6 aylık haksız tutukluluk ve yargılama: Gazeteciler özgürlük bekliyor

Libya’da öldürülen MİT mensubuna ilişkin haberler nedeniyle yargılanan 3’ü tutuklu 7 gazetecinin davasına yarın İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 09.00’da devam edilecek.

6 aylık haksız tutukluluk ve yargılama: Gazeteciler özgürlük bekliyor

Libya’da yaşamını yitiren MİT mensubuna ilişkin haberler ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılanan gazeteciler Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Aydın Keser, Murat Ağırel, Hülya Kılınç, Ferhat Çelik ve BirGün yazarı Erk Acarer’in davası yarın Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Birgün'den Dilan Esen'in haberine göre; 3 gazetecinin yaklaşık 6 aydır tutuklu olarak yargılandığı davanın ikinci duruşması, yarın saat 09.00’da gerçekleştirilecek. 6 gazeteci, avukatları, aileleri ve çok sayıda yurttaş duruşmada hazır bulunacak, yurtdışında yaşayan Erk Acarer ise katılamayacak.

Dayanaksız bir ‘suç’tan hukuksuzca yargılanan ve aylardır cezaevinde tutulan gazetecilerin aileleri ve avukatları BirGün’e konuştu.

YARIN KAVUŞACAĞIZ

Barış Pehlivan’ın eşi Aysel Pehlivan, gazetecilerin aslında bir gün bile cezaevinde kalmaması gerektiğine dikkat çekti. Buna rağmen 6 aydır tutuklu olduklarını hatırlatan Pehlivan, “Artık 9 Eylül’de kavuşmayı bekliyoruz. Artık bu tutukluluğun bitmesini istiyorum. Barış’ın morali çok iyi, ‘Hep gazetecilik yaptım burada da yapıyorum, çıkınca da yapmaya devam edeceğim’ diyor”

KARDEŞİMLE MANİSA’YA DÖNECEĞİZ

Bu davanın sadece gazetecilerin değil aynı zamanda basın özgürlüğünün de bir parçası olduğunu vurgulayan Hülya Kılınç’ın ağabeyi Bektaş Kılınç ise şunları dile getirdi:

“Duyarlı insanların da izlediği gibi uydurma bir şeyle gündemi değiştirmeye ve korku yaymaya çalışan bu davayı takip ediyoruz. Çarşamba günü kardeşimi alıp Manisa’ya dönmeyi istiyoruz. İnsanların bu davaya sahip çıkması gerekiyor. Dava parçalardan oluşuyor. Parçalara dikkat etmediğimiz zaman hayatın elimizden gittiğini görüyoruz. Çocuklarımızın bir geleceğe sahip olması, demokrasiye sahip çıkmak ve aydınlığa yürümek için bu davaya sahip çıkmak gerekiyor.”

BU DAVA UTANÇ OLARAK ANILACAK

Haberin Var Mı İnisiyatifi adına konuşan BirGün yazarı Timur Soykan da gazetecilerin suçsuz olduğunun altını çizdi.

İddianamedeki mesnetsiz suçlamanın dayanağı olmadığına vurgu yapan Soykan, şunları kaydetti:

“MİT haberi sadece bir bahane ve bunun çok sayıda delili var. Adaleti kendi sopası olarak kullanan iktidar, devlet içinde yuvalanmış çeteleri, tarikatları, yolsuzlukları ve haksızlıkları anlatan gazetecileri susturmak istiyor. Bu bütün gazetecileri susturmak için açılmış bir dava. Arkadaşlarımız 6 aydır tecrit altında Silivri cezaevinde tutuluyor. Biz bu haksızlıkları yıllardır yaşıyoruz. Şuanda yaşadıklarımız da geçmişte olduğu gibi bu ülkenin utancı olarak anılacak. Arkadaşlarımızı Silivri Cezaevi’nden alacağımızı umuyoruz.”

BERAAT DIŞINDA KARAR ÇIKAMAZ

Gazetecilerin avukatları Celal Ülgen ile Hüseyin Ersöz ise hukuka uygun olarak gazetecilerin tahliye ve beraat edilmelerini bekliyor. Basın özgürlüğünün baskı altında olduğuna vurgu yapan avukatlar şöyle diyor:

■ Avukat Celal Ülgen: Gazetecilerin duruşmasında sanki bitecekmiş ve tahliye olacakmış gibi bir umut pompalanıyor ama FETÖ yargısındaki gibi sonucun ne olacağını kestirmek çok güç. Şu ana kadar iddia makamı tarafından hazırlanmış ve sanıklara ve vekillerine tebliğ edilmiş bir esas hakkındaki mütalaa bulunmuyor. Sanırım duruşma günü verilecek olan esas hakkındaki mütalaaya karşı anında savunma yapmamız istenilecek. Bazen avukatlık yapmanın ne kadar zor bir meslek olduğunu görüyorum. Bir yanda müvekkiliniz için kusursuz bir savunma yapma isteği öte yanda müvekkillere pompalanan umut nedeniyle savunmayı uzun tutmama baskısı... Yargılayanlar savunmayı sıkıştırmak ve çelişkiye düşürmek istiyor. Aslında normal olan ve hukuksal olan durum tamamen koşulsuz tahliye edilmeleri ve beraat etmeleridir. Bu konuda yargı bağımsız olmadığı için yargıyı etkileme konumunda bulunanların ne düşündüğünü kestirmek olanaksız gibi. Eksik hiçbir yönümüz yok.

■ Avukat Hüseyin Ersöz: Normalde hiç açılmaması ve soruşturma aşamasında takipsizlik karar verilmesi gerekirdi. Oysaki bu dava açılarak tarafsız ve bağımsız gazetecilik üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanılıyor. Bu davadan tek beklentim tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması yanında beraat kararı verilmesi. Davada savcının esasa ilişkin mütalaasını açıklamasını bekliyoruz. Mütalaa sonrasında yargılamanın uzamaması için savunmalarımızı yapıp derhal beraat kararı verilmesi için taleplerimizi mahkemeye ileteceğiz. Bu davada beraat dışında başka bir kararın çıkmaması gerekiyor. Diğer yandan özgürlük hakkı ve ifade hürriyetinin ihlal edildiğine dair başvurumuz AYM bireysel başvuruları inceleme komisyonu önünde incelemede görünüyor. AYM, bu konuda vereceği bir ihlal kararı bundan sonraki aşamalarda gazetecilerin tutuklanması ve haber organlarının kapatılmasının önünde engel oluşturacak yerleşik bir içtihat haline de gelebilir.

Etiketler
Libya Mahkeme