Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin: Entelektüeller, amasız fakatsız savaşın karşısında olmalı
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti'nin Avrupa Birliği finansmanıyla yürüttüğü Media for Democracy projesinin 3.Medya Konferansında açıklamalarda bulundu.
Gazeteciler Cemiyeti'nin Avrupa Birliği finansmanıyla yürüttüğü Media for Democracy (M4D) projesinin 3.Medya Konferansı bugün Ankara'da başladı.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, "İşsiz kalan, iş bulamayan birçok arkadaşımız köşelerine çekilmişlerdi, onlara destek olduk. 60 internet sitesi kurduk, arkadaşlarımız mesleğini sürdürebilir hale geldi" dedi. AB Delegasyonu Siyasi İşler Bölüm Başkanı Elçi Müsteşar Stefano Fantaroni ise "Basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü AB üyelik sürecinde önem taşıyor" diye konuştu. ANKA Haber Ajansı'nın kurucusu ve Gazeteciler Cemiyeti 6. Başkanı Altan Öymen, Türkiye'de gazetecilerin hapse girme tehdidi altında olduğunu belirterek, demokratik ülkelerde basın suçu diye bir durumun yaygın olmadığına dikkat çekti.
Gazeteciler Cemiyeti'nin Avrupa Birliği finansmanıyla yürüttüğü "Demokrasi için Medya/ Medya için Demokrasi (M4D)" projesinin 3.Medya Konferansı bugün Ankara'da başladı. “Haberin Ağır Bedeli” başlıklı konferansın açış konuşmasında Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin ve AB Delegasyonu Siyasi İşler Bölüm Başkanı Elçi Müsteşar Stefano Fantaroni katılımcılara seslendi.
"ENTELEKTÜELLER AMASIZ FAKATSIZ SAVAŞIN KARŞISINDA OLMALI"
Projenin 3. yılını geride bıraktıklarını belirten Bilgin, gazetecilere verilen desteklerden bahsetti. Bilgin'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Uzun zamandır yaptığım cemiyet başkanlığında son geçirdiğim üç yıl benim hayatımda en önemli üç yıl oldu. İşsiz kalan, iş bulamayan birçok arkadaşımız köşelerine çekilmişlerdi, onlara destek olduk. 60 internet sitesi kurduk, arkadaşlarımız mesleğini sürdürebilir hale geldi. 450'yi aşkın gazeteci bu desteklerden yararlandı. Ben yaşamım boyunca hiçbir zaman umutsuz olmadım umutsuz olmamam için de bu proje yardımcı oldu. En küçük şeylerin bütün dünyayı etkilediği bir döneme girdik. Ukrayna'da yaşanan olay, bütün dünyadaki siyasal, ekonomik dengeleri altüst etti. 20. yüzyılda yaşadığımız iki dünya savaşı insanlığı akıllandırmamış. Bir sürü kişinin gözyaşı, ızdırabı bize ders aldırmamış. Bu coğrafyada hala kan ve gözyaşı var. Hepimizin elinden geleni yapması gerekiyor. Entelektüeller, amasız fakatsız savaşın karşısında olmalı."
FANTARONI: ONUR ÖDÜLÜNÜ UMARIM BİR KADIN GAZETECİYE VEREBİLİRİZ
AB Delegasyonu Siyasi İşler Bölüm Başkanı Elçi Müsteşar Fantaroni de basın ve ifade özgürlüğünün Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde taşıdığı önemi vurguladı. Fantroni'nin özetle şöyle konuştu:
"Bu yılın raporunun hazırlıklarına başladık. Geçen yılki raporun sonuçları şöyleydi: Türk mevzuatının uygulanması ve terörle mücadele kanunlarının farklı AB mevzuatlarıyla çeliştiği beyan edildi. Birtakım ceza davaları, gazetecilerin yargılanması, yazarlar, avukatlar ve öğrencilerin yargılanması ifade özgürlüğünü kapsayan yargılamalardır. İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğünü desteklemek seçimler yaklaşırken daha da önemli. Bu yıl onur ödülü alan kişiyi tebrik etmek istiyorum. Umuyorum ki bu ödülü bir kadın gazeteciye verebiliriz."
ALTAN ÖYMEN: GAZETECİLER DURUŞMA BAŞLAMADAN, KARAR VERİLMEDEN ÖNCE HAPSE GİREBİLİYORLAR
ANKA Haber Ajansı'nın kurucusu ve Gazeteciler Cemiyeti 6. Başkanı Altan Öymen, video mesaj ile katıldığı konferansta şu açıklamayı yaptı:
"Demokrasinin kuralı halkın olup bitenleri doğru dürüst gereği gibi aksamadan izleyebilmesidir. Öyle bir hale geldi ki Türkiye’de medyada ancak yüzde küçük bir miktarı bağımsız tarafsız olabilecek durumdadır. Tehdit altında gazetecilerin hemen hemen tümü hapse girme tehdidi altında. Bu da gayet kolay oluyor. Duruşma başlamadan daha önce karar verilmeden önce hapse sokulabiliyorlar. Suçlular mı değiller mi bunların ispat edilmiş olması çok daha sonra gerçekleşiyor ve o da çok belli olmuyor haklı mı haksız mı duruşmalar halka açık değil. Basın suçları diye bir şey demokratik ülkelerin pek çoğunda öyle çok yaygın bir şey değil. Hakaret suçu denilirse de öyle politikacılar için yapılan eleştirilerin hakaret sayılması çok zordur demokratik ülkelerde. Hem de bir kural var politikacılar daha tolerant olmak zorundadır eleştirilere karşı ama bizde çok ağır tutuklamalarla yürütülen davalar vardır gazeteciler hakkında."
"GENÇLERE YOL GÖSTERMEYE ÇALIŞIYORUZ"
Açış konuşmaları ve özel konukların mesajlarının ardından Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Yusuf Kanlı, M4D Projesi kapsamında yapılan çalışmaları anlattı. M4D Projesi'nin 'motor işlevi' gördüğünü belirten Kanlı, 35 yaşın altındaki gazetecilere destek vermenin önemini vurguladı. Kanlı, şunları söyledi:
"Bir haber masası kurduk. 5 genç kızımızı eğittik. Bu bir denemeydi. Önümüzdeki dönemde haber masası çalışmalarımız devam edecek. Bizim jenerasyonun devri tamamlandı sadece antrenör olur. Biz genç arkadaşlara yol göstermeye çalışıp imkan sunmaya çalışıyoruz. Onların deneyim sahibi olmalarını, artan tehditlere uyum sağlamasına çaba göstermemiz lazım. Cemiyet olarak biz bunu yapmaya çalışıyoruz, yapmaya devam edeceğiz.
M4D 2021 Yıllık Medya İzleme Raporu'nun özetini sunan Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri ve gazeteci Kenan Şener, medya sektöründeki sendikalaşma, yayın kuruluşlarına verilen cezalar ve basın kartı gibi konuları ele aldı. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Dr. Çağrı Kaderoğlu Bulut ise, 317 gazetecinin katıldığı Mesleki Memnuniyet Anketi'nin sonuçlarını açıkladı.