AKP'li eski vekil: Akademisyenlerin gözaltına alınması ayıp
AKP'nin eski milletvekili Mehmet Ocaktan, Kavala operasyonunu eleştirdi. Ocaktan, iktidar içinde yeni bir güç merkezi oluşumuna da dikkat çekti.
AKP'nin eski milletvekili Mehmet Ocaktan, Kavala operasyonunu eleştirdi. Ocaktan, iktidar içinde yeni bir güç merkezi oluşumuna da dikkat çekti.
Eski AKP Milletvekili ve Karar yazarı Mehmet Ocaktan, bir yılı aşkın süredir iddianamesi hazırlanmadan tutuklu bulunan Osman Kavala'nın yönetim kurulu başkanı olduğu Anadolu Kültür'e yönelik 'Gezi Parkı eylemleri' suçlaşamasıyla yürütülen soruşturma kapsamında akademisyenlerin gözaltına alınmasını "ayıp" sözleriyle değerlenrdi. Ocaktan, "Kim hangi gerekçeyle ne tür hesap yaparsa yapsın, nihai olarak bir ülkedeki pozitif ve negatif gelişmelerin sorumluluğu iktidarlara aittir" dedi.
"İktidar memlekette olup bitenlerin seyircisi değil, doğrudan sorumlu aktörü konumundadır" diyen Ocaktan'ın "Akademisyenlerin gözaltına alınması kimin işine yarar" başlığıyla (21 Kasım 2018) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
...Akademisyenlerin gözaltına alınması kimin işine yarıyor bilemem ama, kimlerin bu ayıbı sevinçle karşıladığını çok iyi biliyorum. Dindar ulusalcılar ve Kemalist ulusalcılar pek mutluydular... “Gezi’nin beynini” bulduklarını açık açık yazarak Türkiye’nin demokrasi liginde olmasından son derece mutsuz olduklarını bütün dünyaya ilan ettiler.
Adaleti, güveni tesis etmek üzere yola çıkan bir partinin iktidarında “gözünün üstünde kaşın var” diye insanlar keyfi bir anlayışla durup dururken gözaltına alınabilirler mi? Yaşanan örnekte de olduğu gibi, demek ki alınabiliyorlarmış. Böyle bir tablo karşısında insan ister istemez, demokrasi zaafının yaşandığı bir ortamda “Acaba birileri fırsattan istifade başka bir hesap mı görüyor?” diye sormadan edemiyor. Pek ihtimal vermiyorum ama, varsayalım ki devlet içinde farklı güç merkezleri var ve onlar durumdan vazife çıkararak kendi ajandalarına göre hesap kesiyorlar.
Hemen belirtelim, kim hangi gerekçeyle ne tür hesap yaparsa yapsın, nihai olarak bir ülkedeki pozitif ve negatif gelişmelerin sorumluluğu iktidarlara aittir. Dolayısıyla iktidar da memlekette olup bitenlerin seyircisi değil, doğrudan sorumlu aktörü konumundadır.