Yargıtay eski Savcısı Ruşen Gültekin'den OdaTv davası yorumu: Gazeteciler lehine deliller bilerek göz ardı edilmiştir
Yargıtay eski Cumhuriyet Savcısı Avukat Dr. Mehmet Ruşen Gültekin, MİT OdaTV iddianamesini değerlendirdi ve gazetecilerin lehine delillerin toplanmamasını eleştirdi.
Eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Avukat Dr. Mehmet Ruşen Gültekin, MİT mensubunun cenaze törenine ilişkin fotoğrafların yayınlanması ve sosyal medyadan kimliklerinin ifşa edildiği iddiasıyla hazırlanan iddianameyi eleştirdi.
Avukat Gültekin, “İddianamede şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür. Yani Cumhuriyet Savcısı için bu bir keyfiyet değil, zorunluluktur” dedi.
Sözcü Gazetesi'nden Can Özçelik'in haberine göre; Eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Avukat Dr. Mehmet Ruşen Gültekin, OdaTV iddianamesine ilişkin yaptığı değerlendirmede “İddianamenin sonuç kısmında şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür. Yani Cumhuriyet Savcısı için bu bir keyfiyet değil, zorunluluktur. Buna rağmen iddianamede sadece şüpheli gazeteciler hakkında ‘aleyhe' delillere yer verildiği anlaşılmaktadır” dedi.
Yargıtay eski Cumhuriyet Savcısı Avukat Dr. Mehmet Ruşen Gültekin
“KEYFİYET DEĞİL, ZORUNLULUK”
SÖZCÜ'ye konuşan Gültekin özetle şunları söyledi:
* Öncelikle belirtilmelidir ki daha soruşturma aşamasında, hakkında gizlilik kararı bulunan soruşturmada, savunma avukatlarının bile ulaşamadığı dosya delillerinin birtakım medya kuruluşlarınca paylaşılması, gizliliğin ihlali suçunu oluşturmuştur.
* Ve aslında iddianameyi asıl bu yayınlar gözden düşürmüştür. Geçmişte FETÖ dönemi soruşturmalarında bu gibi hukuk dışında yayınlar sıklıkla yapılmış, yargılanan kişiler itibarsızlaştırmaya çalışılmış ancak sonuçta hepsinin beraat ettiği görülmüştür.
* İddianamede yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır. İddianamenin sonuç kısmında şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.
* Yani Cumhuriyet Savcısı için bu bir keyfiyet değil, zorunluluktur. Buna rağmen iddianamede sadece şüpheli gazeteciler hakkında ‘aleyhe' delillere yer verildiği anlaşılmaktadır.
“İFŞANIN İFŞASI OLMAZ”
MİT mensuplarını, Murat Ağırel'in sosyal medyadan ifşa ettiği iddiasının doğru olmadığını söyleyen Gültekin şöyle konuştu:
* Gazeteci Murat Ağırel'in Twitter hesabından yaptığı paylaşımla sosyal medyada ifşa eden ilk kişi olduğu iddia edilmektedir. Oysa, verdiğimiz dilekçede Murat Ağırel'den önce de yüzlerce kez paylaşım yapıldığını ispat etmiştik.
* Ancak savunma avukatlarının verdiği dilekçelerin hiçbir şekilde iddia makamı tarafından okunmadığı ve iddianamede irdelenmediği anlaşılmaktadır. Eğer böyle yapılsaydı ifşanın ifşası olmayacağından Murat Ağırel'in serbest bırakılması gerekecekti.
* Bundan çıkan sonuç şudur: Böyle bir hatanın sehven yapılması mümkün olmayacağına göre gazeteciler lehine savunma avukatları tarafından sunulan deliller bilerek göz ardı edilmiştir.
“YARGILAMAYA ŞİMDİDEN GÖLGE DÜŞTÜ”
Kovuşturma aşamasında adil yargılanma hakkına sahip çıkacaklarını ifade eden Gültekin sözlerini şöyle bitirdi:
* Artık bundan sonra tutuklu gazetecilerin şimdiye kadar çiğnenen adil yargılanma hakkına sahip çıkılması Türk yargısının en önemli sorumluluğudur.
* Tutuklu gazetecilerin, bu ve benzeri delillerle tutukluluğunun devam ettirilmesi, kamuoyuna bu kadar yansımış bir dosyada adaletin daha da yara almasına sebebiyet vermektedir.
* Diğer taraftan bu yargılanma faaliyetine şimdiden gölge düşmüştür. Türk yargısının üzerine düşen bu gölgenin bir an önce kaldırılması gerekmektedir.
