'Damat Berat efendi! Şimdi o muhterem avukatınla bir otur'
Yunanistan'ın Türk karasularında petrol çıkardığını iddia eden Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan, iktidarın buna göz yumduğunu ileri sürdü.
"Ham petrol deniz tabanına döşenen petrol boru hattı ile Kavala'daki rafineriye pompalanıyor" diye yazan Takan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'a yönelik olarak "Damat Berat efendi! Şimdi o muhterem avukatınla bir otur. Tüm bunların yalan ve iftira olduğuna dair bana şöyle afili bir hakaret metni gönder de göreyim. Sen, ayarlarsın" ifadesini kullandı.
Ahmet Takan'ın "İşgal yetmedi, karasularımızdaki petrolü de çalıyorlar!.." başlığıyla yayımlanan (6 Nisan 2018) yazısı şöyle:
Türkiye'de vatandaşa benzinin litresi 6 liradan satılırken, iktidar, Yunanistan'ın Ege'de Türk karasularında petrol çıkarmasına göz yumuyor, ses çıkarmıyor!.. AKP iktidarı döneminde 2015 yılında Taşoz Adası'nın 6 millik Türk karasuları içinde petrol arama çalışmalarına başlayan Yunanistan, 31 metre gibi derin sayılamayacak bir mesafede açtığı 7 petrol kuyusunun sayısını 2017 yılında 11'e yükseltti. Yunanistan, Türk karasularında bulunan 11 petrol kuyusunda günde 3 bin 823 varil ham petrol çıkartıyor.
Yunanistan, Taşoz Adası'nın karasularında bulunan Türk petrolünü gözümüzün içine baka baka çalarken AKP Hükümeti ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı damat Berat Albayrak olup bitenleri pişkince seyrediyor!..
Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, Yunanistan'ın petrol hırsızlığına ve iktidarın buna göz yummasına sert tepki gösterirken önce tarihi gerçeklere ışık tuttu;
"İkinci Balkan Savaşı'ndan sonra Londra'da düzenlenen Süfera Konferansı'nda 6 büyük devlet (Almanya, Avusturya-Macaristan, İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya), Ege adaları konusundaki ortak kararlarını, 13 Şubat 1914'te Yunanistan'a ve 14 Şubat 1914'te de Türkiye'ye birer nota ile bildirdiler. Karara göre, Gökçeada, Bozcaada ve Meis Adası Türkiye'ye iade edildi, Yunan işgalindeki diğer Ege adaları ise silahlandırılmamak ve askeri amaçlarla kullanmamak şartıyla Yunanistan'a verildi. Yunanistan'a, adaların egemenliği değil, sadece kullanma hakkı yani zilyetlik (possession) hakkı verildi. Bu durum, konferans sırasında kayıt altına alınan İngiliz Kraliyet Ofisi Tutanakları'nda da açıkça görülmektedir. Ayrıca Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı'nın 1986 basımlı, Doğu Ege Adaları'nın Askerden Arındırılmış Statüsü adlı kitabında ve Prof. Dr. Sevin Toluner'in 2004 basımlı, Türkiye'nin Bazı Dış Politika Sorunları kitabında Yunanistan'a, Kuzey Ege adalarının egemenliği değil, sadece kullanma hakkının yani zilyetlik (possession) hakkının verildiği açıkça belirtilmiştir.
Kapatby ReklamStore
1923 Lozan Antlaşması'nın 12'nci maddesi ile 13 Şubat 1914 tarihli 6 büyük devlet kararı bir kez daha teyit edildi. Yunanistan'a, Kuzey Ege Adalarının egemenliği değil, sadece kullanma hakkı yani zilyetlik (possession) hakkı verildi. Kuzey Ege'de bulunan Taşoz, Semadirek, Limni, Bozbaba, Midilli, İpsara, Sakız, Sisam ve Ahikerya adalarının mülkiyeti ile deniz yetki alanları ve hava sahası Türkiye'nin egemenliğinde kaldı.
1923 Lozan Antlaşması'nın 13'üncü maddesi ile Yunanistan'ın adaları askeri maksatlarla kullanmayacağı kararlaştırıldı. Türk Hükümeti de askeri uçaklarının ve diğer hava araçlarının Midilli, Sakız, Sisam ve Ahikerya adalarının üzerinden uçmayacağını taahhüt etti.
1923 Lozan Antlaşması'nın 12 ve 13'ncü maddelerine göre; Taşoz, Semadirek, Limni, Bozbaba, Midilli, İpsara, Sakız, Sisam ve Ahikerya adalarının mülkiyeti ile adaların karasuları, bitişik bölge, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgeleri Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir. Anılan adalarda ve adaların deniz yetki alanlarında bulunan petrol, doğal gaz, balık ve benzeri her türlü canlı/cansız varlıkların sahibi Türkiye'dir. Türk askeri uçakları, Taşoz, Semadirek, Limni, Bozbaba ve İpsara adaları ile adaların karasuları üzerinden hiçbir kısıtlamaya tabi olmadan uçabilir.
Türkiye nereden nereye geldi ?...
2002 yılından önce Türk askeri uçakları, Taşoz, Semadirek, Limni, Bozbaba ve İpsara adaları ile adaların karasularının üzerinden uçabiliyordu. Erdoğan ve AKP Hükümetlerinin iktidara gelmesi ile birlikte anılan uçuşlar durduruldu. Yunanistan'ın 1987 yılında Taşoz Adası yakınlarında petrol arama girişimi dönemin hükümeti tarafından engellendi.
Erdoğan ve AKP Hükümetleri döneminde, Yunan Enerji Şirketi ENERGEAN, hiçbir engelle karşılaşmadan 2015 yılında Taşoz Adası karasularında petrol arama çalışmalarına başladı. ENERGEAN Şirketi Prinos adlı bölgede, 31 metre derinlikte 7 petrol kuyusu açtı.
Şirketin açtığı petrol kuyularının Taşoz Adası'na olan uzaklığı 8 km, Yunanistan'ın kuzey kıyılarına olan uzaklığı ise 18 km'dir. Taşoz Adası'nın 6 millik Türk karasuları içinde olan petrol kuyuları Yunan karasularının tamamen dışında bulunuyor. Şirket petrol kuyularının sayısını artırdı. 2017 itibarı ile Türk karasularında bulunan 11 petrol kuyusunda günde 3.823 varil ham petrol çıkartılıyor.
Ham petrol deniz tabanına döşenen petrol boru hattı ile Kavala'daki rafineriye pompalanıyor."
Damat Berat efendi!.. Şimdi o muhterem avukatınla bir otur. Tüm bunların yalan ve iftira olduğuna dair bana şöyle afili bir hakaret metni gönder de göreyim. Sen, ayarlarsın!..