Kanallara ceza yağmıştı: RTÜK üyesi İlhan Taşçı gizli talimatları anlattı
RTÜK üyesi İlhan Taşçı, muhalif kanallara verilen cezaların ardından önemli açıklamalarda bulundu.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), sunucu Fatih Portakal'ın ifadeleri nedeniyle FOX TV'ye, deprem yayınları nedeniyle de Halk TV, KRT, Tele 1, TV 5 ve Habertürk'e idari para cezası yaptırımı uyguladı.
Cezaların ardından RTÜK üyesi İlhan Taşcı, Odatv'ye açıklama yaptı. Taşcı, açıklamasında muhalif kanalların ceza dosyalarının gündem dışı olarak son dakikada Üst Kurul toplantısına sokulduğunu belirtti.
“YANDAŞ KANALLARDAKİ ENSESTİ GÖRMEYEN, ÇARPIK İLİŞKİLERİ GÖRMEZDEN GELEN RTÜK…”
Taşcı şu ifadeleri kullandı:
“Muhalefet milletvekillerine ve onun lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na onca hakarete tüm başvuru ve girişimimize karşın kılını kıpırdatmayanlar hükümetin hoşuna gitmeyen iki cümle üzerine ceza yağdırmaktan geri durmuyor.
Gazetecilikten anladıkları iktidarın PR’nı yapmak, diğer türlüsünü hakaret sanıyorlar. Oysa gazetecilerin görevi bu; soracak, sorgulayacak, eleştirecek ve bunu adına görev yaptığı kamuoyuna duyuracak.
Yandaş kanallardaki ensesti görmeyen, çarpık ilişkileri görmezden gelen RTÜK, söz konusu habercilik olunca, iktidara eleştiri olunca anında harekete geçiyor. Yasaya göre Üst Kurul gündemi 24 saat önceden belirlenir. Ama burada yasa uyarınca 24 saat önceden belirlenmesi gereken gündemle de değil, dosyaları; toplantı başladıktan sonra gündemdışı Üst Kurula taşıyarak ceza veriyorlar.
Cezaların dayandırıldığı yasa kılıfını bir yana koyun, bu cezaların tek ortak özelliği var o da iktidarı eleştirmek!
RTÜK’ün verdiği ceza ise kanalların değil haberciliğin gazeteciliğin cezalandırılmasıdır.”
“RTÜK BAŞKANI ŞAHİN BİR YERLERDEN TALİMATLA BU DOSYALARI ALELACELE ÜST KURULA GETİRMİŞ”
Taşcı açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Aynı hız ve çabayı muhalefete yönelik hakaretler için de, çoluk çocuğun biyolojik babalarını öğrendikleri yayınlar için de, dayının babası olduğunu yayınlayan iktidarın dizinin dibindeki kanallar için de bekliyorum.
Yasaya göre RTÜK, şikayet üzerine ya da resen inceleme yapar burada görüyoruz ki yeni bir yöntem daha var; talimat üzerine işlem yapılıyor! Anlaşılan o ki RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin bir yerlerden talimatla bu dosyaları alelacele Üst Kurula getirmiş.
RTÜK Başkanı, kimsenin talimatı olmaksızın, bizim başvurularını yaptığımız, iktidar sözcüsü ekranlardaki kadına şiddet, aşağılama, ensest, çarpık ilişkiler ve siyasilere yönelik hakaret, küfür içeren tüm yayınlarla ilgili dosyaları da ivedilikle hazırlatıp Üst Kurula getirmelidir.
İktidara yakın olanlar ne deseler, ne yapsalar görmezden geliniyor daha ne diyelim, ensest bile o ekranlarda serbest ama söz konusu gazetecilik olunca nefes aldırmamak için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.
İsteyen kanallar yağcılık yapmaya devam edebilirler ancak gazetecilik yapanlara da RTÜK engel olmasın. Herkes bildiği işi yapsın.
Elazığ depremindeki hasarın, can kayıplarının fazla olması ve çok sayıda binanın yıkılmasının nedenini “Yeterli önlemlerin alınmamasını” şeklinde yorumlayan yayın kuruluşlarının içinden cımbızlanan bazı yayın kuruluşlarına RTÜK tarafından uygulanan yaptırım aslında gazetecilik faaliyetlerine ve halkın haber alma özgürlüğüne uygulanan bir yaptırımdır.”
“YÜZLERCE HAKARETİ, YAZILI ŞİKAYETLERE RAĞMEN RTÜK İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SAYDI”
CHP’li RTÜK Üyesi İlhan Taşcı’nın belirlemelerine göre siyasilere yönelik sarf edilen ancak RTÜK’ün yandaş kanallara ceza vermediği bazı ifadeler şöyle:
“Haysiyet yoksunu, haysiyetsiz şahıs, saf, gel git akıllı, akılsız, sirk şebeği, kilise firarisi, karakter yoksunu, at hırsızı, p.zevenk…”
Taşcı, hakaretlerle ilgili olarak şunları kaydetti:
“Bunlar gibi yüzlerce hakareti, yazılı şikayetlere rağmen RTÜK ifade özgürlüğü saydı! Ama depremden önce önlemlerin alınıp alınmadığı, toplanan deprem paralarının nerede kullanıldığı sorgulayan yayınlar ise cezadan kurtulamadı.
‘SORUMLU HABERCİLİK’ anlayışından uzak olduğu kılıfı ile yaptırım uygulayan RTÜK, ‘H.C. 11 Yaşında, babası bildiği kişinin üvey babası, 18 yaşında ise dayısının biyolojik babası olduğunu öğrendi’, ‘B’nin annesinden büyük itiraf: Öz babası dayısıdır! Ağabeyim S.N’nin diğer kız kardeşim H’den de bir çocuğu var”, “Eşim beni öz yeğeniyle aldattı!”, “Eşim F., ağabeyim Ç. İle kaçtı. 7 yaşındaki çocuğumuz benden mi bilmiyorum, DNA testi istiyorum’ şeklinde havuz medyasında yayınlanan, bu yayınları ‘SORUMLU HABERCİLİK’ olarak değerlendirerek yaptırım uygulamak bir yana raporlarını bile hazırlatmıyor.”