Özdil: İçeridekiler bavulları toplayabilir

Sözcü'nün sevilen yazarı Yılmaz Özdil, Erdoğan'ın sözlerini yorumladı.

Özdil: İçeridekiler bavulları toplayabilir

Sevilen yazar Yılmaz Özdil, bugün Sözcü gazetesinde yayınlanan yazısında af konusunu gündeme aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çarklarından bir kısmını köşesine taşıyan Özdil, affın da çıkacağını yazdı.

Özdil'in "Af'orizma" başlığını taşıyan yazısı şöyle;

“Terör örgütüyle masaya oturduğumuzu söyleyenler şerefsizdir” demişti.
“Tabii görüşülüyor, görüşme talimatını veren benim” dedi.

“NATO'nun Libya'da ne işi var” demişti.
“NATO Libya'nın Libyalılara ait olduğunu tescil için oraya gitmelidir” dedi.

“Biz genişletilmiş Ortadoğu projesinin eşbaşkanlarından biriyiz, Amerika'nın düşündüğü Büyük Ortadoğu Projesi içinde Diyarbakır yıldız olabilir” demişti.
“Ellerine bir kağıt almışlar, Amerika'nın projesidir diyorlar, bunu ispat etmezlerse namussuzdurlar” dedi.

“Kardeşim Esad'la iki dost olduk, iki kardeş olduk” demişti.
“Katil Eset” dedi.

“Parası olan parayı bastıracak askerlikten kurtulacak, parası olmayan askerlik yapacak, ben şahsen böyle bir sorumluluğun altına girmem, referandum yaparım, biz kimsesizlerin kimiyiz” demişti.
“Bedelli askerlik benim için acil bir konu, parayı veren askerliğini yapmış sayılacak” dedi.

“Ben Gürcü'yüm, ailemiz Batum'dan Rize'ye göç etmiş bir Gürcü ailesidir” demişti.
“Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol, benim için Gürcü diyenler bile oldu” dedi.

“Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık” dedi.
“Milli duruş sergileyin” dedi.


“Üçüncü köprü cinayettir, böyle bir teşebbüs İstanbul için ölümcül sonuçlar doğurur” demişti.
“Hani o Cumhuriyet mitinglerinde Cumhuriyetçiyiz diye yürüyenler var ya, işte üçüncü köprüye hep onlar karşı çıktı” dedi.

“Vatan topraklarının hasreti içinde olanları aramızda görmek istiyoruz, bitsin artık bu hasret, bitsin artık bu sıla hasreti” demişti.
“Niye gelmiyorsun Pensilvanya'dan haşhaşi sülük” dedi.

“Ergenekon'un savcısıyım” demişti.
“Şahsım aldatıldı” dedi.

Zekeriya Öz için “temiz eller savcısına saygı duyulmalı” demişti.
“Görüyorsunuz kaçtı” dedi.

“Analar ağlamasın” demişti.
“Ne mutlu şehit ailelerine” dedi.

“Cehape genel başkanı konuşuyor, çocukluğunda ilk kez Van denizinde vapura bindiğini söylüyor, Van gölü ne zaman deniz oldu yav, kılavuzun doğru olmayınca gölü de işte böyle deniz zannedersin” demişti.
“Van, denizi olan bir kentimizdir, varsın haritalarda göl diye geçsin, biz Van denizi diyoruz” dedi.

“Türkçe'yle felsefe yapılamaz diyorlar, ırkçılıktır, ırkçılık kokan açıklamalardır” demişti.
“Türkçe'yle felsefe yapamazsınız” dedi.

“Kürt sorunu vardır, benim de sorunumdur” demişti.
“Ne Kürt sorunu yav, bu ülkede Kürt sorunu yoktur” dedi.

“Süleymah Şah türbesi Türkiye'nin dışardaki tek vatan toprağıdır, başına herhangi bir şey gelmesi durumunda atacağımız adım bellidir, hassasiyetimiz bellidir, dalgalanan bayrağını korumak için tereddüt etmeyiz, türbenin kuşatıldığı iddialarının hepsi uydurmadır” demişti.
“Sevk ve idaresini bizzat takip ettiğim nakl-i kubur operasyonunu her türlü takdirin fevkinde gerçekleştiren hükümetimizi ve silahlı kuvvetlerimizi tebrik ediyorum” dedi.

“Hamdolsun başardık, AB'ye giriyoruz, hedef tam üyelikti, alındı, bizim hükümetimize nasip oldu” demişti.
“Eyy AB almayacaksanız söyleyin bilelim” dedi.

“Başkanlık sisteminin ortaya çıkışı özentinin sonucudur, Amerikan emperyalizminin tavsiyesidir” demişti.
“Başkanlık sistemi bizim için yeni değildir, gelenekseldir, bizim genlerimizde başkanlık sistemi var” dedi.

Devlet Bahçeli hakkında “mehape'yi küçülten zat, uçma özürlü, ırkçı, alçak, adi, namert, siyasette çırak bile olamadı, ağzından salyalar akıyor, ikiyüzlü” demişti.
“Sayın Bahçeli'ye devlet adamlığı nedeniyle şahsım adına teşekkür ediyorum” dedi.

“Van münüts, çocukları nasıl öldürdüğünüzü biliyoruz, siz insan öldürmeyi iyi bilirsiniz” demişti.
“İsrail'e ihtiyacımız var” dedi.

“Topçu kışlasını yeniden yapacağız, bu tabii kışla olmayacak, AVM olarak hizmet görecek” demişti.
“Tutturmuşlar AVM de AVM, burada bir AVM projesi yok, buraya zaten AVM yapamazsınız” dedi.

“İçki içen alkoliktir” demişti.
“İçki içenler bize oy veriyorsa, alkolikler arasına girmemiş oluyor” dedi.

Muhtarlara konuşurken “kim olursa olsun, bugün olsa aynısını yapardık, yine düşürürdük” demişti.
Yabancı basına konuşurken “uçağın Rusya'ya ait olduğunu bilseydik farklı davranırdık” dedi.

“Bu ülke demokratik parlamenter sisteme inanmış bir ülkedir, hiçbir zaman demokratik parlamenter sistemden uzaklaşmayacağız” demişti.
“Artık parlamenter demokrasi yok” dedi.

“Lozan antlaşması devletimizin tapusudur, inanç, cesaret ve fedakarlık zaferidir, diplomasi ve uluslararası hukuk alanında tescilidir” demişti.
“Birileri bize Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştılar, zafer mi bu” dedi.

“Benim her muhtarım bir dünya lideri seviyesinde bilgiye, yeteneğe, kabiliyete sahiptir” demişti.
“ABD yönetimi kusura bakmasın, Çatladıkapı muhtarı değiliz” dedi.

“İstanbul'u ihya ettik, ihya etmeye devam edeceğiz” demişti.
“Biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum” dedi.

Irak başbakanı İbadi'ye “sen benim muhatabım değilsin, seviyemde değilsin, karatımda değilsin, kalitemde değilsin, haddini bil” demişti.
“Değerli dostum, kardeşim İbadi'yi külliyemizde ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek isterim” dedi.

“Eğitim öğretimde ülkemize çağ atlattık” demişti.
“Eğitimde maalesef mesafe katedemedik, üzgün olduğum bir konudur” dedi.

“Kültürde sanatta gözkamaştırıcı bir zenginliğe sahibiz, güçlü bir envantere sahibiz” demişti.
“Üzülerek söylüyorum ki, kültür sanatta mevcuda dahi sahip çıkamadık, fevkalede müteessirim” dedi.

“Faizi düşürdük” demişti.
“Bazı konularda mesafe katedemedik, faizleri düşüremedik, yüksek faizler ağırıma gidiyor, faize dayalı sistem devam ediyor, şahsen krizler karşısında şaşırmadığımı ifade etmeliyim” dedi.

“Büyüme rekoru kırdık, kalkınma rekoru kırdık” demişti.
“Şu anda işsizlik yüzde 11'in üzerinde, bu ülke bu hale düşmeli miydi, bize lazım olan üretimdir, istihdamdır, bu halde kalkınabilir miyiz?” dedi.

“Türk üniversiteleri tarihin en güçlü dönemini yaşıyor” demişti.
“Türkiye'nin nasıl oluyor da dünyanın ilk 500 üniversitesi arasında esamisi okunmuyor? Demek ki bir yerde sıkıntı var” dedi.

“Bakın açık ve net söyleyeyim, dolara yatırım yapanlar yaya kalır, sakın dolar alarak köşeyi dönerim gibi bir yaklaşım içine girmeyin, duvara çarparsınız” demişti.
“Onların doları varsa bizim Allahımız var” dedi.

“Bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi alamazsın” demişti.
Amerikalı rahip uçtu, “kararı siyasiler değil, yargı verir” dedi.

“Kriz mriz sakın inanmayın, bizde kriz yok” demişti.
“Ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz” dedi.

Dün… “Canım kardeşim boşuna uğraşma, biz cezaevine girenlerin kapısını rastgele açamayız, 50 bin uyuşturucu suçlusunun olduğu dönemde af çıkaramayız, o zaman adil hükümet olamazsınız, biz uyuşturucuları affeden bir iktidar olarak mı bilinelim?” demiş oldu.

Bana sorarsanız, içerdekiler bavulları toplamaya başlayabilir.
Af çıkmış bile.

Yazıyı Sözcü'de okumak için tıklayınız.

Etiketler
Yılmaz Özdil