atv'den şatafatlı mevlid törenine cansiparane savunma
atv 'İslamcı sosyete'nin şatafatlı hayatını savunmaya geçti. atv'ye göre şatafatlı mevlid çok normal, zenginliğin kaynağı ise kamu değil aile!
atv 'İslamcı sosyete'nin şatafatlı hayatını savunmaya geçti. atv'ye göre şatafatlı mevlid çok normal, zenginliğin kaynağı ise kamu değil aile!
ATV Ahmet Emin Söylemez ve Büşra Nur Çalar’ın bebekleri için düzenledikleri gösterişli doğum gününü anahaber bülteninde savundu. ATV Ana Haber Bülteni’nin sunucusu olan Cem Öğretir'e göre şatafatlı mevlid töreni hayli makul!
Habercilik yaptıklarını öne süren Öğretir, eleştirenlere ise "Edep yahu" diyerek seslendi.
Yandaş a Haber Dipsiz Göl katliamını örtbas çabası içinde
“BAŞÖRTÜLÜ ANNE ŞATAFAT KONUSUNDA DAHA DUYARLI OLMALIYDI”
ATV ana haber sunucusu Cem Öğretir tarafından okunan uzun metinde “O genç annenin başörtülü bir kadın olduğu gerçeğinden hareket ettiğimizde en başta toplumsal olarak da ondan şatafat konusunda daha duyarlı olmasını beklemeliyiz. Aslında bunu herkesten beklemeliyiz.” denildi. ATV Haberde bir memurun bu kadar parayı nereden bulduğuna dair de bilgi verildi. Paranın kaynağının kadının ailesi olduğu belirtildi ancak yine de çift edepli olmaya çağrıldı.
Cem Öğretir’in ifadeleri şöyle: “O kaydı genç bir anne yaptı. Sonra herkese açık kaynaktan, instagramda yine o anne paylaştı. Ve bir anda gündem oldu. Aynı açık kaynakta, bu günlerde gençler arasında ünlü olmanın bir aracı olarak görülen instagramda aynı genç annenin onlarca videosu, fotoğrafı ortalığa saçıldı her zaman ki gibi. Her bir karede büyük bir şatafat vardı. Yani aslında büyük bir ısraf. Ve sahip olunan büyük bir zenginliği başkalarının gözüne sokma isteği. Şu ana kadar farkındaysanız o anne için üç defa genç vurgusu yaptım. Evet, sosyal medyada para kazanma, ünlü olma telaşı gençliğine verilebilir.
Bir gençlik hatası olarak görülebilir. Hata dedim, onu da açayım. Evet, hata. Zengin olmak başka, zenginliği başkalarının gözüne sokmak başka. ATV Haber merkezi olarak, gazeteci, televizyoncu olarak takıldığımız tek yer, birilerinin canavarca hislerle o anneyi linç etmek adına yaptığı gibi giyim tarzına söz etmek asla değil, olmaz olamaz. Ama o genç annenin başörtülü bir kadın olduğu gerçeğinden hareket ettiğimizde en başta toplumsal olarak da ondan şatafat konusunda daha duyarlı olmasını beklemeliyiz. Aslında bunu herkesten beklemeliyiz. Giyime, kuşama bakılmaksızın, herkesten ayırmaksızın. O genç anne zengin olabilir, bizi asla ilgilendirmez. Zenginliğini bu tarz şatafatlarda harcayabilir. Sadece O değil, parası olan herkes parasını istediği şekilde harcayabilir. Bizi bu da asla ilgilendirmez.
PARANIN KAYNAĞI MEMURİYET DEĞİL AİLE
Bizi sadece o genç annenin bu görüntüleri ortaya çıktığı zaman oluşan toplumsal kutuplaşma algısı ilgilendiriyor. Bizim bir kamu görevimimiz var. Toplumun kamplaşmasını engelleyebilmek için elimizden geleni yapmak zorundayız. Hele ki böylesi zor günlerde. Hiç kimse o anneyi giyimi üzerinden ötekileştirme hakkında sahip değil.
Bir daha altını çizerek vurgulayayım. Bunu yapanlara da edep yahu diyim. Ve bu bahsi bir virgül ile burada ayırayım. Neden? O genç annenin görüntülerinde dikkat çeken biri daha var ki, O’na da kısa bir vurgu yapmak zorundayız, eşi. Yani o bebeğin babası.
İşte bu görüntüyü, bu şatafatı, bu ısrafı aslında gündeme taşıyan o babanın kimliği oldu. Çünkü babanın kamuda görevli olduğu ortaya çıktı. Dünden bu yana bir kamu görevlisinin eşi ya da kendisi ‘nasıl olurda böylesi bir zenginliğe sahip olabilir, böylesi büyük bir şatafata sahip olabilir, böylesi bir ısrafa imza atar’ sözleri binlerce kez paylaşıldı haklı olarak. O şatafat kültürü toplumun yüzde ellisine mal edilmek istendi ama bu haklı değil. İtirazımız aslında tam da buraya. Şu an itibarıyla bildiğimiz bir gerçek var ki asıl zengin olan o genç annenin ailesiymiş. Açıklamalar böyle.
Yani tüm bu şatafatın ardında kamunun payı yokmuş. Bir insan ağzında gümüş kaşıkla doğmuş olabilir, zenginliğini istediği yere, istediği kadar harcayabilir. Hatta vicdanı el veriyorsa istediği kadar ısraf da edebilir. İtirazlarımızdan biri de işte buraya.
Maaşı az-çok belli bir memurun ve eşinin tüm bunları insanların gözünün içine soka soka yapmasına itiraz ediyoruz. Bizim itirazımız o genç anne üzerinde bu günlerde ve genç nesil arasında virüs gibi yayılan sosyal medya ünlüsü olma pahasına yapılanlara. Hiç kimse o genç kadını giyim üzerinden eleştirme hakkına sahip değildir demiştim az önce, bunu yapanlara da edep yahu demiştim.
Bir edep yahu da zenginlikle ısrafı birbirine karıştıranlara. Bunu göze sokanlara. Kendisinin ve minicik bebeğinin geleceğini düşünmeden sosyal medya canavarına kendilerini teslim edenlere.”