İktidar medyasında ne oluyor? A Haber ve Sabah'tan manidar haber

Sabah ve A Haber, ABD'nin Irak'a girip 1.5 milyondan fazla insanı öldürmesiyle sonuçlanan süreçte ABD ile Türkiye'yi karşı karşıya getiren tezkereye Gül'ün karşı olduğunu haber yaptı.

İktidar medyasında ne oluyor? A Haber ve Sabah'tan manidar haber

Hükümete yakın Sabah Gazetesi ve A Haber'den manidar haber... AKP'nin ilk kez iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçiminin hemen ardından ABD ile Türkiye arasında derin bir kriz yaratan 1 Mart 2003 tezkeresiyle ilgili yayınlanan haberde o tarihte başbakanlık görevinde olan Abdullah Gül'ün tezkerenin geçmemesi için çalışma yaptığı dile getirildi.

GÜL ABD'Yİ İSTEMEDİ

A Haber ekranlarında görüşlerine başvuralan Siyaset Bilimci Prof. Dr. Mehmet Şahin, Gül'ün 2003'teki Irak tezkeresini önce imzalayıp sonra Meclis'e sevk ettiğini, ardından tezkerenin reddi yönünde çalışma yaptığını anlattı.

İktidar medyasında ne oluyor? A Haber ve Sabah'tan manidar haber - Resim : 1

(Sabah'ın haberi bu şekilde manşetlerinde yer aldı)

Donald Trump'ın ardından ABD Başkanı seçilen Joe Biden döneminde ABD ile ilişkilerde gerginlik sürerken 2003'teki tezkerenin geçmemesinden Gül'ün sorumlu tutulması manidar bulundu.

Haberin, Biden ile Erdoğan'ın ilk kez yüzyüze temasta bulunacağı 14 Haziran’da Brüksel’de yapılacak NATO Liderler Zirvesi öncesine gelmesi de

ERDOĞAN MI İSTEDİ

Haberle ABD'nin Irak'a girip 1.5 milyondan fazla insanı öldürmesiyle sonuçlanan sürece Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın destek verdiği hatırlatılmış oldu.

Erdoğan, 7 Şubat 2016'da Güney Amerika ziyareti dönüşü uçakta yaptığı açıklamada 1 Mart tezkeresine değinmişti. Erdoğan o günleri şu şekilde anlattı:

"Irak’ta düşülen hataya Suriye’de düşmek istemiyoruz. 1 Mart tezkeresinin yanındaydım, karşı olanlar bunu açıkça söylemediler. 1 Mart tezkeresi ilk anda kabul edilip Türkiye, Irak’ta olsaydı, Irak’ın durum böyle olmazdı. 1 Mart tezkeresi ilk anda geçseydi, Türkiye masada olacaktı. O zaman Bush (ABD Başkanı), benimle yaptığı görüşmelerde bir ricada bulundu. Ama maalesef biz kendi arkadaşlarımızın yanlışıyla baş başa kaldık. Sonra göreve geldim, Başbakan oldum, tekrar ricada bulundu ve tezkere geçti ama o zaman da Kuzey Irak’taki Kürt kardeşlerimiz bizim oraya girmemizi istemedi. Biz de, “İstenmediğimiz yere girmeyiz” dedik."

SON TOPLANTI

Erdoğan'ın "Birileri de gizli kulisler attı" sözleri üzerine Eski Başbakan Yardımcısı ve AKP kurucularından Ertuğrul Yalçınbayır, 9 Şubat 2016'da "Dönemin Başbakan Danışmanı Davutoğlu ellerime sarılıp ‘Abi ne olur görüşlerinde ısrar et. Irak'a girmeyelim' dedi" açıklamasında bulunmuş ve 1 Mart’tan bir gece önce Başbakanlık’ta yapılan toplantının detaylarını paylaşmıştı.

Toplantıda Erdoğan’ın “Bu tezkere geçmezse maaşlarımızı memurlarımıza ödeyemeyiz” sözlerinin gündeme geldiğini ifade eden Yalçınbayır, şöyle konuştu:

“Gece yarısı saat 24.00’te Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’ı aradık, Başbakanlık’a çağrıldı. Ekonomik durumla ilgili görüşme yapıldı. ‘Tayyip Bey maaşları ödeyemeyiz diyor. Nedir bu diye’ sorduk Babacan, böyle bir şeyin olmadığını ama ihtiyaten motorlu taşıt vergilerine, emlak vergilerine yüzde 100 zam istedi, yapıldı. Halk bu konuda yanıltıldı. Tezkere geçmedi ama 13 yıldır memurun maaşı ödeniyor.”

ARINÇ NE TUTUM ALDI

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden geçen yıl istifa eden ve oğlu hala AKP milletvekili olarak görev yapan Bülent Arınç da hayır cephesindeydi... Gül'ün uzun süre danışmanlığını yapan Ahmet Sever kaleme aldığı "İçimde kalmasın: tanıklığımdır" adlı kitapta AKP içindeki durumu şöyle anlatıyordu:

"Özellikle, Beşir Atalay, Mehmet Aydın, Ertuğrul Yalçınbayır, Bülent Arınç, Zeki Ergezen, Azmi Ateş ve Kemalettin Göktaş gibi önemli isimler tezkereye karşıydı ve parti içinde açıkça bunun kulisini yapıyordu. Recep Tayyip Erdoğan ise, tezkerenin mutlaka meclisten geçmesi gerektiğini vurguluyordu. Cüneyt Zapsu, Ömer Çelik ve Egemen Bağış tezkerenin kabulü için çırpınıyorlardı. Özellikle Zapsu ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz ile telefonda sürekli temas halindeydi."

1 MART KRİZİ NEDİR

1 Mart tezkeresi hükûmet tarafından 25 Şubat 2003'te TBMM'ye sunulmuş ama genel kurulda reddedilmişti. Tam adı "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması için Hükûmet’e yetki verilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresi" olan tezkerede en fazla 62 bin yabancı askeri personelin 6 ay süreyle Türkiye'de bulunması öngörülüyordu. Tezkereye yabancı kuvvetlerin hava unsurları 255 uçak ve 65 helikopteri aşamayacak şekilde Türkiye'de bulunabilecekti.

BUSH NE DEDİ?

Dönemin ABD Başkanı George W. Bush, tezkerenin reddini ve o dönemde yaşananlara ilişkin düşüncelerini yıllar sonra yazdığı "Decision Points" adlı kitabında şöyle anlatmıştı:

"Türklere, topraklarını kullanmamıza izin vermesi için aylardır baskı yapıyorduk, böylece 4'üncü Piyade Tümeni'nden 15 bin askeri kuzeyden Irak'a sokabilecektik. Ekonomik ve askeri yardımda bulunma, Türkiye'ye Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) kilit programlarına erişim sağlaması için yardım etme ve Türkiye'nin AB'ye katılımına güçlü desteğimizi sürdürme sözü vermiştik. Bir noktada, izni alacağız gibi görünüyordu. (Dönemin başbakanı) Abdullah Gül'ün kabinesi, talebimizi onaylamıştı. Ancak TBMM 1 Mart'ta tezkereye ilişkin nihai oylamayı yaptığında, tezkere az farkla kabul edilmedi. Hayalkırıklığına ve hüsrana uğramıştım. Şimdiye kadar yaptığımız en önemli taleplerimizden birinde, NATO müttefikimiz Türkiye, Amerika'yı yarı yolda bırakmıştı."

"SİYASİ BİR UTANÇ..."

Bush'un ardından dönemin ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld de 'Bilinen ve Bilinmeyen' isimli kitabında 1 Mart tezkeresinin reddedilmesiyle ilgili şunları yazacaktı:

"Amerikan yönetimi emindi. Ancak TBMM, jilet farkıyla ABD'nin geçiş talebini onaylamamıştı. Bölgedeki kilit bir NATO müttefikinden destek alınamaması, operasyonel açıdan ciddi terslik olmasının yanında, siyasi bir utançtı..."

Etiketler
Irak Türkiye