'Açıklamaları' nedeniyle TRT dizisinden çıkarılan Mehmet Aslantuğ'dan oğluna mektup: "Umutsuzluk bir hastalık evlat"
Oyuncu Mehmet Aslantuğ, rol aldığı ve TRT'de yayınlanan bir diziden kimi açıklamaları nedeniyle çıkarıldı. Aslantuğ, oğlu Can Aslantuğ'ya yazdığı bir mektubu da sosyal medya hesabından paylaştı.
Oyuncu Mehmet Aslantuğ, TRT'de yayınlanan Yürek Çıkmazı isimli dizide rol alırken; 'açıklamaları' nedeniyle dizi kadrosundan çıkarıldı.
Geçtiğimiz gün diziden çıkarıldığını açıklayan Aslantuğ, "35 yıl sonra dahi hakikatten ve doğrudan yana ses vermeye gayret ediyoruz diye; o kurumları kendine bağlayarak siyasi tavrının mülkü sananlar, yarın o koltuklarda başkaları oturduğunda da sesimizin aynı vicdanla yankılanacağını bilmelerine rağmen; gerçeklerden ilham alan, sual eden, sorgulayan tavrımızdan rahatsız olup, ‘Böyle olursa bizle çalışamaz’ diyen bir kibir içinde olabiliyorlar" ifadelerini kullandı.
OĞLUNA MEKTUP YAZDI
Aslantuğ ise bugün oğlu Can Aslantuğ'a yazdığı bir mektubu sosyal medya hesabından paylaştı.
"Umutsuzluk bir hastalık evlat. Hiçbir şey için çaresiz değilsiniz, çare sizsiniz. Geleceğiniz; aydınlık, bereketli, onurlu ve kutlu olsun" diye biten mektup şöyle:
"KAPTANIN SEYİR DEFTERİ /
Can ASLANTUĞ’a
Evlat,
Üniversite bitiyor hayırlısıyla. Aktörlüğe heyecan büyüttüğüne göre, “SEYİR DEFTERİ”nin şahitliğinde birkaç cümle kurmak isterim. Bu gece olduğu gibi, bazı anları kayda düşmekte yarar var!
Jeneriğini paylaştığım dizinin ekranda yayına girmesinden bu yana tam 35 yıl geçmiş. Adı, “İz Peşinde”…
“Belene, Ağaların Düğünü, Kopuk Takımı, Vurguna İnmek, Karayar Köprüsü, Kapıları Açmak, Yalancı" gibi aynı çatı altında yaptığımız birçok projeden biri de buydu.
Türkiye’nin ilk uzun soluklu dizisidir ve negatif film (35 mm) olarak çekilmiştir. Meslek hayatımın çok özel yönetmenlerinden Hüseyin Karakaş’ı da saygı ve rahmetle yâd ediyorum.
35 yıl sonra bugün, hakikat ve doğrudan yana ses vermeye gayret ediyoruz diye; o kurumları kendine bağlayarak siyasi tavrının mülkü sananlar, yarın o koltuklarda başkaları oturduğunda da sesimizin aynı vicdanla yankılanacağını bilmelerine rağmen; gerçekten ilham alan, dertlenen, soran halimizden rahatsız oluyor, “Bizle çalışırken olmaz” diyen bir kibir saklıyorlar.
Yalancı”(1993) adlı çalışmadan 30 yıl sonra dahil olduğum Yürek Çıkmazı’na veda ettim bu akşam. İlk kez bu duygularla birlikte oynamanın deneyimini de heybeye koyarak ve elbette tereddüt bile etmeden✌️
Gerçeğe yoldaşlık ediyoruz diye; ürken, küsen, kızan birilerine teslim edilecek bir yürekle büyüyüp serpilmedik. Öyle de gideceğiz muhakkak. Görevimizi layıkıyla yapmaya, türkülerimizi hissederek söylemeye devam ederek...
Babanın yedeklediği bir umuda yolculuk ülkesi olmadı. Yedek pasaportu olmadı. Hiç hayalini de kurmadı.
Ah benim gönlü güzel oğlum,
Meslek hayatında bu türden beklentilerle sınava girdiğinde; bir an bile düşünme, doğruyu terketme, senin için iyi olan şey halkın için sorunluysa eğer, aklını asla ikiletme!
Çalışma hayatın başka ülkeleri dayatsa bile; derdin de, gönlün de ülkende olsun. Bu mühürlenmiş duyguyu yok sayarak terketme!
Umutsuzluk bir hastalık evlat. Hiçbir şey için çaresiz değilsiniz, çare sizsiniz. Geleceğiniz; aydınlık, bereketli, onurlu ve kutlu olsun."
Kaynak: Haber Merkezi