Altı gazetecinin 'Albayrak' davası ertelendi
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a ait e-postaları haberleştirdikleri gerekçesiyle yargılanan 6 gazetecinin davası 16 Nisan’a ertelendi.
RedHack’in yayınladığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait mailleri haberleştirdikleri için “Örgüt propagandası yapmak”, “Bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme”, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunma” ve “Örgüt üyeliği” suçlamalarıyla yargılanan altı gazetecinin duruşması 16 Nisan’a ertelendi.
Evrensel gazetesinden Cansu Pişkin'in haberine göre mesleki faaliyetlerinden dolayı yargılanan altı gazetecinin altıncı duruşması Çağlayan’daki İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Tutuksuz yargılanan gazeteciler Derya Okatan, Tunca Öğreten, Mahir Kanaat ve avukatları duruşma salonunda hazır bulunurken, şehir dışında olan gazeteciler Metin Yoksu ve Ömer Çelik duruşmaya SEGBİS ile bağlandı. Gazeteci Eray Sargın ise vareste tutulduğu için duruşmaya katılmadı. Duruşmada Albayrak’ın avukatı da hazır bulundu.
RedHack’in yayınladığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait mailleri haberleştirdikleri için yargılanan gazeteciler Çelik, Yoksu, Okatan ve Sargın “Örgüt propagandası yapmak” ve “Bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme”, Öğreten “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunma”, Kanaat ise “Örgüt üyeliği” iddialarıyla yargılanıyor.
SAVCI ÇELİK HAKKINDA YENİ İDDİANAME HAZIRLANMASINI İSTEDİ
Mahkeme başkanı, dijital inceleme için beklenen bilirkişi raporunun henüz dosyaya gelmediğini belirterek duruşma savcısına ara mütalaasını sordu. Savcı, gazetecilerin hukuki durumlarında herhangi bir değişiklik bulunmaması sebebiyle adli kontrol tedbirlerinin devamını ve dijital inceleme raporunun beklenmesini talep etti.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Ömer Çelik hakkında, 2015’te yetkilisi olduğu Dicle Haber Ajansı’nda “örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla soruşturma başlatmıştı. Ancak Çelik’in aynı suçtan tutuklanıp halen yargılandığını davaya atıf yapan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 10 Temmuz 2018’de Çelik hakkında takipsizlik kararı vererek dosyayı İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti.
Duruşma savcısı, Çelik hakkında verilen takipsizlik kararının mevcut dosyaya delil teşkil ettiğini savunarak, takipsizlik kararının kaldırılması için dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesini ve yeni bir iddianame hazırlanmasını talep etti.
‘GAZETECİLİK FAALİYETİNİN ALDIĞI YARA KAPANMAYACAK’
Tutuksuz yargılanan gazeteciler de mesleki faaliyetlerinden dolayı yargılandıklarını belirterek el konulan dijital materyallerin iadesini ve yurtdışı çıkış yasaklarının kaldırılmasını talep ettiler.
Gazeteci Derya Okatan, “Gazetecilik faaliyetinden yargılanıyoruz. Bu dosyadan beraat edecek olsak bile gazetecilik faaliyetinin aldığı yara kapanmayacak” dedi. Gazetecilerin avukatları da müvekkillerinin yurtdışı çıkış yasaklarının kaldırılmasını ve dijital materyallerin teslimini istediler.
Avukat Sevgi Kalan Güvercin, dosya kapsamında somut bir delil olmadığını ifade ederek, uzun süren adli kontrolün cezalandırmaya dönüştüğünü söyledi. Avukat Özcan Kılıç ise savcının mütalaasına katılmadığını belirterek, “Takipsizlik kararı verilen dosyadaki haberler zaten bu davaya konu edilmiş ek iddianamenin hazırlanmasına gerek yok.” dedi. Avukatlar ayrıca müvekkillerinin duruşmadan vareste tutulmasını istedi. Savcı, taleplerin reddini istedi.
MAHKEME SAVCININ TALEBİNİ KABUL ETTİ
Verilen aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme, adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması, dijital materyallerin teslim edilmesi ve davadan vareste tutulma taleplerin reddetti. Mahkeme, savcının gazeteci Çelik hakkında takipsizlik verilen dosya yönündeki talebini ise kabul ederek, dosyanın değerlendirilmesi için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına göndermesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 16 Nisan saat 09.45’e ertelendi.
İddianamede tam 4 ayrı örgütün adı geçerken, gazeteciler Albayrak’ın e-postalarının haberleştirilmesiyle ‘Hükümeti ve hükümetin enerji politikalarını yıpratmak’, ‘Albayrak’ı IŞİD’le bağlantılı göstermek için algı oluşturmaya çalışmak’la suçlanıyor. Ancak tek tek gazetecilere dair değerlendirmelerde bu suçlamaya dayanak oluşturacak deliller bulunmuyor.