Cumhuriyet'te istifa kararı: 'Bu yapılanlar suçtur'
Cumhuriyet gazetesinde para karşılığı haber yapma ve gazete arşivinin satılmasıyla iddialarıyla başlayan tartışmalar yerini istifaya bıraktı.
Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu’nun görevden alınması ve Cumhuriyet Vakfı yöneticisi Barış Doster’in yazısının yayımlanmamasıyla yükselen gazete içi gerilim, Cumhuriyet.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Büyüksipahi’nin istifasıyla sürüyor.
“CUMHURİYET ÇALIŞANLARI LEKELENMEMELİDİR”
Büyüksipahi, istifa mektubunda, görevinden ve Cumhuriyet Gazetesi Yayın Kurulu üyeliğinden istifa ettiğini belirterek, “İstifamın başlıca sebebi gazetemizde yaşanan etik dışı olay ve sonrasında yaşanan gelişmelerdir” iddiasında bulundu.
Mustafa Büyüksipahi, tartışmalara ilişkin, şunları söyledi:
“Son günlerde kamuoyunun yakından takip ettiği ve Cumhuriyet'e büyük zarar veren olayla Cumhuriyet gazetesi yazı işleri emekçilerinin ilgisi yoktur. Bilgileri dışında gerçekleşmiştir. Yani Cumhuriyet'in emekçileri gazetecilik ilkelerine, kendilerine ve okura asla ihanet etmemiştir. Dolayısıyla Cumhuriyet gibi eşsiz bir gazetecilik okulunun emektarları asla lekelenmemelidir.”
“Sorumluları belli bu etik dışı eylemden haberdar olup hiçbir şey yaşanmamış gibi yolsuzluk haberi üretmek mümkün değildir” diyen Büyüksipahi, “Etik dışı eylemi hamaset dolu yazılarla aklamaya çalışanlara, yaşananları görmezden gelmeye çalışanlara kayıtsız kalmak mümkün değildir. Öğrendiğim andan itibaren vahim olayı düzeltme çabalarım, uyarılarım sonuçsuz kalmıştır. Bununla beraber Tuncay Mollaveisoğlu, daha genel yayın yönetmeni değilken ve İzmir'de yaşarken gerçekleşen bu eyleme kayıtsız kalmadığı için görevinden alınmıştır” dedi.
"BU YAPILANLAR SUÇTUR, ETİK DEĞİLDİR"
Mustafa Büyüksipahi, yaşananlara dair şunları kaydetti:
“Vakıf üyelerinden TÜRMOB Genel Başkan Yardımcısı İrfan Hüseyin Yıldız, Cumhuriyet Vakfı Saymanı ve denetçisi olmasına rağmen vakıf üyelerinin de tanık olduğu üzere eski GYY'nin makamında teslim alınan kayıtdışı parayı 'bir yolunu bulmak' suretiyle muhasebeleştireceğini ifade etmiştir. Bu yapılanlar suçtur, etik değildir. Onaylanamaz, saygı duyulamaz. Bu anlayışla birlikte yürünemez.
Vakıf Genel Sekreteri Işık Kansu, her gün nesnel gazetecilikten söz ederken 'etik dışı' eylemin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini vakıf yönetim kurulu toplantısında dile getirmiştir. Çeşitli sağlık sorunlarıyla boğuşan, iletişim dahi kurmanın mümkün olmadığı bazı vakıf üyeleri ise yanlış bilgilendirilmiştir.
Söz konusu eylem tartışmaya kapalı bir şekilde doğrudur ve ortaya çıktığı andan itibaren utanca neden olmuştur. Bu utancı, Sayın Işık Kansu'nun konuyla hiç ilgisi olmayanları hedef gösterdiği, insanları işgalcilikle suçladığı yazıları örtemez. Kendisine şu soruları sormak isterim: "Cumhuriyet'in genel yayın yönetmeni makamında çikolata kutusu içinde para alınabilir mi? Para karşılığı haber yapılabilir mi? Bu paranın alındığı yargı sürecinde tüm açıklığıyla gözler önüne serildiğinde yine Kuvay-ı Milliye temalı yazılar kaleme alabilecek misiniz?"