Yılmaz Özdil: 33 askerimizi 27 sene önce kaybetmiş gibiyiz
Uğur Dündar'ın konuğu olan Yılmaz Özdil, "Dünyanın bütün medeni ülkelerinde 33 tane kedi ölse birisi sorumluluğu üstlenip istifa eder." ifadeleriyle şehitlere sessiz kalınmasına tepki gösterdi.
Tele 1 ekranlarında yayınlanan, Uğur Dündar’ın sunduğu Demokrasi Arenası'nın bu haftaki konuğu Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil ve Toplum Bilimci Emre Kongar oldu.
SURİYE’NİN ÜÇE BÖLÜNECEĞİ KONUŞULUYOR
Programda konuşan Kongar, Suriye’nin üçe bölüneceği konuşuluyor. ABD Irak’ta Saddamı devirdi, Kürt devletini kurdu.
Şimdi de Suriye’de bunu yapmaya çalışıyor. Biz Irak’a bakarak bunu görebiliriz. ABD aslında petrol diyor ama asıl konu İsrail’i Arap ortamında güvene almaktır” dedi.
“33 VATAN EVLADI ŞEHİT OLDU ÇIKIP KONUŞAN YOK”
Suriye’deki hain saldırıda verdiğimiz şehitlerle ilgili konuşan Özdil ise, “Bütün çocuklarımıza Allah rahmet eylesin, yaralılara da gerçekten Allah şifa versin” dedi.
Özdil konuşmasında şu ifadeleri kullandı;
* Dünyanın bütün medeni ülkelerinde 33 tane kedi ölse birisi sorumluluğu üstlenip istifa eder. Bizde 33 tane insan evladı gitti ortada istifadan vazgeçtik çıkıp konuşan bir sorumlu bile yok. Asrın liderimiz günde 18 defa konuşur, iki gündür ortada yok. Hatay Valisi diye bir adamı çıkardılar, anlattı. Ortada bir tane yetkili yok, bakan yok.
* İstanbul'daki köprü arazisinden emeklilere verilecek bayram ikramiyesine kadar her konuda konuşan AKP Genel Başkanı, iki gündür ortada yok. 33 tane kedi ölecek Fransa'da bir kişi sorumluluk üstlenip istifa eder.
* Dün gece orada ne oldu? RTÜK kuralları olduğu için elbette net olarak ifade edemiyoruz ama hadisenin sadece bu kadar olmadığını hepimiz biliyoruz.
* Şu anda sahada çocuklarımız var. Bu saat itibariyle yine dün geceki gibi hava savunması olmadan belki her an hedef olacak şekilde orada yaşıyorlar. Onların aileleri çolukları çocukları aynı belirsizliği yaşıyor. Dolayısıyla dün gecenin detayına çok girmek istemiyorum.
YANDAŞ MEDYAYA TEPKİ
* 33 askerimizi sanki henüz dün gece değil de 27 sene önce kaybetmiş gibiyiz. Çünkü bu sabah itibariyle yandaş medyada bir mülteci rüzgarı başlattılar. Şehitlerin Ş'si konuşulmuyor. Henüz neredeyse pek çok kanal ve gazete şehitlerimizin isimlerini bile yayınlamadı. Ama yok Edirne’den botla geçen mülteci, yok işte İzmir’de otobüs bekleyen mülteci…
* Bütün Türk halkının dikkatini buraya çektiler, insanlar şu anda sanki bu 33 şehit 27 sene önce vermişiz, 50 sene önce kaybetmişiz gibi şehitleri konuşmasın, Suriye'yi konuşmasın, sadece bottaki mülteciyi konuşsun diye hala millete propaganda yapıyorlar.
* Ben bugün, dün geceden bu yana ve bugün bütün gün, televizyonları seyrediyorum. Adını sanını bilmediğimiz birtakım tipler, sivil toplum örgütü sıfatıyla ekrana çıkmışlar. Türk halkına 24 saattir yalan söylüyorlar. Birleşmiş Milletler toplantısı bitti. Toplantıya katılanlar daha salondan çıkmadan toplantının bizim lehimize olağanüstü sonuçlandığını açıkladılar.
*2011 öncesine yani Suriye’deki bu vekalet savaşı başlamadan önceki sürece döndüğümüzde önce şunu görüyoruz ki, Recep Tayyip Erdoğan’a bir anda bir Beşar Esad ve Suriye aşkı gelmişti.
*Hemen aldık arkadaş olduk dostumuz, kardeşimiz, can kuşumuz, Bodrum’da ağırladık, futbol maçları yaptık.
*Beşar Esad’ı kendince tam bir bizim buradaki esnaf tabiriyle kafalama harekatı verdi. Kafalamak istedikleri amaç neydi? Hiç konuşulmadı.
*Kafalamak istedikleri amaç, aslında çok basit. Çünkü bu dünya basınında zaten cayır cayır yazılan meseleydi.
*Arap gazını Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri’nin doğal gazını Kuzey Irak’tan daha sonra Kuzey Suriye’den Lazkiye’ye indirip Avrupa başta olmak üzere Akdeniz havzasına sunmaktı.