Gazeteci Yılmaz'dan Binali Yıldırım'a: Servetin kaynağını öğrenene kadar soracağım

Gazeteci Mehmet Y. Yılmaz'a, Binali Yıldırım ile çocuklarının servetindeki artışın kaynağını sorduğu yazıları nedeniyle dava açıldı. Yılmaz bugün köşesinden yanıt verdi.

Gazeteci Yılmaz'dan Binali Yıldırım'a: Servetin kaynağını öğrenene kadar soracağım

Gazeteci Mehmet Y. Yılmaz'a, Binali Yıldırım ile çocuklarının servetindeki artışın kaynağını sorduğu yazıları nedeniyle dava açıldı. Yılmaz bugün köşesinden yanıt verdi.

T24 yazarı Mehmet Y. Yılmaz'a; bakanlık, TBMM Başkanlığı ve Başbakanlık görevlerinin ardından AKP'den İstanbul Belediye Başkanlığı'na aday olan Binali Yıldırım ile çocuklarının servetindeki artışın kaynağını sorduğu yazıları nedeniyle dava açıldı.

Binali Yıldırım'ın suç duyurusu üzerine Cumhuriyet Savcısı Tuncay Karcıoğlu'nun "kamu görevlisine hakaret" savıyla düzenlediği iddianamede Mehmet Y. Yılmaz'ın 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Yılmaz'ın davaya konu edilen dört yazısından "Binali Bey, sırrını ver, oyumu al" başlıklı olanı, haziran ayında Binali Yıldırım'ın başvurusu üzerine İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hâkimliği'nin kararı ile erişime kapatılmıştı.

SERVETİN KAYNAĞINI ÖĞRENENE KADAR SORACAĞIM

Bu adımlara yanıt gazeteci Mehmet Yılmaz'dan geldi. Yılmaz T24 sitesinde "Servetin kaynağını öğrenene kadar soracağım" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Yılmaz yazısında, "Binali Bey, beni mahkemeye vererek korkutabileceğini ve bu soruları sormaktan vazgeçirebileceğini zannediyor; yanılıyor." dedi.

Yılmaz'ın yazısının ilgili kısmı şöyle;

Kimsenin kazandığında gözümüz yok.

Ama bir gazeteci olarak, hayatı boyunca geçim sıkıntısı çekmiş bir siyasetçinin çocuklarındaki bu ani zenginleşmenin kaynaklarını merak etmem normal.

Çünkü, bir demokraside gazetecilerin görevlerinden biri de budur.

Bu çocuklar, başkalarının çocuklarına göre neyi daha iyi biliyorlar ya da öğrenmişler ki böyle bir servet sahibi olabiliyorlar?

Gazeteci bunu öğrenip, kamuoyuyla paylaşmalı ki benzer durumdaki çocuklar da zengin olabilsinler!

Daha da önemlisi, bu servetin oluşması ile ilgili dedikodular var ise bunun aslını öğrenip, seçmenlerin kafasında tereddütler oluşmasını engelleyebilelim.

İnternette yaygın olarak göreceğiniz ve alenileşmiş iddialara göre Binali Bey’in çocuklarının 30’a yakın gemisi var.

Bu servet, 2002’de AKP’nin iktidara geldiği günden sonra oluşmuş.

Ve Binali Yıldırım, bakanlık, Başbakanlık, kazanılamamış iki büyükşehir belediye başkan adaylığından sonra şimdi de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmak üzere.

İddiaya göre makam arabası bile alınmış, ben uydurmuyorum, embedded gazetecilerin yazılarından okuduk.

Onun için benim kişisel merakımın ve başka çocukların da hayatını kurtarmaya çalışmak için iyi niyetli girişimlerimin de ötesinde Binali Bey, bu hesabı vermekle yükümlü.

Onun için çok kolay olmalı.

İlk günden beri verdiği servet beyanlarını yıl yıl açıklarsa zaten sorduğumuz soruların yanıtının bir bölümünü alırız.

Yanıtlarımızın ikinci bölümünü alabilmemiz için de çocuklarının işlerindeki bu gelişmenin tarihsel gelişimini açıklıkla anlatması gerekir.

İlk gemiyi alacak kaynak nereden bulundu, ilk gemi kaça alındı?

Bundan sonraki gemilerin alınışı nasıl gerçekleşti?

Kamu kaynaklarından kredi vs. kullanıldı mı?

Bu şirketlerin bazıları yurt dışında kurulu, neden? Şirketler ne kazandı, ne vergi ödedi?

Binali Bey, CB Yardımcısı olarak atanırsa ve asili iş göremez hale gelirse, 45 gün süreyle Cumhurbaşkanı yetkilerini de kullanacak.

Böyle makamlar dedikoduyu kaldırmaz.

Binali Bey, bunları sorduğum için beni mahkemeye vereceğine, şüpheleri giderecek açıklamayı yapmalı.

Dünyanın her yerinde böyle ani zenginleşmeler dikkat çeker ve söz konusu servetin nasıl oluştuğunun açıklanması gerekir.

Binali Bey, beni mahkemeye vererek korkutabileceğini ve bu soruları sormaktan vazgeçirebileceğini zannediyor.

Yanılıyor.

Sormaya devam edeceğim.

Yazının tamamı için tıklayınız

Etiketler
Ordu Binali Yıldırım