Basın meslek örgütlerinden ertelenen sansür yasasına ilişkin açıklama
Basın meslek örgütleri, AKP ve MHP tarafından TBMM’ye sunulan, basın ve sosyal medya için yeni düzenlemeler içeren kanun teklifi görüşmelerinin yeni yasama yılına ertelenmesine ilişkin bir açıklama yaptı.
Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Diplomasi Muhabirleri Derneği, DİSK Basın-İş, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), KESK Haber-Sen, İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC), Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD), Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), AKP ve MHP’nin TBMM’ye sunduğu ‘Basın Kanunu ve Bazı Konularda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmelerinin 1 Ekim’e ertelenmesine ilişkin ortak açıklama yaptı.
''Basınla birlikte toplumsal muhalefeti de susturmayı korkutmayı hedefleyen yasa teklifinin, geri çekilerek 1 Ekim’de başlayacak yeni yasama yılına ertelenmesi sevindirici ancak yeterli değildir'' denilen açıklamada, ''Sil baştan yepyeni bir yasa çalışmasına her türlü katkıyı vermeye basın örgütleri olarak; ‘varız, hep birlikte buradayız’ diyoruz'' ifadeleri kullanıldı.
Basın örgütlerinin açıklaması şöyle:
“BASINLA BİRLİKTE TOPLUMSAL MUHALEFETİ DE SUSTURMAYI KORKUTMAYI HEDEFLEYEN TEKLİFİN ERTELENMESİ YETERLİ DEĞİLDİR”
“Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin ortak imzalarıyla TBMM gündemine getirilen; basına yönelik sansürü ve otosansürü daha da derinleştirecek, basınla birlikte toplumsal muhalefeti de susturmayı korkutmayı ve hapsetmeyi hedefleyen yasa teklifinin, geri çekilerek 1 Ekim’de başlayacak yeni yasama yılına ertelenmesi sevindirici ancak yeterli değildir. Teklifin günlerdir tartıştığımız, muhalefet ettiğimiz mevcut haliyle yeniden Meclis gündemine getirilmesi kabul edilemez.
Eğer basın ile ilgili bir kanun düzenlemesi yapılacak ise aynı hata tekrarlanmadan bu kez basın meslek örgütleri ile birlikte hazırlanmalıdır. Bizler sürecin başından beri TBMM’de ve diğer platformlarda yasa teklifine karşı ortak mücadele yürüten, aşağıda isimleri yer alan basın meslek örgütleri olarak, ‘içinde basının sesi olmayan basın yasası olmaz’ diyerek tüm hak ve sorumluluklarıyla kapsamlı bir basın yasasının hazırlanması için her türlü çabaya ve çalışmaya hazır olduğumuzu altını çizerek vurgulamak istiyoruz.
Ayrı bir başlık ve teklifte ele alınması gereken dezenformasyon ya da dijital mecralar düzenlemesiyle ilgili de ‘susturma, korkutma ve cezalandırma’ yöntemi yerine en demokratik ve insan haklarına saygılı bir yasanın yapım sürecine de dijital mecralarda görev yapan basın mensuplarının hak ve sorumluluklarının düzenlenmesine de ihtiyaç olduğunu vurguluyoruz.
“SİL BAŞTAN YEPYENİ BİR YASA ÇALIŞMASINA HER TÜRLÜ KATKIYI VERMEYE BASIN ÖRGÜTLERİ OLARAK VARIZ, HEP BİRLİKTE BURADAYIZ”
Bugün; basın ve ifade özgürlüğü ile halkın haber alma hakkının en geniş anlamda yaşama geçeceği; demokratik standartları yüksek, Anayasaya ve çağdaş hukuk normlarına uygun, dünyada hızla değişen ve gelişen iletişim ve haberleşme süreciyle uyumlu, mağduriyetleri gideren bir yasa yapma sürecinin tam zamanıdır. Böyle bir yasa çalışmasına basın meslek örgütleri olarak her türlü katkıyı vermeye hazırız. Ayrıca, özellikle dezenformasyon ve dijital alanla ilgili düzenlemelerde konunun uzmanlarına ve ilgili STK’lara danışılmasının öneminin altını çizmek istiyoruz. Toplumsal olarak bugünümüzü ve yarınımızı çok yakından ilgilendiren böylesine kritik bir yasa yapma süreci, günü kurtarmak adına siyasi hesaplara kurban edilmeyecek kadar yaşamsaldır.
Sonuç olarak; haftalardır TBMM zemininde, kendi çalışma alanlarımızda, yazılı ve görsel medyada, sosyal mecralarda ve meydanlarda yüksek sesle dile getirdiğimiz eleştiri ve önerilerimizin dikkate alındığını umuyor, teklifin yeni yasama yılına ertelenmesinden duyduğumuz temkinli memnuniyeti bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Ve herkesin içine sinecek, bütün toplumu kucaklayacak temiz bir sayfa açmaya, bu kapsamda da sil baştan yepyeni bir yasa çalışmasına her türlü katkıyı vermeye basın örgütleri olarak; ‘varız, hep birlikte buradayız’ diyoruz.”