Ahmet Altan 1138 gün sonra tahliye oldu: En çok gökyüzüne bakmayı özledim
23 Eylül 2016'dan bu yana tutuklu bulunan gazeteci-yazar Ahmet Altan, 138 gün sonra cezaevinden çıktı.
Gazeteci Ahmet Altan, gazeteci Prof. Dr. Mehmet Altan ve gazeteci Nazlı Ilıcak'ın haklarında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yapılan yeniden yargılamada Ahmet Altan “örgüte üye olmamakla birlikte bilerek yardım” suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı, suçun niteliği ve tutuklulukta geçirdiği süre gözetilerek tahliyesine karar verildi.
Ahmet Altan kardeşi Mehmet Altan'la böyle kucaklaştı
Nazlı Ilıcak “örgüte üye olmamakla birlikte bilerek yardım” suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı, suçun niteliği ve tutuklulukta geçirdiği süre gözetilerek adli kontrolle tahliyesine karar verildi.
Mehmet Altan: Kendi yaşadıklarımızı şimdi Ahmet Altan üzerinden yaşıyorum
Mehmet Altan'ın ise beraatine hükmedildi.
Bu kararın ardından Ahmet Altan 23 Eylül 2016'dan bu yana tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden tahliye edildi. Altan'ı çok sayıda yakını ve arkadaşı karşıladı.
Cezaevinden çıkan Nazlı Ilıcak'tan ilk açıklama
AHMET ALTAN: GÖKYÜZÜNE BAKMAYI ÖZLEDİM
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ahmet Altan, “İlk tahliye kararımı duyduğumda biraz üzüntü hissettim. Öbür çocuklar tahliye olmadılar onlar için çok üzüldüm. İçeride binlerce masum adam var. Bu biraz üzücü tabii ki" şeklinde konuştu.
Altan en çok gökyüzüne bakmayı özlediğini ifade etti. Altan, "Yıllarım kaybolmadı. Yıllarımın kaybolmasına izin vermedim. Kitaplar yazdım. Yıllarımı o kadar kaybetmem ben" İfadelerini kullandı.
Altan Kardeşler'in avukatı Çalıkuşu: Bir darbe ortamının gerçekleşeceği biliyorsa sormak lazım; neden engellenmedi?
Mahkeme kararının ardından T24’ten Elif Akgül'e konuşan Çalıkuşu “3 yıl 1 ay 27 gün boyunca tek bir suç vardı: Düşünce” sözlerini kullandı. Mahkeme kararında yer alan ifadelere tepki gösteren Çalıkuşu “Eğer ki devletin içine sızan unsurlar tarafından darbe olacağı bu kadar bilinen bir dönem ise, bu dönemi çok ciddi sorgulamak lazım” dedi.
Eski Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmasına göndermede bulunan Çalıkuşu sözlerine şöyle devam etti:
“Devlet bir gazeteci yazar ile vücut bulmaz. Devlet İstanbul Valisi’yle vücut bulabilir, devlet İstanbul Emniyet Müdürü ile vücut bulabilir. 'örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme' suçundan İstanbul Emniyet Müdürü ceza almıştır. Ama en asgari hadden ve iyi hal indirim ile ceza almıştır. Bir darbe ortamının gerçekleşeceği biliyorsa sormak lazım:
Bu neden engellenmedi? Engellenmediyse de, bundan ötürü birtakım cezalar veriliyor ise mahkemeler arasında böyle ciddi savrulmalar olamaz. En alt sınırdan ceza verilebiliyorsa devletin görünen yüzüne; bir düşünce adamı 1138 gündür cezaevinde tutulmaması gerekir.”
Çalıkuşu, Mehmet Altan’a verilen beraat kararının ise Anayasa Mahkemesi kararına rağmen çok gecikerek verilmiş bir beraat kararı olduğunu vurguladı. TBMM avukatının Mehmet Altan konusunda Yargıtay kararına direnilmesi talebinde bulunduğunu hatırlayan Çalıkuşu “TBMM avukatı, kendi anayasasını yok sayacak bir beyanda bulunamaz” diye konuştu.