Tuncay Özkan ve Atilla Sertel'den basın mensuplarına aşı ayrımcılığına tepki

Basın mensupları koronavirüs aşılama sürecinde öncelikli gruplar arasına alınırken, aşı için basın kartı şartı getirildi.

Basın mensuplarına yönelik ayrımcılık tepkilere neden oldu. CHP’nin gazeteci kökenli Milletvekilleri; Tuncay Özkan ve Atilla Sertel, çifte standarttan derhal vazgeçilmesi gerektiğini belirterek aktif olarak çalışan tüm gazetecilerin aşılamada öncelikli gruba dahil edilmesi gerektiğini söyledi.

Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs ile mücadele devam ederken ocak ayı itibarıyla da aşılama süreci başladı. Geçtiğimiz gün, basın mensupları da koronavirüs aşılama sürecinde öncelikli gruplar arasına alınırken, aşı için basın kartı şartı getirildi.

Sahada basın kartı olmaksızın çalışan binlerce basın mensubunun aşılamada dışarıda bırakılması tepkilere neden oldu.

Basın mensuplarına yapılan ayrımcılığa bir tepki de Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) gazeteci kökenli milletvekillerinden geldi. CHP Genel Başkanı Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ile CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, basın mensuplarına yönelik yapılan aşılama ayrımcılığı konusunda İz Gazete’den Gizem Taban'a açıklamalarda bulundu.

'GEREKEN GİRİŞİMLERİ YAPACAĞIZ'

CHP Genel Başkanı Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, “Böyle bir şey kabul edilemez! Bu, ancak saray rejiminde olur. Hangi gazetecinin basın kartı alacağına kendisi karar verecek, sonra da karar verdiği gazeteciyi aşılayacak. Kalanlar ne olacak? Bu kabul edilemez bir şey!

Bu çifte standarttan derhal geri dönülmeli. Aktif olarak görev yapan tüm gazeteci arkadaşlar aşılanmalıdır. Bu tavrı şiddetle kınıyorum. Biz aşının sahada aktif olan tüm gazeteci arkadaşlara uygulanması için gereken her türlü girişimde bulunacağız” dedi.

‘SORUMLUSU TEK ADAM YÖNETİMİDİR’

Basın mensuplarına yönelik ayrımcılığa son verilmesi gerektiğini vurgulayan CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, “Tek adam yönetiminin ayrımcılığı sürüyor. Basın emekçilerini basın kartı vermemekle cezalandırıyor, basın kartını veren komisyon toplanmadığı için basın kartı verilmeyen, bu nedenle aşı yapılmayacak olan basın mensupları var.

Bunun yanı sıra muhalif oldukları için basın kartları iptal edilen, adeta gasp edilen basın mensupları var. Bu gazeteciler de basın kartı olmadığı için aşı vurulmuyor. Böyle bir iktidarla karşı karşıyayız.

Türkiye’de gazetelerde çalışan tüm basın emekçilerinin ayrımsız bir şekilde aşı vurulması lazım. Bunu büyük bir haksızlık olarak görüyorum. Basın kartı olmayan bir gazetecinin salgından dolayı başına bir hâl gelirse bunun sorumlusu tek adam yönetimidir” diye konuştu.