Yeni Şafak yazarı bu kez de Spotify'ı hedef aldı!
Yeni Şafak gazetesi yazarı İsmail Kılıçarslan, online müzik dinleme platformu Spotify'nin Türkçe Rap Editörü Nazlı Yırtar için "terör sevici mahlûk" ifadesini kullandı.
Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan, Ben, Murda’ya terörist demediğim gibi, Türkiye’de rap müziği manipüle eden Nazlı Yırtar isimli Spotify editörüne de terörist demeyeceğim. Fakat Nazlı Yırtar’ın “terör sevici bir mahlûk” olduğuna dair zerrece kuşkum yoktur. Bunu da işte tam böylece söyleyeceğim.
Peki. O halde başlayalım. Kimdir Nazlı Yırtar? Spotify isimli dünyanın en büyük dijital müzik platformlarından birinin Türkçe rap editörü. Spotify’da Türkçe rap müzikle ilgili bütün listeleri Yırtar hazırlıyor. Malumdur ki Spotify’da listenin yukarılarında olmak demek parayı, dinlenmeyi ve şöhreti bulmak demek.
Zira Spotify, herhangi bir şarkıyı dilediği gibi tırmandırabilen bir platform olduğu gibi dinleme başına sanatçılara en çok para ödeyen platform da aynı zamanda. Yani şu: Liste başı olduğunda gelsin paralar, gelsin şan-şöhret.
Peki. Bunca önemi haiz bu listeyi Nazlı Yırtar isimli 'terör sevici mahlûk' neye göre hazırlıyor? Elbette sadece ahbap çavuş ilişkilerine göre. Yırtar kimi seviyor, ideolojik olarak kimi destekliyor, kiminle ilişki yürütüyorsa onun şarkısı listeye giriyor." düşüncesini dile getirdi.
Kılıçarslan yazısında şunları kaydetti:
"Bakınız rapçi Sehabe ne yazmış bu Yırtar hakkında: “Spotify’ın Türkçe rap listesinde benim gibi bazı sanatçıları yok sayıp dinlenme analitiklerini manipüle etmesini doğru bulmuyorum. Haksızlık yaratıp bizi bize düşürecek hale geldi durum. Nazlı Yırtar isimli editörün keyfi kararı ile kariyerimin ilerlemesi engelleniyor.”
Denebilir ki “Ya kardeşim, bu adamlar dinlenmiyor, o yüzden bu liste miste işlerini şikâyet ediyorlar.” Ben de derim ki Ados gibi youtube dinlenmesi 20 milyonları bulan; Şehinşah gibi başka platformlarda milyonlarca dinlenen isimler de Sehabe’nin yazdıklarına benzer şeyler yazdılar. Dahası Mirac, Spotify’i sosyal medyadan değil billboardlardan hedefe koydu.
Şüphe yok ki Nazlı Yırtar, kelimenin tam anlamıyla “terör sevici bir mahlûk.” Ve bu mahlûk, Türkiye’nin rap müzikteki ana akım algısını belirliyor. Kimin dinleneceğini, kimin dinlenmeyeceğini, kimin engelleneceğini “tek karar verici” olarak belirliyor.
Ezhel’in kariyerini kimlere borçlu olduğunu, Mero’nun nasıl bu kadar dinlendiğini, Xatar’ın piyasayı nasıl bunca elinde tutabildiğini falan daha nasıl anlatayım bilmem? Türkiye’nin maruz kaldığı “kültür endüstrisi kuşatmasını” daha hangi örnekle izah edeyim bilmem?
Bu kuşatmayı önce fark etmek gerekiyor. Neredeyse hiç kimse “çok başarılı olduğu için” gündemde değil. Neredeyse her popülerlik, her patlama Nazlı Yırtar ve benzerlerinin “ince ince hesapladığı” şeyler. Youtube’da da böyle durum, Twitter’da da böyle, Spotify’da da.
Bu kuşatmayı fark ettikten sonra sıra bu kuşatmayı yarmaya, kaldırmaya gelecek. Gelecek gelmesine de biz o esnada “Mary Jane” gibi doğrudan uyuşturucuyu öven şarkılarla, “YPG bizim tutkumuz” diye böğüren adamlarla büyümüş bir nesille karşı karşıya kalacağız."