AKP'li vekilin yeğeninden gazeteciye ağır küfürler

AKP Ardahan Milletvekili olan Orhan Atalay yeğeni Muhammed Atalay, yerel gazeteci Zafer Tahiroğlu'na ağza alınmayacak küfürler savururken, aynı zamanda hakaretlerde de bulundu.

Yerel gazeteci Zafer Tahiroğlu, sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşımda bulundu.

Tahiroğlu, "Artık yazılması gereken gerçekler" başlığıyla, kişisel Facebook hesabından yaptığı paylaşımda, Ardahan'da Telekom İl Müdürü olarak görev yaptığı bir dönemde, bugün AKP Ardahan Milletvekili olan Orhan Atalay'ın kendisinden bir konuda istediği yardımı anlattı.

AKP'li vekilin, kardeşi Gökhan Atalay hakkında bir şey danıştığını anlatan Tahiroğlu, araştırması neticesinde Gökhan Atalay'ın evli bir kadınla gönül ilişkisini ve bu yüzden de karakolluk olduğunu öğrendiğini aktardı.

Tahiroğlu'na, Orhan Atalay'ın yeğeni, Gökhan Atalay'ın oğlu Muhammed Atalay'dan skandal bir yanıt geldi.

Muhammed Atalay, gazeteci Tahiroğlu'nun paylaşımının altına küfürle dolu bir mesaj yazdı. Muhammed Atalay, söz konusu mesajında, amcasını ve babasını korurken, küfürle beraber hakaretler de savurdu.

Çok ağır küfürler eden Muhammed Atalay'ın mesajını ifşa eden Tahiroğlu ise, daha sonra yaptığı paylaşıma, "Benim yazı yazmama neden olan hakaret dolu paylaşımı kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Böyle bir durumu kim kabullenebilir" diye belirtti.

İşte "küfüre" neden olan o yazı:

"YIL 2007 veya 2008 tarihleri arasındaydı, Ardahan'da Telekom il Müdürü olarak görev yaparken o zaman Erzurum'da görev yapan ve her işi için beni arayan şimdi ise bizi tanımayan, seçildikten ve işi bittikten sonra bize sırtını dönen Milletvekili Orhan Atalay beni aramış ve kendisine yardım etmemi istemişti,konuyu sorduğumda kardeşi Gökhan Atalay'ın 1 haftadır kayıp olduğunu ve buna ulaşamadıklarını ailece endişe ettiklerini söylemiş ve konuyu Ardahan Emniyetinden öğrenmemi rica etmişti,bende bunun üzerine İl Emniyet Müdürü Mehmet Gürtekin'e gidip Gökhan Atalay'ın Kars'ta müezzinlik yaptığını son bir haftadır ailesinin haber alamadığını söyledim,konuyu Kars Emniyetiyle görüşmesini rica ettim o da bizi kırmayarak istihbarat şube müdürünü çağırıp konuyu Kars ile görüşmesini istedi.

İstihbarat şube müdürü yarım saat sonra geldi ve insanın söylemekten utanıp imtina ettiği o cümleyi kullandı...Müdürüm bu arkadaş şu an Kars'ta karakolda gözetim altında...?

Durum nedir diye sorduğumda, bana bu arkadaş görev yaptığı yerde ders verdiği evli bir kadınla gönül ilişkisi yaşıyormuş,birgün bu kadınla görüşmek için mahalledeki evine gidince mahalleli bunu evde sıkıştırmış ve durumu görüp bunu linç etmek istemişler bu da karakolu aramış polis gözetiminde karakola götürülmüş ve vatandaş çok tepki göstermiş ve bu kişi bir haftadır karakolda olaylar yatışsın diye tutuluyor dedi.

Ben oradan çıkıp Orhan hocayı arayıp bu bilgileri verdim durumun vehametini anlattım.

Burada(karakolda) hakkında tutanak tutulan Gökhan Atalay Diyanet işleri Başkanlığı tarafından yüzkızartıcı suç işlemesi nedeniyle görevden atıldı ve gelip Göle'ye yerleşti.

Biz o zaman insanın nefsine yenik düşüp böyle bireysel hatalar yapabileceğini düşünerek olaya sağduyulu yaklaştık ve bunu hiç bir zaman kaldırıp indirmedik.

Bu tür hataları yapmaya meyilli olan insanoğlunun Allah'tan tövbe-istiğfar ederek af dilemesi gerektiğini bilenlerdeniz. Bu konuyu neden yazdığımı soranlara şunu belirtmek istiyorum,ben 5 gün evvel Ardahan dönüşü bir yazı kaleme almıştım yazıda vatandaşın biz bu mevcut siyasilerden bıktık bizi kurtarın yazısıydı,yazıda kimseye en küçük bir hakaretimiz olmamıştı.Fakat bu yazıma konunun muhatapları çıkıp cevap vereceğine Gökhan Atalay'ın oğlu Muhammed Atalay'ın paylaştığı bir yazıda benim ve Göleli,Ardahanlı olup bana bilgi veren herkesin namusuna açık açık küfürler etmesi ve daha bir sürü hakaret etmesi üzerine bu çocuğun paylaşımını görüp sesini çıkarmayan,zımni destek veren bunun yakınları ve büyüklerine bir ders vermek istedim.Bu insanlar bana namussuz,şerefsiz,davar iti,köpek hakaretlerinde bulunması üzerine dön bir kendi ailenin durumuna bak bunun hesabını verin çıkıp öyle konuşun ve dürüst insan havasında gözüküp insanlara küfretmenin bir bedelinin olacağını bilmelerini istedim.

Gökhan Atalay'ın yaşadığı bu büyük sıkıntılardan ders almadığını görmekteyiz.Atalay Göle'ye gelip yerleştikten sonra Kahvehane açıp çay satmaya başlaması ve Merkez Camii'nin Tuvalet işletmeciliğini yapmasını hiç kimse yadırgamadı.Abisi Orhan Atalay Milletvekili olduktan sonra Göle insanı bir baktı ki,Göle'de her taşın altından Gökhan Atalay çıkıyor Hakkındaki iddialar o kadar büyük ki bu durumu ancak ilgili emniyet ve yargının ilgilenip doğrumu,yanlışmı bunun ortaya çıkarması gerekmektedir.

Ardahan'dan giden Vali Mustafa Masatlı'nın il Genel Sekreterini görevden almasının ve kurumda yapılan ihaleler kime,nasıl verildi sıkıntısının bir ucunda Gökhan Atalay'ın ismi geçiyor,bu durum yargıya intikal etmişmi etmemişmi bilmiyoruz.Milletvekili Atalay'ın koruyucu tavrı ve bu konudaki ısrarı bu gelişmelerle paralellik göstermektedir.

Göle'de kiminle görüşsem her işte ve her olayda Gökhan Atalay'ın parmağının olduğunu söylemeleri beni şaşırtmıştı,bu insanlar abartıyorlar dedim, bir Milletvekilinin kardeşi bile bile böyle bir yanlışa imza atmaz dedim,bana bunu anlatanların,Göle'de Gökhan Atalay'ın Ardahan-Göle yolu karayolu Müteahhidi ile ortaklık yapmasının makul gerekçesi ne olabilir diye sormaları,Göle'de kurulan Beton Santralinin ortaklarından birisinin Gökhan Atalay olduğunu söylemeleri, büyük inşaat şirketlerine Ardahan'da işlerin bunlar üzerinden verildiğini,TİGEM'le alakamız yok demelerine rağmen Oğlunun birini(bana küfreden) orada sigortalı işe Başlattığını,Avukat olan oğlunu'da aylık 2 asgari ücret karşılığında TİGEM'İN sözleşmeli avukatı yaptığını bana anlatanlar,bu ailenin TİGEM sevgisi nereden geliyor ayrıca konuyu takip edener TİGEM'in gizli ortaklarının bunlar olduklarını söylediler.

Bunlar ispatlanması gereken birer iddia fakat,bu ailenin çocuğu olan Milletvekili tüm bu olan bitenler karşısında sessizliğini koruyup yeniden Milletvekili seçilme telaşında,oysa Ardahan'da ve Göle'de ortaya atılan bu iddialara çıkıp birilerinin cevap vermesi gerekirken aynen 2015 yılındaki gibi Fatih Kavak isimli şimdi Milletvekilinin makam şoförü Ablasının oğlu olan şahıs yine Göle'de yüksekokulda hizmetli olarak çalışan İbrahim Alabay'ın telefonundan beni arayıp namusuma küfretmelerini bu durumu o zaman mesaj ile Milletvekiline bildirdiğim halde hiç bir şey yapmaması ve şimdi kardeşinin oğlunun kabadayı bir tavırla bizlere yaptığı küfür ve hakaretlere sessiz kalınması bu işlerin sindirme,korkutma ve yıldırma politikası olduğunu apaçık bir şekilde ortaya koymaktadır.

İşte bu nedenle böyle bir yazıyı kaleme aldım ve bu insanlara ''KRAL ÇIPLAK'' deme gereğini duydum.

Göle'de insanlar artık bu işlerden utanır ve sıkılır duruma gelmiş durumda,Ardahan'da ise çok büyük bir tepki var.Bunu herkes görüyor ve konuşuyor fakat bu insanlar hiç bir şey yokmuş gibi kimseyi takmadan bildiğini okuyorlar.

Bu gidişe artık dur demenin zamanı geldi.

Daha yazılacak çok şey var şimdilik bu kadarı yeterli."