Sözcü davasında flaş gelişme: Yazarlara hapis cezası istemi
Sözcü avukatlarının itirazına rağmen savcının alelacele hazırladığı ve Sözcü çalışanlarına hapis cezası istenen 17 sayfalık mütaalası kabul edildi.
Sözcü gazetesinin sahibi Burak Akbay ile köşe yazarları Emin Çölaşan, Necati Doğru, gazetenin genel yayın yönetmeni Metin Yılmaz’ın da arasında bulunduğu 9 kişinin yargılandığı davada mütalaa verildi.
17 sayfalık mütalaada Emin Çölaşan ve Necati Doğru’nun da arasında bulunduğu 6 sanık hakkında 'örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarpıtılması istendi.
Mahkeme heyeti, sanık Burak Akbay hakkında kırmızı bülten çıkarılması için işlemlerin başlatılmasına karar verdi. Mütalaada Akbay'ın dosyasının ayrılması da istendi.
'Yazmayın, çizmeyin, konuşmayın diyorlar'
İkinci dava kapsamında, SÖZCÜ Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, yazarlarımız Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile sozcu.com.tr Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin ve sozcu.com.tr'nin Haber Koordinatörü Yücel Arı, “FETÖ silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek yardım etme” iddiasıyla 18 Ocak’ta hakim karşısına çıktı. Arkadaşlarımız haklarındaki iddiaları tek tek çürüttü. Son duruşmada, savcının mütaalasını hazırlamadığı anlalışmıştı. Bugünkü duruşmada savcının mütalaasını sunması bekleniyordu.
17 SAYFALIK MÜTALAA
Bugün İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada heyet başkanı, duruşma savcısının 17 sayfadan oluşan mütalaasını verdiğini açıkladı. Mahkeme başkanı sanıklara mütalaaya karşı süre talepleri olup olmadığı sordu. Sanık avukatları mütalaanın kendilerine tebliğ edilmediğini söyledi. Heyet başkanının sanıklara mütalaaya karşı süre isteyip istediklerini sorması üzerine tüm sanıklar mütalaayı tebliğ almadıklarını belirterek, süre talep etti. Ankara'dan SEGBİS ile bağlanan Emin Çölaşan da mütalaayı tebliğ almadıklarını belirterek, süre talep etti.
SÖZCÜ AVUKATLARI KARŞI ÇIKTI
Sözcü gazetesi avukatı İsmail Yılmaz dosyanın bu aşamasında mütalaa verilemeyeceğini söyleyerek, “Dosya tekerrür etmemiştir. Dosya eksiktir. Tekerrür etmeden mütalaa yazılamaz. Deliller eksiktir. Şahitler var. Bunlar olmadan bu dosyada savcının mütalaa yazması son derece yanlıştır. Şu aşamada mütalaanın okunmamasını talep ediyoruz” dedi.
Avukat Ceren Yakışır da “Daha mali konuda teknik bir inceleme yapılmadan mütalaa verilmesi hatalıdır” dedi. Avukat Celal Ülgen ise “Mütalaa henüz tebliğe verilmedi. Oysa daha henüz dün size ulaşıyor ve tebliğe çıkarılmamıştır. Bu hususun düzeltilmesini istiyoruz” talebinde bulundu.
SAVCI MÜTALAYI TEKRARLADIĞINI SÖYLEDi
Avukatların taleplerine karşı duruşma savcısı “Tevsi tahkikat talepleri konusunda daha önceki celse karar verilmişti” diyerek mütalaayı tekrarladığını söyledi.
Avukat İsmail Yılmaz yeniden söz alarak, “Israrla şu aşamada mütalaa verilemeyeceğini düşünüyoruz. Bu son derece hukuka aykırıdır. Savcı dosyaya yeni geldi. Bu dosyada soruşturma aşamasında yapılması gerekenlerin yüzde 50'si yapılamadı. Bitmeyen dosya bitirilmeye çalışılıyor” dedi.
MAHKEME MÜTALAAYI KABUL ETTİ
Talebin değerlendirilmesi için duruşmaya 20 dakikalık ara veren mahkeme başkanı Sözcü avukatlarının talebini reddetti ve davayı karar duruşması için 14 Haziran’a erteledi.
BURAK AKBAY İÇİN KIRMIZI BÜLTEN
Mahkeme Başkanı, Sözcü Gazetesi sahibi Burak Akbay için de kırmızı bülten çıkarılmasını istedi.
ÜLGEN’DEN YANDAŞ MEDYA ELEŞTİRİSİ
Sözcü Avukatı Celal Ülgen “Henüz mütalaanın kendilerine tebliğ edilmeden Sabah gazetesinde yayınlanması nasıl oluyor. Biz bunları FETÖ'de de yaşadık diyerek” duruma tepki gösterdi.
MÜTALAADA NE VAR?
Alelacele hazırlanan ve Sözcü avukatlarının hukuki gerekçelerine rağmen kabul edilen mütalaada; Emin Çölaşan, Necati Doğru, Gökmen Ulu, Metin Yılmaz, Mustafa Çetin, Yücel Arı, Yonca Yücekaleli hakkında ‘FETÖ/PDY’nin içerisindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte bu örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme’ suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Sözcü Gazetesi sahibi Burak Akbay’ın dosyasının ise savunması alınamadığı gerekçesiyle ayrılması talep ediliyor.