Yılmaz Özdil: Bin Ali diyor, biniyor, in Ali diyor, iniyor; amuda kalk dese, niye kalkmasın?

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, "'Tek adam' yönetimlerinde sanki çok önemli mevzuymuş gibi, acaba kimler bakan olacak diye merak etmek, bir yandan hazin, bir yandan gülünçtür." değerlendirmesinde bulundu.

Yılmaz Özdil: Bin Ali diyor, biniyor, in Ali diyor, iniyor; amuda kalk dese, niye kalkmasın?

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, "'Tek adam' yönetimlerinde sanki çok önemli mevzuymuş gibi, acaba kimler bakan olacak diye merak etmek, bir yandan hazin, bir yandan gülünçtür." değerlendirmesinde bulundu.

Kabine değişikliği gündemini köşesine taşıyan Özdil'in bugünkü yazısı şöyle:

Ankara kulislerinden edindiğim son dakika bilgilerine göre, Adem Mestan'ın milli eğitim bakanı, Ali Osman Kirazoğlu'nun enerji bakanı, Esrigün Toptan'ın aile bakanı, Timur Ayvazlı'nın tarım bakanı olmalarına kesin gözüyle bakılıyor, hazine ve maliye bakanlığı birbirinden ayrılıyor, Hüseyin İlyas Merttaş hazine bakanlığı, Zühtü Enes Elgider maliye bakanlığı koltuğuna oturuyor.

Diyeceksiniz ki bunlar kim?

Ben de bilmiyorum.

Bilmiyorum ama, siz neyi merak ediyorsunuz onu hakikaten merak ediyorum.

Kim olduklarının bir önemi var mı kardeşim?

Ulaştırma bakanımız Ali Osman bey değil de Bestegül hanım olsaydı, sizin için farkeder miydi?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la Akp genel başkanı Tayyip Erdoğan istişare ediyor, Tayyip Erdoğan'ın hazırladığı listeyi Tayyip Erdoğan onaylıyor, Tayyip Erdoğan da resmi gazetede yayınlıyor.

Ne olmasını bekliyorsunuz mesela?

Tayyip Erdoğan'ın bakan yapmak istediği kişilere Tayyip Erdoğan itiraz mı edecek?

Kültür ve turizm bakanlığıyla sanayi ve teknoloji bakanlığını birleştirip, adalet bakanlığını adalet ve kalkınma bakanlığı olarak değiştirse, teyzeoğlunu dışişleri bakanı, eniştesini içişleri bakanı yapsa, olmaz mı diyeceksiniz? Damadını yapmadı mı?

Bin Ali diyor, biniyor.

İn Ali diyor, iniyor.

Amuda kalk dese, niye kalkmasın?

Varsa iddiaya giren girelim… Hem ulaştırma, hem milli eğitim, hem milli savunma bakanlığı, hem de kültür bakanlığı müsteşarlığı yapan İsmet Yılmaz'a koltuk vermese, “sen ayakta dur” dese, bakanlar kurulu toplantısı bitene kadar ayakta durmaz mı?

Orman bakanına “şöyle neşeli bir türkü oku” dese, okumaz mı?

Göreve getiriyor, teşekkür ediyorlar.

Kovuyor, “şükranlarımı sunarım” diyorlar.

Süleyman Soylu'ya “sen bundan böyle diyanet işleri başkanısın” dese, “euzu billahi mineşeytaniracim” diye başlaması sürpriz olur mu?

Bakan olduğunu televizyondan öğrenen bakan var.

Bakanlıktan alındığını televizyondan öğrenen bakan var.

Trt'nin altyazısıyla geliyorlar, ahaber'in son dakkasıyla gidiyorlar.

Akp grup başkanvekili canlı yayına çıkıp, açık açık “Tayyip Erdoğan olmasa biz hiçiz, bütün milletvekillerimiz aynı kanaatte” demedi mi?

Fahrettin Koca…

Milletvekili bile değildi, sağlık bakanı olacaksın dediler, oldu.

E, kendisinin bakan olacağından haberi olmayan kişinin, salgınla alakalı kararları bilmesi mümkün mü?

Güreşçiyi devlet bankasının yönetimine koyan zihniyet, Survivor'daki Steven'ı spor bakanı yaptım dese, tuhaf mı?

“Tek adam” yönetimlerinde sanki çok önemli mevzuymuş gibi, acaba kimler bakan olacak diye merak etmek, bir yandan hazin, bir yandan gülünçtür.

Bakanlar kurulu dediğin, demokratik rejimlerde bakanlar kuruludur.

Bizde olsa olsa, iki dudağının arasına bakanlar kuruludur.

Etiketler
Muş Yılmaz Özdil