Hıncal Uluç'tan Sabah yazarına tarih dersi... Ekrem İmamoğlu'nu savundu
Hıncal Uluç, Sabah’ın Günaydın eki yazarı Mahmut Tezel’i, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yazısı nedeniyle eleştirdi.
Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Sabah’ın Günaydın eki yazarı Mahmut Tezel’i, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu yazısı nedeniyle eleştirdi.
Tezel’in daha keyifli ve rahat yazılar yazabileceğini ifade eden Hıncal Uluç, “Aslında çoğu okur için değil, bazı makamlara mektup olsun diye yazılıyorlar ya” ifadelerini kullandı.
İki komşunun park sebebi nedeniyle sonu yaralamaya varan kavgayı köşesine taşıyan Mevlüt Tezel, kavgadan İBB Başkanı İmamoğlu’nu sorumlu tutmuştu.
Hıncal Uluç da, Tezel’in bu yazısını eleştirerek, “Şimdi bir okur olarak Mevlüt'e sorum. İstanbul'u geçen yüzyılın sonundan beri kim yönetiyor? Yeni binaların altına zorunlu otoparkları yapmadıkları halde, iskan ruhsatını hangi belediyeler verdi? İSPARK'ları kim kurdu? İSPARK'lar, kazandıkları para ile yapacakları kat otoparklarını ne zaman yapmadılar? İstanbul'un trafiği de, otoparkları da devasa sorun.. Bu sorunda 'Bir yıllık' İmamoğlu Belediyesi'nin yüzde kaç sorumluluğu var, sence?” diye yazdı.
Hıncal Uluç’un yazısının “Yapma Mevlüt!..” ara başlıklı bölümü şöyle:
“Mevlüt Tezel bu gazetenin geleceğinde yer alacağına inandığım bir genç yetenek.
Üslubu, anlatımı, mizahı güzel.. Hani 'Kavuk devri' gibi bir 'Kalem devri' geleneği olsa, kalemimi ona verirdim..
Günaydın gibi, ana gazeteye göre daha hafif bir ekte yazdığı için, daha rahat, daha keyifli, daha umutlu yazılar yazması gerekirken, ne buluyorsa, her gün bu ülkede yüzlerce, binlerce kişinin yazdığı ve pek azının okunduğu (Aslında çoğu okur için değil, bazı makamlara mektup olsun diye yazılıyorlar ya) siyasete dalıyor.
İşte dün. Evin önündeki park yeri yüzünden iki komşu aile birbirine girmiş. Biri ağır yaralılar var..
Bizde bu olay ne?. Vukuat-ı adiye.. Yani her ama her gün gazetelerin üçüncü sayfalarını dolduran anlamsız polisiye olaylardan biri.. Köşe yazarı bu olayı yazı yapacaksa "Niye eskilerin, 'Gözünün üstünde kaşın var' diye bıçağa, piştova saldırdığı günlere döndük" diye yazar.. Bireysel ve toplumsal psikoloji uzmanlarına danışır..
'Neler oluyor bize' sorusunu ve 'Neler yapabiliriz' cevabını irdeler..
Mevlüt ne yapmış..
Tepede bir resim.. 'Ekrem İmamoğlu 'Otopark sorununu çözeceğiz!' Altında 'Böyle başladı' yazıyor.
Yanında bir resim daha.. Birbirini doğrayan komşular.. Altında 'Böyle devam ediyor' yazıyor.
Yazının niye yazıldığı belli değil mi, bu resimlerden.
Şimdi bir okur olarak Mevlüt'e sorum.
İstanbul'u geçen yüzyılın sonundan beri kim yönetiyor?. Yeni binaların altına zorunlu otoparkları yapmadıkları halde, iskan ruhsatını hangi belediyeler verdi?. İSPARK'ları kim kurdu?. İSPARK'lar, kazandıkları para ile yapacakları kat otoparklarını ne zaman yapmadılar?.
İstanbul'un trafiği de, otoparkları da devasa sorun.. Bu sorunda 'Bir yıllık' İmamoğlu Belediyesi'nin yüzde kaç sorumluluğu var, sence..
Gene sence bu sorun ne kadar zamanda çözülür?. Daha doğrusu baştan aşağı yasalar değiştirilmeden, cezalar etkili olacak kadar arttırılmadan çözülür mü?.
..Ve nihayet..
'Park yeri kavgası yüzünden insanların ölmesi, dediğin gibi kolay çözülecek basit bir sorun'sa eğer, senin basit çözüm önerin ne?.
'Adam olacak çocuk' diyorsan eğer, onu de!. Açık seçik de ki o zaman, beraber, bak neler neler diyebiliriz..”
Kaynak: Oda TV