Üniversite doktoruna nöbet ücreti
Anayasa Mahkemesi (AYM), üniversite hastanelerinde YÖK kanununa göre istihdam edilen uzman hekimlere nöbet ücreti ödenmemesinin ayrımcılık olduğuna karar verdi.
Dava dosyasına göre Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Kliniği’nde görevli uzman doktor Tevfik İ. tuttuğu acil, yoğun bakım ve icap nöbetleri için ücret talebiyle rektörlüğe başvurdu.
Doktor Tevfik İ. rektörlükten yanıt alamayınca İzmir 2’nci İdare Mahkemesi’ne işlemin iptali için dava açtı. Mahkeme işlemin iptaline karar verirken, doktora 8 bin 782 lira nöbet ücreti ödenmesine hükmetti.
Rektörlüğün itirazı üzerine dosya İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5’inci İdare Dava Dairesi’ne gitti. İstinaf mahkemesi de 2547 sayılı kanuna (YÖK kanunu) tabi uzman doktorların nöbet ücreti ödenecek personel arasında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Karar kesinleşince Tevfik İ. AYM’ye başvurdu.
AYRIMCILIK YASAĞI İHLAL EDİLDİ
Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, uzman doktorun mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine karar verdi. AYM kararı, yeniden yargılama yapılması için İzmir 2’nci İdare Mahkemesi’ne gönderirken Resmi Gazete’de yayımlanan gerekçeli kararda şöyle denildi:
“Başvurucu ile aynı şekilde haftalık çalışma süresi dışında normal, acil veya branş nöbeti tutan 657 sayılı Kanun’a tabi memurlar ve sözleşmeli personel ile 2547 sayılı Kanun’a tabi tıpta uzmanlık öğrencilerine nöbet ücreti ödenirken 2547 sayılı Kanun’a tabi uzman doktor olarak görev yapan başvurucuya nöbet ücreti ödenmemektedir. Bunun yanı sıra Sağlık Bakanlığı ile üniversitelerce birlikte kullanılan sağlık tesislerinde nöbet tutan öğretim üyelerine de nöbet ücreti ödenmektedir.
Olayda objektif ve makul bir gerekçe gösterilmeden mülkiyet hakkına yapılan ayrımcı müdahale nedeniyle başvurucuya aşırı bir külfet yüklenmesine yol açılmıştır. Dolayısıyla başvuru konusu olayda mülkiyet hakkı bağlamında ayrımcılık yasağının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. Bu sonuç dikkate alındığında mülkiyet hakkına ilişkin şikâyetin ayrı olarak incelenmesine gerek bulunmamaktadır.”