'Somut bir suç değil, gazetecilik yargılanıyor'

Sözcü yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile Sözcü Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, sozcu.com.tr Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin ve Haber Koordinatörü Yücel Arı hakkında "FETÖ silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek yardım etme" suçundan hazırlanan iddianame kapsamında yargılanma bugün 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Sözcü yazar ve çalışanlarının savunmalarının ardından avukat Celal Ülgen, avukat İsmail Yılmaz, Ceren Yakışır ve Fahri Emeksiz tüm sanıklar adına savunma yaptı.

Avukat Celal Ülgen savunmasında şunları söyledi “Burada somut bir suç değil, gazetecilik yargılanmaktadır. İddianamede SÖZCÜ gazetesine 17-25 Aralık fotoğraflarının FETÖ'cü polisler tarafından geldiği öne sürülmektedir. Bu iddia gerçek değildir. Bu fotoğrafların tamamı Doğan Haber Ajansı tarafından abonelerine servis edilmiştir. Aynı fotoğraflar SÖZCÜ gazetesinden bir gün önce başka gazetelerde yer almıştır.

Emin Çölaşan bir yazısında ‘Fetullahın çocukları HSYK'da’ diye yazmıştır. Bu yazı yargılama dosyasına girmemiştir. Dün bunları söyleyen bir yazara ‘FETÖ'ye hizmet ediyorsun’ denilmesini sizin takdirlerine sunuyorum. Şimdi soruyorum: 17-25 Aralık'tan sonra istifa eden 4 bakana Ak Parti tarafından belediye başkanlığı veya başka bir görev verilerek itibarları neden iade edilmemiştir. Sözcü’ye dava açılması tekrar 17-25 Aralık'ı tartışmaya açmaktadır. Bunu kim istiyor? Bu durum FETÖ'cülerin işine yarıyor. Bu dava siyasi iktidarı zor durumda bırakmak için açılmıştır.”

Sözcü'ye FETÖ davası: Dakika dakika yaşananlar

AVUKAT YILMAZ VE YAKIŞIR: USÜLDEN DÜŞME KARAR VERİLMELİDİR

Avukatlar İsmail Yılmaz ve Ceren Yakışır da savunmalarında “Bu davada zaman aşımı vardır. Yazılan yazı ve haberlerin Basın Kanunu'na göre 4 ay içinde dava açılması gerekir. Dosyada haberden başka bir fiil yoktur. O yüzden bu davaya usülden düşme kararı verilmelidir. Yargıtay'ın da bununla ilgili kararı mevcuttur.” dediler.

AVUKAT EMEKSİZ: YILLARDIR FETÖ’NÜN HUKUK EKİBİYLE UĞRAŞAN BİRİSİ OLARAK SÖYLÜYORUM

Avukat Fahri Emeksiz ise sanıklar adına savunmasında şunları söyledi “Huzurda görülmekte olan dava Türkiye tarihindeki önemli davalardan biridir. Nasıl ki 1960'lardaki siyasi liderlerin davası unutulmadıysa, tek işi gazetecilik olan Sözcü mensuplarının davası unutulmayacaktır. Sözcü'nün kuruluş aşamasına değinmek istiyorum. Sözcü, Doğan Medya bünyesinde çıkan ve muhalif göründüğü için kapatılan Gözcü gazetesinin ekibi ve ailesi gazetecilikten gelen Burak Akbay önderliğinde yayın hayatına başladı. Moda tabirle söyleyecek olursak, Sözcü yerli ve millidir. Tirajı ve kadrosuyla Türk basınında önemli bir yer edinmiştir. FETÖ kelimesini ilk kullanan Sözcü gazetesidir. Günde yüzlerce haber girilmektedir. Sanıklardan Emin Çölaşan FETÖ'nün devlete sızdığını 1998 yılından beri söylemektedir. Sanıklardan Yücel Arı, FETÖ'nün okulunu haberleştirmiştir. Metin Yılmaz 43 yıllık gazetecilik hayatında ilk kez manşetleriyle mahkemeye gelmiştir. Sözcü en ağır şekilde FETÖ'yü eleştirmektedir. Şunu hiç düşündünüz mü? Ergenekon, Balyoz dönemlerinde Sözcü'nün haykırışı dinlenseydi 15 Temmuz yaşanır mıydı? Devlete sızılır mıydı? FETÖ elebaşının yanında fotoğraf çektirmek için birbirini ezenler masum, Sözcü FETÖ'cü öyle mi? Yıllardır FETÖ'nün hukuk ekibiyle uğraşan biri olarak soruyorum, buna kim inanır? Şunu sormak istiyorum. Gazetecilik suç mudur? Suç olduğunu düşünüyorsanız buyurun yargılayın. Turgut Kazan düşme kararı verilmesi gerektiğini net bir şekilde ortaya koydu. İddianameye gelecek olursak, 17-25 Aralık döneminde kim haber yapmamış. Adı asla yan yana koyulamayacak bir örgütle ilişkili olmakla suçlanıyor.”