündür bizimle beraber o dönem hastanede bulunmuş pek çok hasta yakınından “biz sizi defalarca gördük orada, şahit olmaya da hazırız, bu haberlere hayret ediyoruz.” diyen mesajlar alıyorum, biz kendi derdimizle ilgilenirken ne kadar çok insanın da gönlü bizimle sızlamış meğer. Fakat ne acıdır ki tanımadığımız insanlar bizimle üzülürken, en yakınlarından tek bir maddi-manevi destek görmediğimiz gibi üstüne o “yakınların” bir de tatil ve yazlık ev sefaları haberlerini aldık…
Hayretler içerisinde işin ne kadar basit ve ilkel seviyelere düştüğünü izliyorum. Bugüne kadar aile örf ve adet mahremiyetine saygı göstererek bir açıklamada bulunmadım. Fakat iş artık bir iftiralar, asılsız haberler ve itibar suikastine dönüştürüldüğü için beni kahreden bu açıklamayı yapmak durumunda kalıyorum.
"HUKUKİ YOLLARLA GEREKEN SÜREÇ BAŞLATILACAK"
Zeynep Hanım hayatımda tanıdığım en zeki, en kültürlü ve en asil kadındır. Şu an yaşanan / bize yaşatılan bu acımasız ve mesnetsiz iftiralar silsilesi Zeynep Hanım’ın manevi şahsına yapılabilecek en büyük hakarettir. Bu temelsiz haberleri çıkartan ve yaymaktan sorumlu kişiler hakkında şahitlerimiz ve belgelerimiz ile hukuki yollarla gereken süreç başlatılacaktır.
Bu konuyu daha fazla uzatarak ben de bu saygısızlığa alet olmak istemiyorum. Fakat kamuoyu bilmelidir ki, kızımız Ayşe benim de maddi ve manevi tam desteğim ile annesinin tedavisinin en iyi şekilde yapılmasını sağlamaktadır.
Kamuoyundan beklentimiz vermekte olduğu bu yaşam mücadelesinde Zeynep Hanım’ın adının ve yakınları olarak bizlerin, asılsız ve kötü niyetli senaryolarla daha fazla yıpratılmamasıdır.
Lütfen dualarınızı üzerimizden eksik etmeyiniz.”