Hıncal Uluç'un hedefindeki NTV muhabiri konuştu

İstanbul'un Fatih ilçesinde, kapısına "Dikkat siyanür var" yazılı not astıkları evlerinde ölü bulunan dört kardeşe dair haber kanallarına tepki gösteren Sabah yazarı Hıncal Uluç, olay yerine gönderilen isimlerin deneyimsiz olduğunu iddia etmişti.

İstanbul'un Fatih ilçesinde, kapısına "Dikkat siyanür var" yazılı not astıkları evlerinde ölü bulunan dört kardeşe dair yaptıkları yayın nedeniyle Sabah yazarı Hıncal Uluç'un hışmına uğrayan isimlerden biri de NTV muhabiri Baran Bila'ydı.

Merhum gazeteci Hikmet Bila'nın oğlu, Milliyet ve Hürriyet Gazetesi'nin eski Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila'nın ise yeğeni olan Baran Bila, Hıncal Uluç'a Medyaradar aracılığıyla yanıt verdi.

İstanbul Fatih’teki üzücü olayı haber aldıktan sonra kurumu tarafından, haberi takip etmek üzere önce Adli Tıp Kurumu’na, sonrasında olay yerine yönlendirildiğini belirten Baran Bila gelişmeleri şöyle anlattı:

"Mahalle sakinleri ve komşularla konuştuk, röportajlar yaptık. Çevrede yaşayanlar hayatını kaybeden kişilerin uzun bir süredir maddi sıkıntı içinde olduklarını, kardeşlerin bazılarının işsiz olduğunu, bazılarının ise ağır kredi borçları altında olduklarını söylediler. Bu durumun onları intihara sürüklemiş olabileceğini belirttiler. Bu ifadeleri canlı yayında aktardım. Ayrıca, dairenin 2 aylık elektriği maddi imkansızlık nedeniyle ödenemiyordu. İlgili ekiplerce bu nedenle elektriğin kesildiğini, dairenin elektrik panosu altında yaptığım yayınla anlattım.

Olayın üzerinden henüz saatler geçmişti. “Resmi açıklama bekleniyor” ifadem kesin ölüm nedeniyle ilgiliydi. O sırada kardeşlerin çok sayıda ilaç kullanarak intihar etmiş olabileceği ihtimali de vardı. Hatta yüksek bir ihtimal dahilinde olmamakla beraber cinayet şüphesi de hala geçerliydi. Bu durumun netleşmesi için Adli Tıp raporunun beklenmesi gerekiyordu. Tüm bu ayrıntıları canlı yayınlarla aktardım.

Adli Tıp raporunun ölüm nedeni olarak siyanürü işaret ettiğini de saat 16:00 bülteninde, NTV ekranından ilk defa biz duyurduk. Ekranda ben vardım.

Sayın Hıncal Uluç’tan “300 liralık stajyer” ifadesi yerine daha yapıcı bir eleştiri ve anlattğı konuya daha doğru bir örnek vermesini beklerdim."