RSF Güngör Arslan cinayetinin peşini bırakmıyor: 'Göz göre göre işlenmiştir, açık tehdit alan gazeteciler korunmalı'
RSF, yerel haber sitesi editörü Güngör Arslan'ın son 12 ay içinde öldürülen ikinci gazeteci olarak kayda geçmesinin ardından, Türk yetkilileri gazetecilerin güvenliğini garanti altına alacak acil önlemler almaya çağırdı.
Ses Kocaeli internet sitesinin editörü, 60 yaşındaki Güngör Arslan Kocaeli'nin merkezi İzmit'teki ofisinde 19 Şubat'ta silahla vurularak öldürüldü. Mart 2021'de bir radyo sunucusunun öldürülmesi öncesinde, 2009'dan bu yana Türkiye'de hiçbir gazeteci öldürülmemişti.
Polis, Arslan'ı öldürmek için kiralandığı şüphesiyle Ramazan Özkan adlı 21 yaşındaki bir genci tutukladı. Ayrıca, cinayeti gerçekleştirmesi için Özkan'a para teklif ettiği iddia edilen avukat Ersin Kurt da dahil olmak üzere dokuz şüpheli daha tutuklandı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler'in (RSF) Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, "Bu cinayet göz göre göre işlenmiştir, çünkü Güngör Arslan sürekli tehdit mesajları aldığı halde yetkililerce harekete geçilmemiş ve Arslan'ı koruma görevi yerine getirilmemiştir" dedi ve ekledi:
'HÜKÜMET HIZLA HAREKETE GEÇMELİ'
"Azmettiriciler dahil olmak üzere on zanlının hızlı bir şekilde tutuklanması, etkili bir yargılama yapılabileceğini göstermektedir. Bu kabul edilemez suçun hem faillerinin hem de azmettiricilerinin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz ve davayı yakından takip etmeye devam edeceğiz. Açık tehditler alan gazetecilerin gerekli korumaya sahip olması ve güvenli bir şekilde çalışabilmesi için hükümet hızla harekete geçmelidir."
Arslan, son dönemde yayınladığı bir dizi makale ile Kurt'u Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ihalelerini alarak avukatlık meslek yasasını ihlal etmekle suçlamıştı.
Kurt, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ittifak yapan milliyetçi bir parti olan MHP'ye yakınlığıyla biliniyor.
Arslan, sosyal medya paylaşımlarında defalarca kendisini tehdit altında hissettiğini söylemişti. Rahatsız edici şiddet sarmalı 2019 yerel seçimlerinden bu yana Türkiye'de açık sözlü gazetecilere yönelik sözlü saldırılar ve siyasi düşmanlık istikrarlı bir şekilde artmıştır.
'GAZETECİLERİN TUTUKLANMASI İÇİN UYGULANAN TEHDİT VE BASKILAR, ÜLKEYİ RAHATSIZ EDİCİ BİR ŞİDDET SARMALINA SOKUYOR'
Bu durum, mevcut cezasızlık ortamını daha da kötüleştirmekte ve yolsuzlukla bağlantılı olduğundan şüphelenilen kişileri yolsuzluğu haber yapan yerel gazetecilere saldırmaya teşvik etmektedir. Yüksek rütbeli şahsiyetlerin 'sorun yaratan' gazetecilerin tutuklanması için adalet sistemine uyguladığı tehdit ve baskılar, ülkeyi, yankısı Türk toplumuna yayılan rahatsız edici bir şiddet sarmalına sokuyor.
Araştırdıkları kişilerle aynı çevrede yaşayan yerel gazeteciler çoğunlukla daha kolay hedef oluyor ve tehdit alan gazeteciler korunmuyor. Mart 2021'de öldürülen gazeteci, Bursa Radyosu Rahmet FM'de program sunan 46 yaşındaki Hazım Özsu'ydu.
'Kutsal değerler' hakkındaki yorumlarını takdir etmeyen bir dinleyicisi tarafından vurularak öldürüldü. Katil olduğu iddia edilen Halil Nalçacı, altı gün sonra tutuklandı. Özsu'dan önce en son medya cinayeti kurbanı, yerel televizyon kanalı Marmara TV'nin haber müdürü ve Güney Maramara Yaşam gazetesinin yayıncısı Cihan Hayrsevener'di.
Aralık 2009'da Bandırma'da bir caddede yürürken 3 kurşun yarasıyla öldürüldü. Cinayetin failleri ve azmettiricileri uzun hapis cezalarına çarptırıldı. Türkiye'de 1990 ile 1996 yılları arasında Güneydoğu Anadolu'da Türk ordusu ile PKK üyeleri arasındaki çatışmaların zirvesinde rapor edilen 20 kadar vaka da dahil olmak üzere, 1990'lardan bu yana öldürülen ya da kaybolan 40 gazeteci vakasının çoğu cezasız kaldı.
Türkiye, RSF'nin 2021 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke arasında 153. sırada yer alıyor.