Silahlı saldırıya uğrayan gazeteci hayatını kaybetti

Kocaeli'de, Ses Kocaeli Gazetesi sahibi Güngör Arslan, ofisinde uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralandı.

Arslan, Cedit Mahallesi'ndeki ofisine gelen kişinin silahlı saldırısına uğradı. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

Ambulansla Kocaeli Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Arslan'ın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi.

''KINIYORUZ''

Bölgede inceleme yapan polis ekipleri, olay yerinden kaçan şüpheliyi yakaladı.

Kocaeli Gazeteciler Cemiyetinden (KOGACE) yapılan açıklamada, Arslan'ın ofisinde silahlı saldırıya uğradığı belirtilerek, "Bilinci kapalı olan ve entübe edilen Arslan'a yapılan bu saldırıyı kınıyor, kendisine acil şifalar diliyoruz." ifadesine yer verildi.

HAYATINI KAYBETTİ

Hastaneye kaldırılan Arslan'ın yaşamını yitirdiği bildirildi.

YARGILANIYORDU

Güngör Arslan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Bizim Kocaeli Gazetesi’nde yayınlanan “Gözaltına alınacak hakim savcılar” haberine ilişkin gizliliğin ihlal edilmesi ve terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçlamasıyla yargılanıyordu.

Mahkemede, o dönem Bizim Kocaeli Gazetesi’nde çalışan adliye muhabiri S.H.T, “Gazetede haber dağıtım işini E.S.A. yapıyordu. U.E. ise yazı işleri müdürüydü. Güngör Arslan hiçbir haberime karışmamıştır.Yaptığımız haberlerde gizlilik kararı yoktu. Gizlilik kararını ihlal etmedik. Bize emniyet ve valilik tarafından bilgi akışı sağlandı” ifadelerini kullanmıştı.

SON YAZISI DİKKAT ÇEKTİ

Arslan'ın 18 Şubat'ta Ses Kocaeli Gazetesi'nde yayınlanan yazısı ise dikkat çekti.

Arslan yazısında Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin AKP'ye yakınlığı ile bilinen Haldız Holding'e usulsüz ihale verdiğini iddia ederken; ''Haldız’ın içine düştüğü ekonomik krizden kurtarmak için her şeyi göze alan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Kent Konut’u işi Haldız İnşaat’a verdi'' ifadelerini kullandı.

Arslan'ın son yazısı şöyle:

''Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın belki de siyasi geleceğini tehlikeye atan, kamuoyunda bütün güvenirliğini yerle bir eden işe imza atarak Kent Konut’un Kartepe’de yapacağı 502 konutluk Sağlık Kent işini gitti yakın dostu Haldız İnşaat’a verdi.

Bunu neden yaptı, bu kadar aleni ve kendisini sıkıntıya sokacak işe neden imza attı açıkçası çözemedim.

Siyaset olarak hedefleri olan birisinin bu hatayı yapması ancak ayağına değil kafasına kurşun sıktı olarak yorumlanabilir.

Neden mi?

Haldız’ın karşısında ihaleye giren firma ilimizde devlet ihalelerine giren ve bu ihalelerle birbirlerine antini-kuntini işler yapan firmalardan birisi değildi.

Ben bu kentte gazetecilik mesleğimde onlarca hatta yüzlerce danışıklı döğüş ihaleler gördüm.

Tıpkı sözde birbirlerine rakip olan Haldız İnşaat ile Recep Ekşi’nin sahibi olduğu Yavuz Dekorasyon gibi.

Bunlar bu kentte yağlı ballı devlet işi oldu mu aralarındaki bütün düşmanlıkları unuturlar ve beraber ihalelere girerler.

Çünkü Recep Ekşi’nin dini imanı paradır ve devlet ihaleleridir.

Bunlar için dostluk da yoktur, düşmanlık da yoktur.

Para varsa her şeyi unuturlar.

Öyle çirkefleşirler ki inanamazsınız.

İşte bu garip ilişkilerin içinde ilimizde özellikle son beş altı yılda yaptığı projelerle dikkat çeken, ekonominin yerlerde olduğu dönemlerde büyük projelere imza atıp yüzlerce konut yapan Zeki Zeray’ın sahibi olduğu Zeray İnşaat ilk kez bir devlet ihalesine girdi.

Bu ihalede Haldız ile Recep Ekşi’nin birlikte hareket ettiği Sağlık Kent projesiydi ve Zeray işin içine girince bunların bütün hesapları bozuldu.

Haldız’ın içine düştüğü ekonomik krizden kurtarmak için her şeyi göze alan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Kent Konut’u işi Haldız İnşaat’a verdi.

Normal şartlarda Kent Konut, Haldız İnşaat’a bırak ihale vermesini kapısından bile sokmaması gerekiyordu.

Ama dedim ya Haldız’ı kurtarmak için Tahir Büyükakın her şeyi göze almış ve gemileri yakmış.

Yakmış yakmasına ama bu olayı içine sindiremeyen ve DİK duran birisi oldu.

Zeray İnşaat bu yapılana sessiz kalmadı ve açık, aleni tepki gösterdi.

Zeray İnşaat’ı sadece bir gazeteci olarak yaptığı projelerle tanıyorum.

Sahibi Zeki Zeray’ı bugüne kadar ne gördüm ne tanıyorum.

Bırakın görmeyi telefonla bile görüşmedim.

Bingöllü olduğunu ve geçmişte lahmacunculuk yaptığını duydum.

Ama adamın büyük hedefleri var ve büyük, kurumsal oynuyor.

İşi bilenlerle çalışıyor ve her adımını akıllı, bilinçli atıyor.

Profesyonellerle çalışıyor, kaliteli insanlarla yol yürüyerek kendi eksikliklerini ustaca bertaraf ediyor.

Bu olayda da deyim yerindeyse delikanlı gibi DİK durup hesap soruyor, can alıcı sorular soruyor.

Sağlık Kent ihalesinde başka bir firma elenseydi çok fazla dikkat çekmezdi.

Ama Zeray gibi bir firma ‘Yanlış yapıldı’ diyerek CİDDİ İDDİALAR ortaya atıyor.

Bu iddialara cevap vermek zorunda Tahir Büyükakın.

Yoksa kamuoyunda hiçbir itibarı kalmaz bilmiş olun.

Ben Zeray İnşaat’ın ihaleden sonra yaptığı yazılı açıklamayı bir kez daha buradan sizlere aktarmak istiyorum.

"08.02. 2022 tarihinde yapılan ve tarafımızca da katılım sağlanan ‘’Kocaeli Kartepe Sağlık Kent Konutları ihalesi’’ sürecinde yaşananlar hakkında değerlendirmelerimizi kamuoyu bilgisine sunarız.

1- İHALEYE KATILIM SÜRECİMİZE ETKİ EDEN UNSURLAR

- Şirketimizin 2021-2025 stratejik planlaması çerçevesinde “Kamuda en az bir taahhüt işi yapılması” kararının Yönetim Kurulumuz tarafından onaylanmış olması,

Söz konusu Sağlık Kent Konutları projesinin, şu anda aktif olarak devam eden Zeray Effect Kartepe projemize komşu olması ve bu durumun proje uygulama süresi boyunca sağlayacağı avantajlar (mobilizasyonçalışmalarının yapılmış olması, altyapı çalışmalarının beraber yürütülebilir olması, projede yer alacak taşeron, tedarikçi paydaşlar ile devam edilebilir olması vb.) olması,

- Proje uygulama süresi boyunca yaklaşık olarak 2.000 çalışana istihdam sağlanması,

- Etkilerini halen hissettiğimiz ve devam etmekte olan pandeminin emektarları sağlıkçılarımızın çektikleri cefa ve çilelerine gözetilmek suretiyle kurum tarafından sağlıkçılarımız için yapılacak olan işbu proje tarafımızca bir sosyal sorumluluk projesi olarak değerlendirilmiş olup ihaleye katılım sağlanmıştır.

2- TEKLİF HAZIRLIK SÜRECİMİZ

Şirketimizin Bütçe ve Planlama Müdürlüğü, Teknik Müdürlüğü, Mali İşler Müdürlüğü, İdari İşler Müdürlüğü, Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanlığının tam bir koordinasyonu ile 15 gün boyunca, projenin teknik şartnamesi, idari şartnamesi ve keşfi her detayıyla ayrıntılı şekilde incelenmiş olup gerekli hazırlıklar yapılarak İcra Kurulu kararı ve Yönetim Kurulumuzun onayı ile ihaleye katılım sağlanmıştır.

3-İHALE GÜNÜ

- Firmamız yöneticileri, ihale saati olan 11:00’danyarım saat önce yani 10:30’da profesyonel şekilde hazırlanmış ihale dosyası ile salonda hazır bulunmuşlardır. İhale komisyonundan gelen talep üzerine ihale dosyalarını teslim etmişlerdir.

- Kazanan firma ise 3 ayrı teklif dosyası ile kuruma gelmiş olup, son dakikalarda bir dosyayı alelacele bir şekilde ihale komisyonuna teslim etmiştir.

- İhale komisyonu tarafından, ihale dosyaları açılırken dosyaların önceden açılıp açılmadığına yönelik olarak herkesi aydınlatacak şekilde net bir görüntü verilmemiştir. Dosyalar kaldırılarak kamera ve katılımcılara öncesinden kapalı olduğu gösterilmemiştir. Özetle şeffaflık ilkesi gözetilmemiştir.

4-TEKLİFLERİN DEĞERLENDİRME SÜRECİ

- Kazanan firmanın kurumla yapılmış ve devam eden projelerinde, gerek süreye ilişkin taahhütleri gerek diğer bir çok konuda taahhütleri yerine getirilmemiş olmasına rağmen herhangi bir cezai vb. yaptırımda bulunulmamış olup firma ihaleye katılmaya hak kazanmıştır.

- Firmanın sunduğu iş bitirme projeleri değerlendirilirken; zamanında tamamlanmamış, taahhütleri yerine getirilmemiş veya iş bitirmesi mahkeme kararı ile alınmış projeler var ise ilgili firmanın diskalifiye edilmesi gerekirdi. Ancak tüm hususlara rağmen kazanan firma, kuruma karşı taahhütlerini şartname belirtildiği şekilde eksiksiz ve taahhüt koşullarını sağlayacak şekilde yerine getirmiş gibi yorumlanmış ve tercih edilmiştir.

- Zeray İnşaat olarak bugüne kadar, 40’ı aşkın proje, 1.000.000 m² üzerinde inşaat alanı ve toplamda 5.000’in üzerindeki konutu taahhüt ettiğimiz sürelerde tamamlayarak müşterilerimize teslimatlarını gerçekleştirdik. Bugüne kadar başlattığımız tüm projeleri zamanında tamamladık. Hiçbir projemizde arsa sahipleriyle, müşteriler ile veya ilgili paydaşlar ile herhangi bir hukuki sürece girmedik.

Sağlık Kent projesini de bu zamana kadar tamamladığımız 40’ı aşkın projede olduğu gibi söz konusu projeyi zamanında ve ilgili şartnamelere uygun olacak şekilde tamamlayacak kapasiteye ve teknik yeterliliğe sahibiz.''