3 aydır tutuklu olan Müyesser Yıldız: Beni suçlarlarsa gerçekte sayın Erdoğan'ı suçla­mış olacaklar

Gazeteci Müyesser Yıldız, 3 ayı aşkın süredir tutuklu... Sincan Cezaevi'ndeki Yıldız yazdığı mektupla herkese kucak dolusu sevgilerini gönderdi.

3 aydır tutuklu olan Müyesser Yıldız: Beni suçlarlarsa gerçekte sayın Erdoğan'ı suçla­mış olacaklar

OdaTV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız, “Askeri ca­susluk” iddiasıyla gözaltı­na alındıktan sonra “Dev­letin gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak” suç­lamasıyla tutuklandı. Si­livri'de yattı. Şimdi Sincan Cezaevinde! Avukatları aracılığıyla görüştüğü­müz Yıldız, hapishane günlerini anlattı. Herkese kucak dolusu sevgilerini gön­derdi. Özellikle oğlu İlim'e “En çok sana sarılmayı özledim” dedi.

Yıldız şun­ları söyledi:

“2011'de FETÖ operasyonu denilerek bizlere yaşatılan Silivri sürecinin devamı getirilip onların tamamlayamadığı iş tamamlanmak isteni­yor. ‘FETÖ ruh ve zihni­yeti' gücünü sürdürüyor. Soruşturma, tutuklama yetmedi, Oda TV'yi ka­pattılar! İkincisi Sözcü'ye, Cumhuriyet'e, Halk TV'ye Tele 1'e neler yapıldı?

Aytunç Erkin ve Sözcü hakkınızda neden soruşturma açılıyorsa, Oda TV ve bizler için de hedef aynı! Susmamız, susmazsak bir şekilde sus­turulmamız isteniyor.”

Yıldız eşi Naci Uğur ve oğlu İlim ile cezaevi görüşünde.

YARGI SIRTIMIZDA SOPA

“Beraberinde korku ikliminin her yere ve herkese sirayet etmesi amaçlanıyor. Bu tabloda en vahim şey, bu hukuk­suzlukları yapacak olan­ların da ihtiyaç duyacağı yargının sırtımızda sopa, başımızda ‘Demokles'in kılıcı' olarak kullanılması. Bir muktedirler heyeti oluştursalar ‘Bu haberi be­ğenmedim, gazeteyi TV'yi kapatın veya senin yazıla­rından rahatsız oldum tutuklayın' denilse, inanın bu işlerde yargının kulla­nılmasından daha az tahribata yol açar, devletin temeline dinamit konmamış olur.”

DOSYADA KISITLILIK VAR AMA NE VAR BiLMiYORUZ

Yıldız “Soruşturma tamamlan­madığı gibi dosyadaki kısıtlı­lık kararı da kaldırılmadı” dedi ve şöyle devam etti:

“Yani ben de avukatım da ne olduğunu halen bilmiyoruz. Şu ana kadar gerekçe üç ya­zım! Bunun üzerinden iddianame yazıp beni suçlarlarsa gerçekte Sayın Erdoğan'ı suçla­mış olacaklar. Çünkü bu yazılar Erdo­ğan'ın açıklamala­rından hareketle yapılmış haber ve analizler. Bun­larla ‘devletin güvenliğini' tehdit etmişim. Yazıların üzerinden 6 ay geçti, devletimize hiçbir şey olmadı.

Kırmızı bültenle aranan teröristi devletin TRT'sine çıkaranlar ül­kemizin ve devletimizin güven­liğini tehlikeye atmıyor da ben atıyorum öyle mi? Savcı teröristin TRT'ye çıkarılmasını ‘İfade özgür­lüğü' sayacak ama bana gelince ‘Devletin güvenliğini tehdit' diye­cek.

Takdir milletimizindir. Silivri sürecinde mahkeme heyetinin yüzüne şöyle söylemiştim: ‘Biz gazeteciyiz. Bu siyasi davadır ne zaman bırakılacağımıza siz değil, bizi aldıran güç karar verecektir.' Aynı şey bugün için de geçerlidir.”

CORONADAN ZiYARETÇi SAYIMIZ ÇOK KISITLI

Müyesser Yıldız, “Corona yüzünden maalesef ziyaretçi trafiğimizde çok sınırlı” dedi. Yıldız şunları söyledi: “Bunu söylemek ne kadar doğru bil­miyorum ama canım oğlum İlim'e en son tutuklandığım 11-12 Haziran gecesi sarıla­bildim.

Adalet Bakanlığı’n­dan izin alabilen milletvekil­leri beni yalnız bırakmadı. Hemen hemen Ankara’daki tüm avukat arkadaşlarım geliyor. Silivri'de iken ayda bir açık görüş, üç hafta kapalı görüş yapardık. Şimdi ayda sadece tek görüş var. Görüş­lerin tamamı kapalı görüş. Yani camın arkasında tele­fonla görüşüyorsunuz.”

TELEVİZYON İSTEMEDİM, YÜRÜRKEN BİLE KİTAP OKUYORUM

Müyesser Yıldız, “Bu demir yığını, beton içinde bir avuç gökyüzü altında zaman geçmiyor” dedi ve ekledi: “Silivri'de edindiğim alışkanlık işimi epey kolaylaştırdı. Yürürken de okuyorum. İmkanlar kısıtlı olduğu için ne gelirse onu okuyorum. Siyasi kitaplar terci­him. TV istemedim. Ancak, ailem gelişmelerden haberdar olmamı istiyor. Bakalım, direnebildiğim kadar direneceğim.”

Etiketler
OdaTV tutuklamaları Cezaevi Sincan