'64 yaşında, 63 davada yargılanıyor'
CHP’nin gazeteci kökenli milletvekili Utku Çakırözer, 64. yaşını cezaevinde karşılayan gazeteci Hüseyin Aykol’u Sincan Cezaevi’nde ziyaret etti.
CHP’nin gazeteci kökenli milletvekili Utku Çakırözer, 64. yaşını cezaevinde karşılayan gazeteci Hüseyin Aykol’u Sincan Cezaevi’nde ziyaret etti.
Çakırözer, “Aykol, 12 Eylül döneminde 10 yıl cezaevinde kaldı, 12 Eylül’ün 39. yıldönümünde de cezaevinde. 64. yaşını cezaevinde karşıladı, hakkındaki 63 davada yargılanıyor. Yargı Reform paketi yakında Meclis’e gelecek.
Paketle çok önemli sorunlar çözüme kavuşabilir. Yasalar üzerinde bir yargı reformundan önce zihniyetlerde bir reform yapılması gerekiyor. Türkiye’nin önce gazeteciliğin, haberin kendisini suç olarak gören alışkanlıktan ve cezalandırma pratiğinden kurtulmamız şart” dedi. Çakırözer, Yargı reformu çalışmalarında basın ve ifade özgürlüğü alanında yapılması gerekenleri 10 maddede sıraladı.
Çakırözer, Özgür Gündem Gazetesi’nin Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol’u Sincan Cezaevi’nde ziyaret etti. Çakırözer, 64. yaşına cezaevinde giren Aykol’un sağlık durumunun iyi olduğunu aktardı.
12 EYLÜL’ÜN YILDÖNÜMÜNDE DE CEZAEVİNDE
Aykol’un 12 Eylül döneminde de yaklaşık 10 yıl hapis yattığını belirten Çakırözer, “Aykol, 12 Eylül askeri darbesinin 39. yılını da cezaevinde geçirdi. Bu aradan geçen 40 yılda basın ve ifade özgürlüğünde bir arpa boyu yol alamadığımızı gösteriyor” dedi.
YILLARCA DUYURDU, KENDİSİ KARŞILAŞTI
Aykol’un uzun yıllar, cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerin mektuplarını yazdığını anımsatan Çakırözer, “Aykol, yıllarca cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini dile getirdi. Mahkumların sorunlarına onların sesinden çözüm aradı. Mahkumların musluklarından paslı su akmasını da sık sık yayınladığı mektuplarla gündeme getirdi. Ancak o da Sincan Cezaevi’nde paslı su sorunu ile karşılaştı. Sincan 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde çeşme suyunun yıllardır çamurlu akıyordu” dedi. Çakırözer, cezaevindeki paslı su sorununun Aykol’un cezaevine girmesinden kısa süre sonra çözüldüğünü de aktardı.
63 DAVADAN YARGILANIYOR
Çakırözer, “Aykol, hakkında açılan 63 davada yargılanıyor. Ancak, Bazı dosyalar birbirine benzer suçlamalar içerdiği için birleştirildi. 64 yaşında bir gazeteci-yazar, hakkındaki birkaç dosya istinaf mahkemesinde onanırsa 15-16 yıl hapis yatıma tehlikesi ile karşı karşıya” dedi.
ÖNCE ZİHNİYET
Yargı reform paketine ilişkin çalışmaların yaz tatilinin ardından yeniden hızlandığını belirten Çakırözer, “Aykol, 12 Eylül döneminde 10 yıl cezaevinde kaldı, 12 Eylül’ün 39. yıldönümünde de cezaevindeydi. 64. yaşını cezaevinde karşıladı, hakkındaki 63 davada yargılanıyor. Parti Meclisi üyemiz Eren Erdem, iş insanı Osman Kavala bunların tamamı haksız, hukuksuz iddianamelerle sadece düşüncelerini dile getirdikleri için yargılanıyor. Yargı Reform paketi yakında Meclis’e gelecek. Paketle çok önemli sorunlar çözüme kavuşabilir. Yasalar üzerinde bir yargı reformundan önce zihniyetlerde bir reform yapılması gerekiyor. Önce gazeteciliğin, haberin kendisini suç olarak gören alışkanlıktan ve bunu en ağır yöntemlerle cezalandırma pratiğinden kurtulmamız şart” dedi.
YAYIN SORUMLULARININ SORUMLULUKLARI YENİDEN DÜZENLENMELİ
Basın yayın kuruluşlarının genel yayın yönetmenlerinin, sorumlu yazı işleri müdürlerinin ceza sorumluluklarının tartışmalı bir konu olduğunu belirten Çakırözer, “Bu sorun, Cumhuriyet Gazetesi Davasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 16. Ceza Dairesi’ne sunduğu tebliğnamede de değerlendiriliyor. Tebliğnamede, genel yayın yönetmenleri gibi yayın sorumlularının ancak ve ancak ‘dava konusu yazının yazarını bildirmemesi durumunda’ yazı sahibi gibi sorumlu tutulabileceği belirtiliyor. 16. Ceza Dairesi’nin kararında da benzer bir değerlendirme yapılıyor. Yapılacak Yargı Reformunda Hüseyin Aykol gibi genel yayın yönetmenleri, yazı işleri müdürleri gibi yayın sorumlularının, suçlamalar karşısındaki sorumlulukları yeniden değerlendirilmeli” ifadeleri kullanıldı.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN NASIL BİR REFORM
Çakırözer, basın ve ifade özgürlüğünün tam olarak sağlanabilmesi için Yargı Reform paketinde yer alması gereken düzenlemeleri ise şöyle sıraladı:
“Eleştiri amacıyla yapılan ve şiddet içermeyen düşünce açıklamaları suç kapsamından çıkarılmalı.
Terör ve anayasayı ihlal suçları, basın ve yayın yoluyla işlenmişse cebir ve şiddet unsurunun varlığı kesin delillerle ortaya konmalı.
Basın ve ifade özgürlüğü alanında istinaf mahkemesinde kesinleşen hürriyeti bağlayıcı hükümler, Yargıtay’da temyiz edilebilmeli.
Hakaret suçları, Türk Ceza Kanunu kapsamından çıkarılmalı. Böylece hakaret suçu ağır ceza alanından çıkarılmalı, özgürlüğü bağlayıcı sonuçlardan uzaklaştırılmalı.
Kovuşturma aşamasındaki tutukluk süresine üst sınır getirilmeli.
Basın Kanunu’nun davanın açılabilmesi için getirdiği 4 ay süre koşulu mutlak surette uygulanmalı.
Yayın sahipleri ve yayın sorumlularının yayınlarından doğan ceza sorumluluğu suçların şahsiliği ilkesine göre yeniden düzenlenmeli.
Mahkemelerin tahliye kararlarına savcılar tarafından itiraz edilebilmesinin önü kesilmeli.
Anayasa Mahkemesi’nin özgürlükler lehine verdiği kararlarla birlikte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları bireysel kapsamdan çıkarılmalı, içtihat olarak değerlendirilmeli.
İnternet Ortamında Yapılan Yayınlara ilişkin yasa, evrensel insan haklarına uygun, ifade ve haberleşme özgürlüğüne saygılı bir bakış açısıyla yeniden düzenlenmeli.”