Bilim Kurulu üyeleri, sahte hesaplardan dertli
SAĞLIK Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyeleri, son dönemde sosyal medyada kendi adlarına sahte hesap açılarak, halkı korku ve endişeye sevk edici paylaşımlar yapılmasından yakındı.
Adına sahte hesap açılanlardan Prof. Dr. Ateş Kara, "Ben rahatsız oldum, ismimin o şekilde kullanılması çok hoşuma gitmedi" dedi.
Sosyal Medya Uzmanı Prof. Dr. Levent Eraslan, sahte hesap açan ve buradan yapılan paylaşımları tekrar dolaşıma sokanların suç işlediğini, bunun 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası olduğunu söyledi.
Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan ve koronavirüs ile mücadelede öneri ve tavsiye kararları alan Koronavirüs Bilim Kurulu'nun üyeleri, son dönemde sosyal medyada kendi adlarına açılan fake (sahte) hesaplardan dertli. Bu hesaplardan zaman zaman halkı korku ve paniğe sevk edecek paylaşımlar yapılması, salgın konusunda halkı bilgilendirmek için ekranlara çıkarak yoğun çaba harcayan Bilim Kurulu üyelerini sıkıntıya soktu.
KARA: HOŞUMA GİTMEDİ
Adına sahte hesap açılanlardan Bilim Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Öğretim Üyesi ve Bilim Kurul Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Kovid-19 salgını öncesinde sosyal medyayı çok fazla kullanan birisi olmadığını söyledi. Bu süreçte bir arkadaşının aramasıyla adına sahte hesap açıldığını öğrendiğini ifade eden Prof. Dr. Kara, "Baktım Twitter’da bir hesap ve o hesabın da 10 binin üzerinde takipçisi var. Bir iki yorum farklı anlaşılabilirdi, onlar çok doğru değildi. O bakımdan açıkçası ben rahatsız oldum, yani ismimin o şekilde kullanılması çok hoşuma gitmedi. Sosyal medya hesaplarının böyle kullanılmasının çok doğru olmadığını düşünüyorum" dedi.
'SUÇ DUYURUSUNDA BULUNABİLİRİM'
Sahte hesabın kapatılması için Twitter'a başvurduğunu söyleyen Prof. Dr. Kara, "Onlar da benim gerçek hesabımın hangisi olduğunu, öbür hesabın hangi amaçla olabileceğine dair bir bilgilendirme istediler. Ve sonrasında da açıkçası Sağlık Bakanlığı'nın da yardımıyla o hesabın kapatılması sağlandı. Ama bugün biraz önce öğrendim yine adıma bir başka hesap daha varmış. Artık o şekilde kullanmayalım. Tek bir Twitter hesabım, tek bir Instagram hesabım ve bir tane Facebook hesabım var. Onları da çok yoğun kullandığımı söyleyemem, Twitter’dan arada bir paylaşımlarda bulunuyorum, o da bu dönemde bildiklerimi ve yeni öğrendiklerimi beraber paylaşalım faydası olursa şeklinde. Aralıklı böyle bilgi paylaşıyorum; ama tek söyleyebileceğim bizim isimlerimizin farklı amaçlarla kullanılmamasını rica ediyorum. Adımı kullanan arkadaş yanlış veya hatalı bir yazı yazmamıştı, olursa tabii ki o zaman herhalde suç duyurusunda bulunma zorunluluğu ortaya çıkacak" diye konuştu.
ERASLAN: SAĞLIK BAKANI ADINA 14 HESAP SAPTADIK
Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Merkezi (SODİGEM) Müdürü Prof.Dr. Levent Eraslan, özellikle karantina dönemlerinde sosyal medyanın çok yoğun kullanıldığına dikkat çekti. Prof. Dr. Eraslan, Bilim Kurulu üyelerinin bazılarının özellikle çok ekranda yer alanların ve diğer bazı bilim insanlarının da çok sayıda fake hesabı olduğunu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın aynı şekilde 14 kadar sahte hesabını saptadıklarını söyledi. Prof. Dr. Eraslan, "Burada iki amaç var; bu fake hesaplarla halkta korku ve infiale yol açmak, ki bu çok önemli bir terör suçu. Yani sahte bilgiler, hatalı istatistikler, yanlış öneriler ve tavsiyelerle insanları kandırma ve böylelikle bir kaos yaratma amaçlı. Böylesi paylaşım yapan hesapları da saptadık biz merkez olarak. İkinci ise daha çok ticari boyutta olan, yani takipçi elde edip bu popüler isimlerle, sonrası bir parodi hesaba dönüşmek ve belki daha sonra hesabı tümden satmak şeklinde boyutu var" dedi.
'SUÇ DUYURUSUNDA BULUNSUNLAR'
Prof. Dr. Eraslan, bu durumlarda yapılması gerekenin hesabın ekran görüntüsünün alınıp, '[email protected]'ye yani Siber Suçlar ile Mücadele Daire Başkanlığı'na gönderilerek, savcılığa suç duyurusunda bulunmak olduğunu vurgulayarak, "Aksi takdirde uğraşmadıkları zaman çok fazla böylesi hesaplar da ortaya çıkacaktır" ifadelerini kullandı.
'4 YILA KADAR HAPİS CEZASI VAR'
Prof. Dr. Eraslan, sahte hesap açmanın yanı sıra bu hesaptan yapılan paylaşımları tekrar dolaşıma sokanların da suç işlediğinin altını çizerek, "TCK’nın 135 ve 136’ncı maddesinde 'kişisel verileri kaydetme' suçu var, burada, 1 yıldan 4 yıla kadar hapis var. O yüzden bu işi yapmaya çalışanlara bunun bir suç olduğunu ifade etmemiz gerekmekte. Peki bunu 'RT' yapmak, dolaşıma sokmak? Bu da bir suç. Çünkü sosyal medyada mesajları yeniden ve yeniden dolaşıma sokmak yayma amaçlıdır. Bunun da 1 yıldan başlayan suç oranları vardır. Tabii kişinin kendi resmi, özel hayatına dönük bilgiler oldukça bu ceza da katlanmaktadır. Hesabın gerçek olup olmadığının saptanmasında 3 önemli parametre var. Hesabı açma tarihi önemlidir, hesaptaki son dönem hareketlilikler önemlidir ve hesabın biyosundaki bilgiler çok önemlidir" dedi.
'HESABI SATARAK VE REKLAM ALARAK KAZANÇ SAĞLIYOR'
Prof. Dr. Eraslan, 'takipçi satmak' ve 'takipçi toplamak' şeklinde bu işin iki sokak argosu olduğuna da işaret ederek şöyle konuştu:
"Çok takipçi üzerinden reklamlar bağlamında bir para kazancı söz konusu olabiliyor, hesabın satılması söz konusu olabiliyor. Bu yüzden böylesi popüler insanların hesaplarına dönük fake hesaplar açılıp daha sonra ticari kazanca dönüştürebiliyorlar. Sosyal medya dünyanın üçte ikisinin kullandığı ve Türklerin de çok sevdiği bir araç. Yani şu anda milyonlarca kişi nüfusun neredeyse 56 milyonu online durumda ve tüm sosyal medya araçlarında ilk 5’teyiz biz. Biz bu işi sevdik. Bir de böylesi kaos durumları, sokağa çıkma yasağının olduğu o 2 saat, dün akşam ki hararetli saatlerde sosyal medya üzerinden algı yöneticileri çok mutlu oluyorlar. Çünkü en istedikleri yapı, kaos ve bu kaosu da sosyal medya üzerinden artırma derdine düşüyorlar."